Lütfen bekleyin..


Mehmet Ziya Gümüş

Susuz Suya Götürüp Getirmenin Hikâyesi

05 Mayıs 2021, 15:56 - Okunma: 776

Herkesin zihninde bir âlim profili vardır. Bu profili çizerken onların insanî yönlerini göz ardı ediyoruz. Bazı şeyleri kendimize caiz görürken âlime caiz görmüyoruz. Bunu söylerken âlimin ağırlığını ve prestijini zedeleyecek ahvalden söz etmiyoruz.

Bir dönem âlimlerimizin başından geçen ilginç olayları derlemiştim. Şimdi ne yazık ki elimde çok az materyal var…

İşte onlardan bir tanesi…

 Kürdistan’ın yetiştirdiği âlimlerden birisi olan Müderris Mella Abdullahê Firfêlî’yi yâd edelim. Firfêl, Şırnak’ın Hezex İlçesi’ne bağlı bir köy… Çok sayıda fakih yetiştirdi. Ayakta durabildiği sürece de ders vermeyi ihmâl etmedi. Medrese kültürüne emeği göz ardı edilemez. Allah kendisine rahmet etsin.

Bir köylü sürekli eyda ile tartışıyormuş. Sürekli ona muhalefet ediyormuş. Seyda da dayanamamış ve bir gün ona; “Benimle tartışma! Vallahi seni susuz suya götürüp susuz getirebilirim” demiş. Muhalif, yine muhalefet etmiş; “Vallahi götüremezsin” diye karşılık vermiş. Seyda da girmiş için içene. Ona; “Tamam o zaman, susadığında bana söyle. Seni köyün çeşmesine susuz götürüp susuz getireceğim” demiş. Bizim muhalif köylü de: “Aha susamışım, haydi beni götür bakayım” şeklinde karşılık vermiş.

Seyda ile muhalif köylü, beraber köyün çeşmesine doğru yol almışlar. Beraber çeşmenin başına varmışlar. Muhalif köylü suyu tam içecekken Seyda onun elinden tutmuş; “Dur!” demiş. “Biz köyden şahitleri getirmeyi unuttuk. Seni susuz götürüp susuz getirdiğimi nasıl ispatlayacağım. Köye dönüp iki şahit alıp geleceğiz” diyerek su içmesini engellemiş. Seyda, muhalif köylünün su içmesine izin vermemiş. “İşin başında şahit getirmemekle hata yaptık” demiş.

Şahitleri getirmek için köye doğru yol almışlar. Köye vardıklarında Seyda son hamleyi yapmış; “Allah’ını seversen, doğru söyle! Şimdi seni çeşmeye susuz götürüp getirmedim mi?”… Muhalif köylünün yapabileceği ve söyleyebileceği bir şey kalmamıştı. Mat olmuştu.

 “Zeki insanların diline düşme de kubura düş” sözü vaki olmuştu. Suya susuz gidip susuz gelmişti.

Bu hikâyeyi bana anlatan cami-cemaat ehli Haci Ahmed Alasulu’ya da Allah rahmet etsin.

Bu hikâyeyi, bu hatırayı okurken adam nasıl böylesi basit bir şekilde boşa düştü, diye yadırgadınız mı? Tuhaf buldunuz mu? Hâlbuki politikacılar her seçimde bizi sandığa susuz götürüp susuz getirmiyorlar mı?

Hayat böyle bir şey işte! Bazen yadırgadığımız, tuhaf bulduğumuz şeyleri yapabiliyoruz.

Hz. Musa düşmeye yüz tutan duvarı düzelten Hz. Hızır’a: “O duvarı neden bedava düzelttin? İsteseydin karşılığında bir miktar para alırdın” diye yadırgamıştı, tuhaf bulmuştu. Oysaki o da sekiz yıla anlaştığı çobanlık anlaşmasında iki yıl bedava çobanlık yapmıştı. Çocuğu öldüren Hz. Hızır’a neden çocuğu öldürdüğünü yadırgamış, tuhaf bulmuştu. Oysaki o da benzer bir şekilde birisini öldürmüştü. 

Hayat böyle bir şey işte! Başkası çeşmeye susuz gidip gelince gülüyor, tuhaf buluyoruz. Çeşmeye susuz gidip gelişlerimizi ise hiç düşünmüyoruz bile…

  • Bu haberi paylaşın:
UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik ve tamamı büyük harfle yazılan yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları
19 gün önce
89 gün önce
124 gün önce
159 gün önce
180 gün önce
313 gün önce
320 gün önce
383 gün önce
390 gün önce
432 gün önce
474 gün önce
479 gün önce
576 gün önce
610 gün önce
653 gün önce
752 gün önce
766 gün önce
772 gün önce
842 gün önce
891 gün önce
954 gün önce
1052 gün önce
1080 gün önce
1100 gün önce
1115 gün önce
1130 gün önce
1164 gün önce
1184 gün önce
1255 gün önce
1260 gün önce
1270 gün önce
1290 gün önce
1300 gün önce
1306 gün önce
1311 gün önce
1318 gün önce
1367 gün önce
1381 gün önce
1388 gün önce
1402 gün önce
1437 gün önce
1444 gün önce

RSS
© 2024 - Batman Basın
bmV0aGFiZXJ5YXppbGltaS5jb20=