Yıllarca okullarda olasılık hesapları anlatıldı bizlere... Hepiniz hatırlarsınız hani şu, bir torbada 10 top var mevzusu... Hatırlamayanlar için önce soruyu hatırlamaya çalışalım. “Bir torbada 10 Top var: 4’ü yeşil, 3’ü kırmızı, 2’si mavi 1’i ise beyazdır. Böyle bir torbada çıkan topun mavi olma olasılığının yüzdesi kaçtır?
Yaşayan, yaşamayan; matematik ile ilgi alaka kuran ya da ilgisi olmayan herkes bu soruya yüzde 20’dir cevabını verecektir. Bu yazıyı okuyan kardeşim sen de bunu diyenlere dahilsindir muhtemelen..!
Şimdi her şeyi, her söyleneni unutup zihninizi bana bırakın, kulağınızı açıp iyi dinleyin. Yukarıdaki torbadan bir top çektiğinizde gelen topun mavi olma olasılığı gerçekten yüzde yirmi mi? Bir kez daha düşünün...
Torbada, 4 değişik renkte top mevcut gibi gözükse aslında sadece iki renk yok mudur? Birinci renk mavi, diğeri de mavi olmayan top. Sonuç olarak çektiğin top ya mavidir ya da değildir. Demek ki yeşil, beyaz ya da kırmızı gelirsen mavi değildir mavi gelirse de zaten mavidir. O halde cevap yüzde 20 değil 100’de 50’dir.
Ya da örneği biraz daha somutlaştıracak olursak; Bir futbolcu 10 penaltı atışından sadece birini gole çevirmiş ise 11. Penaltı atışını gole çevirme ihtimali % 10’mudur? Yoksa % 50 mi? Tabii ki de % 50 olacağını herkes belirtir. Yani futbolcunun attığı penaltı ya gol olur ya da olmaz, bu kadar açık ve net.
Sizleri fazla sıkmadan bir örnek daha verip konuyu bağlayacağım inşallah. Bir adamın 5 tane erkek çocuğu vardır ve eşi de hamiledir. Adamın eşinin erkek doğurma olasılığı % 20’midir? Yoksa % 50 mi? Buna da açık bir şekilde % 50 diyebiliriz. Doğan çocuk ya erkektir ya da kız. Başka ihtimal düşünülemez.
Henüz gerçekleşmemiş her ne varsa hayata dair, olma ihtimali mutlaka % 50’dir, diyebiliriz. Ya olur ya da olmaz. Elbette ki böyle düşünen bir insan şaşırma, yanılma, panikleme, hayal kırıklığına uğrama ya da yanlış karar verme olasılığı, diğer insanlara göre oldukça düşüktür. Çünkü onun için her şeyin olma ihtimali daima aynıdır %50.
Yukarıda anlatılan anekdot temeli ile binamızı inşa etmeye çalışacağız inşallah. İçerisinde bulunduğumuz mübarek Ramazan Ayı’nın başlangıcından bu güne Peygamber Efendimiz, ramazan ayını üçe ayırmıştır ibaresine çokça rastlamışızdır. Başlangıcı ‘rahmet’, ortası ‘mağfiret’, sonu da ‘nar-ı cehennem’den kurtuluştur’ diyor.
Peygamber Efendimiz ramazan ayının son 10 günü geldiği zaman çok daha farklı bir şekilde ramazan ayına ihtimam gösterirdi, Çünkü Kuran’ın nazil olması bağlamında Hz. Peygamber itikafa girerdi. Efendimiz, Hz. Aişe annemizin rivayetine göre, o son 10 gün içerisinde her zaman itikafa girmiştir.
Yine Hazret-i Ayşe anlatıyor: “Resulüllah, Ramazan ayında ibadet hususunda diğer aylarda görülmeyen bir gayret içerisinde olurdu. Ramazan’ın son on gününde ise kendisini çok daha fazla ibadete verirdi. Bu günlerde geceyi ihya eder, ailesini uyandırır ve izârını bağlardı. (Yâni ibadet için hazırlıklarını tamamlar ve büyük bir azimle Hakk’a yönelirdi.)” (Buhârî, Fadlu Leyleti’l-Kadr, 5; Müslim, İtikâf, 8)
Yine Peygamber Efendimiz; “Ramazana eriştiği halde bir insan, buna ramazanın feyzinden, bereketinden istifade edememiş, Ramazan gelmiş geçmiş de hâlâ Allah’ın mağfiret ettiği bir kul olamamışsa, Allah’ın affını, mağfiretini kazanamamışsa; yazıklar olsun o kula!.. Burnu yerde sürtsün!” buyurmuştur. (Buharî-müfred- 1419/1998)
Ramazanı artık geride bırakıyoruz. Geçen sene beraber olduğumuz fakat bu ramazana ulaşamamış birçok tanıdığımız vardır. İyi-kötü amelleriyle beraber Allah’ın huzuruna çıkmışlardır. Gelecek ramazanda hangimiz vardır hangimiz yoktur onu ancak Allah bilir. Onun için demem o ki, önümüzde her zaman 2 seçeneğimiz vardır: Ya iyilik ya kötülük. Ya itaat, ya isyan, ya çalışkan, ya da tembel oluruz hayatta...
Bir de işin gerçek, hakikat boyutu vardır. Ya günahlardan uzak bir şekilde tövbe istiğfar çekip cennete gideceğiz ya da günah bataklığında boğularak cehenneme odun olacağız! Üçüncü olasılık kesinlikle yoktur. Daha önce yaptıklarımız da olasılıkları değiştirmeyecektir. Son nefes her şeyi belirleyecektir. Ya cennet ya da cehennem!
Son nefesimize kadar ilayı Kelimetullah için çalışanlardan olma duasıyla selamette Kalın...