Allah’a yakınlaşmaya vesile olan şey anlamlarına gelen kurban, dinî bir terim olarak, ibadet maksadıyla, belirli şartları taşıyan hayvanı, Kurban Bayramı günlerinde usulüne uygun olarak kesmeyi ve bu amaçla kesilen hayvanı ifade eder.
Hakkı bulamayan, inanma ihtiyacını farklı kanallarda arayan insanlarda, kutsadıkları ay, güneş, put ve daha farklı ilahlarına kurbanlar sunmayı adet edinmişlerdi. Ve bazen bu kurbanlar insanlardan seçilirdi. Benim inancım o ki; Kurbanın ibadet, sosyal yardımlaşma gibi birçok hikmetinin yanı sıra kâinatın sahibi olan Allah, bu yanlışı ortadan kaldırmak için Hz.İbrahim ve Hz.İsmail Peygamber şahsında bu yanlış âdeti ortadan kaldırmak için insanlığa bu dersi vermiştir. Ve Hz. İsmail şahsında insanın ölümden kurtulup, onun yerine bir hayvanın kesildiği gün Kurban Bayramı olarak kutlanmaktadır.
Fıtrat dini olan İslam, insanı olgunlaştırma ve kemale erdirme eğitimidir. İslam’ın emrettiği bütün ibadetlerin fert ve toplum için mutlaka faydaları vardır. Dini İbadetlerin ferdi, ruhi huzur ve insani erdemlere ulaştırmayı amaçlarken; toplumlar için de birleştirici ve bütünleştirici bazı emir ve uygulamalar getirmiştir. Görmek isteyenler için İslam dininin bu üstün özelliği Zekât, hac ve Kurban gibi sosyal boyutlu ibadetlerde çok belirgin olarak görülmektedir.
- “... Kendilerine rızık olarak verdiği kurbanlık hayvanlar üzerine belirli günlerde Allah’ın adını ansınlar. Artık onlardan siz de yiyin, yoksula fakire de yedirin.”(Hacc 22/28)
“ Biz o kurbanlıkları ( deve ve sığır) sizin için Allah’ın alametlerinden yaptık. Sizin için onlarda hayır vardır. Onlar saf saf sıralanmış dururken kurban edeceğinizde üzerlerine Allah'ın adını anın. Yanları üzerlerine düşüp canları çıkınca onlardan siz de yeyin, istemeyen fakire de istemek zorunda kalan fakire de yedirin. Şükredesiniz diye onları böylece sizin hizmetinize verdik.” “Onların etleri ve kanları asla Allah'a ulaşmaz. Allah'a ulaşacak olan ancak, sizin takvanız (O’nun için yaptığınız, gösterişten uzak amel ve ibadet) dir.” (Hac 22/36;37)
“Onların etleri ve kanları asla Allah’a ulaşmaz. Allah’a ulaşacak olan sizin takvanızdır” Ayetten de anlaşıldığı gibi, emredilen ibadetlerden hiç birinin Allah’a bir faydası olamaz. Bilakis bütün ibadetlerin faydası insan ve topluma yöneliktir. O yüzden çoğu zaman insana hizmet iddiasındaki farklı görüş sahiplerine; Allah ve ahrete inanmıyorsanız dahi, gelen bizim İslam inancımız Kur’anda yazılı, gelin bu dini kaynağından ve objektif bir akılla araştırın, öğrenin, bakalım insanlık aleyhine bir şey görebilecek misiniz? Bilakis, insanlığın aradığı huzur, barış, özgürlük ve sosyal Adaletin ancak bu İnançla sağlanabileceğini göreceksiniz.
Ama bulanık ve göze uygun olmayan gözlüklerle bakıldığında net göremez ve yanlışa saplanırsınız.
İktidar ve ideolojileri için insanları katledenlerin, fakir- fukaraya dağıtılmak üzere kesilen kurbanlara karşı çıkması yaman bir çelişki değil mi? İslam’a hakaret edenlerin, İslami bir ibadet olan Müslümanların zekât, fitre, Kurban ve kurban derilerine göz dikmeleri yaman bir çelişki değil mi? Sizler keyifleriniz için kuzu çevirir, yılbaşı gecelerinde çam ağacı keser, kumar ve içkiye dünyanın parasını harcarsınız. Ama belki de bayramdan bayrama et yiyen fakirlere dağıtılacak kurbanlara karşı çıkar, küçümser, alaya alırsınız…
Her gün kasaplarda kesilen hayvan sayısını biliyor musunuz? İşte kasapların istirahat ettikleri bu günlerde, hayır sahibi Müslümanlar bu hayvanları keser ve muhtaç insanlara dağıtırlar…
Bayramlar sosyal dayanışma ve kaynaşma günleridir. Bayramlar, barışma ve kardeşliği ihya etme günleridir. Özümüze, Kur’anın hâkimliğine dönüp, toplumsal barış ve huzurun hâkim olması dileğiyle Bayramınızı kutlar hayırlara vesile olmasını diliyorum…