Geçen yıl Kurban Bayramında yaşanan vahşetin yıldönümünde henüz Yasin Börü ve arkadaşlarına yönelik yapılan vahşiyane saldırı ve hunhar katliam ile 27 Aralık 2014’te Cizre Nur Mahallesi katliam amaçlı saldırılar unutulmadan yine Diyarbakır'da bu defa Sur İlçesi'nde yeni bir katliam girişimi yaşandı.
Geçtiğimiz Cumartesi gecesi Diyarbakır'ın Sur ilçesinde saat: 23.30 sıralarında dindar bir aileyi abluka altına alan PKK’li çeteler saatlerce evi ateş altında tutarak attıkları 30 kadar bomba ile 10 kişilik aileyi topluca katletmek istedi. 12 saat devam eden saldırılarda 6-7 Ekim saldırılarında olduğu gibi aranan polis ve devlet ortada yoktu. Aradan geçen uzun süreden sonra devlet yetkililerinden bir umutları kalmayan HÜDA PAR ve İslami STK yetkilileri canlarını hiçe sayarak, PKK'nin ablukası altında olan Sur ilçesindeki mahalleye giderek devlet kurumları tarafından ölüme terk edilen 10 kişilik aileyi bölgeden aldı.
HÜDA PAR’ın girişimleri sonucu mahsur kaldıkları evden çıkarılan aile reisi Adem Bozkır, gazetecilere saldırıyı şöyle anlattı:
"Evlerine uzun namlulu silahlar ve onlarca patlayıcıyla saldırıldığını belirten Bozkır, şunları söyledi: “Ben işçi biriyim, erken saatlerde uyuyup erken saatlerde kalkarım. Uykudayken birden bomba sesiyle uyandım. O esnada ailem de avluda uyuyordu. Bunlar (PKK’liler) hepsi dama çıkmışlar, oğlum da onlara; ‘ne yapıyorsunuz orada, ayıptır aile burada uyuyor’ deyince, onlar oğluma; ‘konuşma yoksa bu evi hava uçururuz’ demişler ve ardından bomba atmışlar. Bu esnada ben uyandım. Bir baktım ki büyük bir hengâme var. Evimize silah sıkmaya başladılar. Ardından 35-40 defa bomba attılar. Elhamdülillah Allah muhafaza etti, çocuklara bir şey olmadı. Polisi aradık ama gelen olmadı. Polis son birkaç saattir telefonlarımıza bile bakmadı” dedi.
Sabah saatlerinde HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Vedat Turgut, Twitter hesabından şu mesajı paylaştı: “10 Saattir Sur ilçesindeki üyelerimiz saldırı altında. Şu an emniyet çekilmiş. Çeteler tekrar toplanıp evi bombalamayı düşünüyorlar. Saat 11.30’da STK temsilcileri ile beraber Sur ilçesinde mahsur kalan üyelerimizi almaya gidiyoruz. Heyet dışında kimse girişimde bulunmasın.”
Yapılan çağrılara karşı kayıtsız kalan Diyarbakır Valisi ve emniyetinden bir beklentileri olmadığını belirten HÜDA PAR yetkilileri ve İslami STK temsilcileri aileyi sağ salim alarak bölgeden çıkardılar.
Daha sonra Diyarbakır İl Başkanlığında bir basın toplantısı düzenleyen HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Vedat Turgut, üyelerine yönelik yapılan saldırlar hakkında bilgi verdi. Turgut, Sur ilçesinde ikamet eden bir üyelerinin evine bombalar ve uzun namlu silahlar ile saldırı yapıldığını belirterek, “Bu saldırıda ev tahrip edilmiş, içinde bulunan 10 kişilik aile 12 saat boyunca mağdur edilmiştir. Emniyete, ilgili bakanlıklara haber verildiği halde başta gereğini yaparız demelerine rağmen daha sonra telefonlara dahi cevap verilmemiş ve 12 saat geçmesine rağmen üyelerimize yapılan saldırı görmezden gelinmiştir.” dedi.
Yasin Börü katliamı gibi bir katliam daha gerçekleştirmek istendiğini ve geçen yıl olduğu gibi şimdi de halkı korumakla görevli devlet güçlerinin kendi mekânlarından dışarı çıkmadıklarını kaydetti.
İçi boş özerklik ilanlarından vazgeçilmesi gerektiğine vurgu yapan Turgut, Diyarbakır’ın Suriye ve Kobani olmadığını belirterek, “Burası sahabeler diyarı Diyarbakır’dır. Dolayısıyla halk desteği olmayan içi boş özerklik ilanlarından vazgeçilmelidir. Yerleşim yerlerinde hendek kazma, barikat kurma, silahlı ve bombalı eylem yapmak direk olarak halka zarar veriyor.” ifadelerini kullandı.
Üyelerine yapılacak saldırıları kabul etmeyeceklerine dikkat çeken Turgut, “Bizim üyelerimize yönelik, üyelerimizin evlerinin bulunduğu yerlere hendek kazılmasına, barikat kurulmasına müsaade etmeyeceğimizi halkımıza ve kamuoyuna bildiriyoruz. Aynı şekilde halkımızın sokaklarını barikatlarla, hendeklerle eylem yapıp halkımızı rahatsız etmelerini tasvip etmiyor ve derhal vazgeçilmesini talep ediyoruz. Halkımızın can ve mal emniyetini tehlikeye atan yerleşim yerlerini çatışma alanına çevirme ve her türlü uygulama ve eylemlere son verilmelidir. Üyelerimize yapılan saldırıları kabul etmeyeceğimizi herkesçe bilinmesini istiyoruz.” dedi.
PKK'li çetelerce abluka ve saldırı altına alınan evde saldırı sonrası dikkat çekici görüntüler ortaya çıktı. 12 saat süren saldırı sonrası evde basının yaptığı incelemede evin avlu ve damında halen infilak etmemiş onlarca patlayıcı olduğu görüldü. Saldırıda mucize eseri herhangi bir can kaybı yaşanmadı. Patlamamış onlarca bomba, saldırının ne denli büyük olduğunu ve nasıl bir katliam planlandığını gözler önüne serdi.
Şimdi soruyoruz:
-6-7 Ekim saldırılarında ortada olmayan devlet şimdi nerede?
-27 Aralık 2014'te Cizre Nur Mahallesi'nde HÜDA PAR üyelerinin evlerine katliam amaçlı 8-9 saat boyunca ağır silahlarla dağdan gelen HPG militanları ile saldırı yapılırken ortada olmayan devlet şimdi nerede?
-Hani devlet olarak PKK'nin belini kırmıştınız? Hani kamu düzeni sağlanıncaya kadar PKK'ye taviz verilmeyecekti?
Nedense konu dindar insanlar olunca ne devlet ne de samimiyetsiz, ikiyüzlü güruhtan ses çıkmıyor da üç maymunları oynuyorlar. PKK köşeye sıkışınca ortaya çıkan ve "barış bülbülü(!)" kesilenler neden ortaya çıkıp ta ses vermediler?
Hükümet konuyla ilgili açıklama yapmadığı için saldırıyı uzun süre gündemlerine almayan televizyon ve gazeteler, artık hiçbir inandırıcılığınız kalmadı. Bu vahşete sessiz kalmayı içine sindirebildiniz mi?
6-7 Ekim olayları sırasındaki Diyarbakır Valisi : "O gün eğer biz polisi dışarı çıkarsaydık şehit verirdik, PKK’nın istediği de buydu" demişti. Anlaşılan iki aydır yapılan operasyonlar hepsi halkın gözünü boyamadan ibaretmiş. Çünkü şimdiki Diyarbakır Valisi, Emniyet müdürü, diğer Devlet ve Hükümet yetkililerinin de aynı düşüncede hareket ettikleri ve aynı görüşü paylaştıkları ortaya çıktı.
Bari 1880'li yıllarda Sivas Valisi olan Halil Rıfat Paşa’nın şu sözüne bakında ders alın. Paşa ne demişti: "Gidemediğin yer senin değildir."
Olay basına yansıdığı gün, sosyal medyada paylaştığım mesajı burada tekrar ediyorum, "Devlet ve Hükümet Yetkilileri, Hüda Par'ın girişiminden sonra utanıyorlar mı acaba?" sorumun cevabın alamadım hâla.
HÜDA PAR, ölüme meydan okuyan bu cesur ve izzetli tavrı ile hem özerklik ilan eden PKK çetelerinin, hem de devlet yönetmeye layık olmayan zavallı yöneticilerin karizmasını fena halde çizdi. HÜDA PAR bu tavrı ile mazlum halkın tek hamisi olduğunu gösterdi. Şimdi Hükümet ve devlet yetkilileri şapkalarını önlerine koyup halkı ve devleti ne duruma düşürdüklerine baksınlar da biraz ibret alsınlar.
"...Hâlbuki izzet, Allah’ın ve Resulunün ve mü'minlerindir ve lâkin Münafıklar bilmezler." -Münafikun Suresi:8-
Selam ve dua ile...