Nerede okuduğumu hatırlamadığım ama günümüz ile uyuştuğu için yazdığım bir rivayet var:
Üç kazan ateşin üzerine konulmuştur. Ortadaki küçük ve içi boş yanlarında bulunan büyük kazanlar ise dopdolu bir şekilde. Yandaki kazanlar fokur fokur kaynarken, kazanlarda kaynayan yiyeceklerden birbirlerine gönderirler. Ara sıra damlalar ortada kaynayan boş kazanın içine düşünce ‘kıj’ diye ses çıkarıyormuş. Bu nedir diye sorulduğunda, ahir zamanda zenginler birbirlerine yardım edecekler, fakirlere ise herhangi bir yardım yapılmayacaktır. Bazen çok küçük yardımlar onlara yapılsa da sadece kıj diye ses çıkarmalarına sebep olacaktır.
Koronavirüs bütün dünyada sıkıntılar oluşturduğu gibi bizde de büyük sıkıntılar meydana getirmiştir. Haklı olarak devlet bazı tedbir ve kısıtlamalar yapmak zorunda kalmıştır. Ama yapılan kısıtlamalar kamuoyu tarafından adaletli bir uygulama olarak kabul edilmemektedir. Halkın okuma seviyesi düşük olan kesimine bile sorulduğunda bu kısıtlamaların halkın menfaati göz önüne alınarak yapılan bir uygulama olmadığı, turizm göz önüne alınarak karar alındığını, fakir halkın durumunun göz önüne alınmadığını söylemektedirler. İster sosyal medyada isterse de günlük konuşmalarda halk memnuniyetsizliğini delilleri ile anlatmaktadır.
Zengin olanlar turizm merkezlerine hücum ettiler. Buralarda herhangi bir kural ve kısıtlama bulunmamaktadır. Bunlar istedikleri gibi hayatlarını sürdürmektedirler. Fakir halk ise evinden dışarı çıkamamaktadır. Eğer kısıtlama varsa turistler dahil olmak üzere herkese olmalıdır. Getirecekleri birkaç kuruş için toplum hastalıklarla baş başa bırakılmamalıdır. Diğer taraftan onların bıraktıkları paranın birkaç katı yaydıkları hastalıkların ve bozulmanın önlenmesi için harcanmaktadır.
Küçük esnafları kurutan zincir marketlere gelince zaten onlar ayrı bir derttir. İlçelerde bile şok, A101, bim, migros her birinden üç-dört tane açılmaktadır. Küçük esnaf bunlar yüzünden iş yapamamaktadır. Marketlere baktığımızda; her şeyi satıyorlar. Zücaciye, kırtasiye, telefon ve aksesuarları, plastik, temizlik, gıda, elektronik vs. Bu marketler açık ama zücaciyeci, telefoncu, beyaz eşyacı, elektrikçi, kırtasiyeci kapalıdır. Küçük esnaf kapalı ama büyük esnaf açıktır. En basitinden birinin tv’si veya telefonu bozulsa nerede tamir edecektir. Kontürü bitse nerede yükleme yapacaktır. Madem halkın faydası düşünülmektedir. Marketler kapatılsın, küçük esnaf açık kalsın. Marketlere aynı anda yüzlerce insan sosyal mesafesiz bulunmaktadır. Küçük esnaflarda ise en fazla 2-3 müşteri aynı anda bulunmaktadır.
Halk bu uygulamanın kendi faydası için yapıldığına inanmıyor. Halk her şeyden önce yapılan uygulamaların kendi faydası için yapıldığına ikna edilmelidir. Diğer taraftan halk alınan kararlar konusunda bilinçlendirilmelidir. Maske ve sosyal mesafenin faydası iyicene izah edilmelidir. Aşı konusunda bile halkın kafası karışıktır. Hiç kimse net bir bilgiye sahip değildir.
Bu uygulamalarda zenginler daha fazla zengin oluyor, fakir ise daha fazla fakirleşiyor. Bir kısma verilen sosyal destek ise hiçbir çareye derman olmuyor. Zengin turizm bölgelerinde kuralsız hareket ederken, fakir evinin etrafında açlıkla mücadele ediyor. Halkın sesine kulak verilmelidir.