Lütfen bekleyin..


Abdurrezzak ÇELİK

GÖZÜMÜZ AÇIK MI?

29 Mart 2021, 12:14 - Okunma: 1270

Günümüzde herkesin yaptığı ama kimsenin dinleme ihtiyacı hissetmediği, küçük büyük herkesin dilinde olduğu ama kimsenin kulağına küpe yapmadığı bir konuyu ele alacağım inşallah. Şahsen benim mustarip olduğum ve sizlerin de öyle olduğunu düşündüğüm bir konu...

Hepimiz, ya bizzat faili olmuş kendimiz konuşmuşuz ya da olduğumuz bir ortamda konuşulan bir söylem üzerinden konuya giriş yapacağım.

“Ben Hz. Peygamber zamanında yaşamış olsaydım” diye başlayıp atıp tutuğumuz ortamlardan bahsediyorum. Hz. Peygamber’i böyle savunur, böyle korurdum. Dizinin dibine oturur, hep ilimle meşgul olurdum. Feth edilmiş bir topraktan diğerine aşkla coşar koşardım. Cihat meydanlarında dört nalla at sürer, diğer cihat meydanında kılıç sallardım. Ve daha nice hayal ürünü söylemlerin olduğu ortamlar...

Söylemlerimiz sadece bunlarla sınırlı kalmazdı elbette. Hz. Ebubekir gibi İslam yolunda malımın tümünü verir, aileme Allah ve Resulünü bırakırdım. Hz. Ömer gibi vakarlı olur, adalet sembolü olurdum. Hz. Osman’ın karakteri haline gelmiş hayayı bir libas olarak üzerimde taşırdım. Hz. Ali’nin cesaretiyle cesaretlenir, hicrette kutlu yatağa ben uzanırdım.

Bunlarla da kalmaz hayal ürünü olan düşüncelerimiz. Bir de sahip çıkma hayallerimiz vardı bizim değil mi? Herkes sırtını dönerken Hz. Hatice misali etimizle, tırnağımızla sahip çıkardık nebevi harekete ve önderine ... O söylediyse doğrudur der sıddıkiyet makamında biz olurduk. Göğsümüzü kabartarak Taif dönüşünde Mekke’ye giriş vizesi olan himayeci biz olurduk. Boykot vakti, kendi çocuklarımızdan kısar Allah Resulü ve dava arkadaşlarına yardıma koşardık. Medine’ye ilk öğretmen biz olurduk, akabede ilk bizler itaat ederdik.

Dahası, ifk hadisesinde Hz. Aişe’ye ilk biz sahip çıkar, iftiracılara kök söktürürdük. Müseylemetül Kezzabın yalancı olduğunu biz açıklar, haykırırdık günün sosyal medya hesaplarından. Hüzün yılının hüznüne sebep olan olayların acıları için ilk biz teselliye koşar, baş koyacak omuz olurduk.

Ve daha niceleri...

Ama kimse Ebu Cehil’den, Ebu Leheb’ten, Abdullah bin Selül ve arkadaşlarından bahsetmez. Onların yanında yer almaya zerre ihtimal vermez. Çünkü biliyor ki onların akıbetleri hayra alamet değildir. Biz garanti cenneti konuşuruz.

Kardeşlerim! Biz asrı saadette değiliz ve yaşamadık. Günümüze gözümüzü açalım. Hz. Peygamber’in bize bıraktığı davaya sımsıkı sarılırsak Bedrin ashabıymışız gibi sevap kazanır, ulviliğe doğru yol alırız. Lafla peynir gemisi yürümediği gibi Palavra ile de cennet elde edilemez. Hayal aleminde değiliz, gerçekleri görmenim vakti gelmiş, geçiyor.

Doğrudur, Hz. Peygamber zamanında yaşamadık ama söz ve yaşamı günümüzde dimdik ayakta duruyor. Yeter ki biz uygulama noktasında ağır davranmayalım. “Her duyduğunu söylemesi kişiye yalan olarak yeter” düsturuyla söylem ve eylemlerimize dikkat edelim. “Kalp kırmak Kâbe’yi  yıkmak gibidir.” Sözü bize bir şeyler anlatmalı. “Bunu yaparken de hırsızlık yapan Muhammed’in kızı Fatıma da olsa cezaya müstahak olacak” nidayı da unutmayalım.

Hepimiz hayat dediğimiz bir gemideyiz. O gemi menziline varmak için yola çıkmış. Her durağa geldiğinde birileri inmek mecburiyetindedir. Bu yolculuk sırasında küçük, büyük hatalarımız olmuş, musibetler ile karşı karşıya kalmışız. İmtihanı kazananlarımız olduğu gibi kaybedenlerimiz de maalesef ki çoktur. Her düşenin elinden tutmak gerekirken bir tekme de biz savurduğumuzu düşündüğümüzde cahiliye devrinden bir farkımız kalıyor mu? Böyle bir olayda “ilk taşı günahsız olanınız atsın” sözü ile karşı karşıya kalıp onunla yola çıkmamız gerekmez mi?

Milleti düzeltmek ile işe başlıyorsak, günah keçisi arıyoruz demektir. Kendimize çeki düzen vererek ihya hareketine basamak olmalıyız. “Her kim insanlara Öncü olmak istiyorsa başkalarından evvel kendisi öğrenmeli, başkalarının hayatını İslam’a göre düzenlemeden evvel, kendi hayatına düzeltmelidir...”

Yazımızı bir hadis ve aynı zamanda dua ile bitirelim. “Allahım! Senin rahmetini kazandıracak, bağışlamanı sağlayacak işler yapmayı, her türlü günahtan uzak kalmayı, her iyiliğe ulaşmayı ve (sonunda) cennete kavuşup cehennemden kurtulmayı dilerim.”

  • Bu haberi paylaşın:
UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik ve tamamı büyük harfle yazılan yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları
906 gün önce
1019 gün önce
1082 gün önce
1207 gün önce
1241 gün önce
1249 gün önce
1298 gün önce
1340 gün önce
1347 gün önce
1431 gün önce
2374 gün önce
2856 gün önce
2891 gün önce
2898 gün önce
2968 gün önce
3045 gün önce
3131 gün önce
3165 gün önce
3194 gün önce
3214 gün önce
3236 gün önce
3250 gün önce
3278 gün önce
3389 gün önce
3461 gün önce
3507 gün önce
3497 gün önce

RSS
© 2024 - Batman Basın
bmV0aGFiZXJ5YXppbGltaS5jb20=