Ders alacak mıyız? Bizden öncekiler ders almışlar mı ki, biz alalım. Tarihte kim ders almış ki, biz alalım. Bizde seleflerimiz gibi ders almadan hareket ederiz. İnsanlık tarihini inceleyelim.
Allah(C.C), Adem’i yaratıp var olan yaratıklara Ademe secde edin deyince şeytan secde etmeyeceğini söyleyip ademe ve evlatlarına savaş ilan etti. Allahtan, bu mücadelede süre istedi. Ademin gözlerinin içine baka baka, kendisinin ondan daha üstün olduğunu söyledi ve Ademe savaş ilan etti. Allah, bu itaatsızlığı kendisine kabul edip şeytanı kovdu. Ademe de bu senin ve çocuklarının düşmanıdır. Ondan uzak durun. Onun sözlerine inanmayın dedi. Adem eşi ile beraber cennette dolaşırken şeytan sefil bir şekilde dışarıda dolaşıyordu. Bir yolunu bulup imtihan gereğince yasaklanmış ağacı Ademe övdü ve ademin eşi ile beraber o ağaçtan yeyip cennetten kovulmalarına neden oldu. Bu dünyada da onların peşini bırakmadı. Her fırsatta onları Allahtan uzaklaştırmaya çalıştı. Çoğu hakkında da başarılı oldu. Ademin çocukları babalarına düşman olan birinin sözlerine inanıyor ve onun emri ile hareket ediyor. Şeytanın yolunda giden Avrupalılar da Müslümanların soyundan olan çirkin bir kızı dünya güzeli göstermeleri esnasında biz onların kızlarını soyup karşımıza aldık. Onu birinci seçin. Şeytan da düşman kabul ettiği Ademin çocuklarını kendine asker yapmıştır. Bundan daha büyük bir zafer olur mu?
Ademin çocukları ders alacaklar mı? Eğer ders alsaydık, kabilden sonra hiçbir insan başka bir insanı öldürmezdi. Nuh’tan (AS) sonra hiçbir insan yanlış yola girmezdi. Bütün peygamberler (AS) kendi kavimlerine şeytan ve dostlarının insana düşmanlıklarını anlattıkları halde biz insanlar bundan ders almadık. Liderlerimizin nasihatlerine kulak asmadık. Yanlış yolda ısrar ettik. Eğer ders almış olsaydık, tarih bu kadar tekerrür etmezdi.
Halk nasıl ders alsın ki, yaptığı şeyin doğru olduğunu söylüyor ve yanlışta, doğrudur diye ısrar ediyor. Bütün hareketlere baktığımızda kimse kendi yaptığının öz eleştirisini yapmıyor. Yaptıkları hatalardan dolayı oluşan zararların yükünü yükleneceğine demek ki, böyle daha hayırlı imiş diye geçiştiriyor. Yani hatalarımız ve yaptığımız işe gerekli önemi vermeyişimizden dolayı oluşan zararları Allah böyle murat etmiş diye kendimizi sorumluluktan kurtarıyoruz. Gerekli hassasiyetleri göstermeyenler bu zararın bedelini de ödemelidirler. Ama bedel ödemek yok.
AKP bu son dönemlerde yaptığı hataları sürekli tekrar etmektedir. Kendini sorgulayacağına hatalarından dolayı onlara tavır alıp oy vermeyenleri suçluyorlar. 7 Haziran seçimlerinde aday belirlerken yaptıkları hatanın aynısı yaptılar. Hatada ısrar niye. Çünkü 7 Haziranda aday belirleyenler 1 Kasım seçimlerinde de aynı kişilerdir. Adamlar bu işin ehli olsalardı 7 Haziranda bu hatayı yapmazlardı. Doğuda seçtikleri adaylar ya PKK’ ye yakın kimseler ya da korkudan onlara haraç veren kimselerdi. Adayların akrabalarına bakıldığında onların oyları HDP’ ye gidiyor. Ama milletvekili akrabalarından dolayı iktidarın nimetlerinden faydalanıp zengin oluyorlar. Hatta bazı milletvekillerinin bölgedeki yetkili kardeş ve akrabaları namaz kılmayan ve sosyalizmi savunan batıl fikirli insanlardır. Galip Ensarioğlu, bölgede denge olan Hizbullah’ın devlet tarafından kullanıldığını söylüyor. Kendisi devlet tarafında olan ve hükümetin adayı olan biri böyle bir iftirayı yapıyor. Ama AKP onu tekrar aday gösteriyor. Hem de Diyarbakır’dan. Bu şahıs milletvekili olduğu yıl bile bağımsız aday olan amcasına oy vermiş diye söylenti oldu. Hatta aşiretine zaten ben kazanacağım. Siz amcama oy verin söylentisi çıktı. Bu seçimde de amcası bağımsız aday olmuş. Oylar amcaya gidecek. O da garibanların sırtından AKP’ nin kontenjanından seçilse de gönlü ve dili HDP’ ye çalışan biridir. AK partinin bir çok adayı İslami camia ve partilerden hoşlanmıyorlar.
AK Parti niye tabanı ile zıt olan şahısları aday gösteriyor? Bilmiyorum. Onlara sormak lazım.
Tarihten kim ders almış ki, biz alalım. Peygamberimiz (SAV) mükemmel bir devlet bize bıraktı. Otuz yıl içinde o devleti krallığa çevirdik. Hayat kaynağı olan kur’an’ı duvarlara asmayı başardık. Hayatımızdan çıkardık. Hayatımızı hevesimize göre yaşıyoruz.
Allah'a emanet olun...