Lütfen bekleyin..


İhsan PINAR

Kim Bunlar?

30 Eylül 2015, 10:21 - Okunma: 3578

Aynı yerden mi idare ediliyorlar, zihniyetleri mi bir, ideolojik yapıların çoğunda yaygın olarak şu tavırlar dikkat çekmektedir.

— Çok iyi mazlumiyet rolü oynarlar. Yalanlar üzerine mağduriyet inşa ederler. Öyle ki, mazlumiyet ve mağduriyet üzerinden ilerlemek için kendi taraftarlarına zarar verebilir, arkadaşlarına suikast düzenleyebilir, bombalayabilirler.

— Güçlü oldukları yer ve zamanda tahammülsüz, tekçi, baskıcı bir zihniyete sahiptirler. Muhalefet ve rekabete asla tahammülleri yoktur. Ancak kendilerine katılmaları halinde başkalarına hayat hakkı tanırlar. Ama zayıf oldukları ve yeni oldukları yerlerde gayet insancıl, barışçı ve demokrat bir portre çizerler.

— Barış ve demokrasiye çok vurgu yaparlar. Ancak demokrasi, kendilerine yaradığı sürece iyidir. Muhaliflerinin halk nezdinde itibar görmesi halinde, her türlü çirkin iftiraya ve darbeye yeltenirler.

— Çok iyi barış edebiyatı yaparlar. Ama farklılıklara tahammül etmez ve kendileri dışındaki herkese saldırırlar. Barıştan kasıtları, herkesin kendilerine teslim olmasını istedikleri anlaşılmaktadır.

— Yalan söylemekte ve iftirada ustadırlar. Bu yalan ve iftiralarla kamuoyu oluşturmada çok başarılıdırlar. Şiddetle baş edemedikleri muhaliflerini yalan ve iftiralarla saha dışına iterler. O kadar yalan konuşurlar ki, yalanlarına kendileri inanmaya başlar ve muhaliflerine karşı kendi yalanlarını delil olarak gösterirler. Ajan, provokatör, işbirlikçi… vs. bildikleri ve duydukları bütün kötülüklerle rakiplerini itham eder, yıldırmaya çalışırlar.

— Yaptıkları bütün olumsuzluklarla muhaliflerini suçlarlar. Yani muhaliflerini suçladıkları bütün olumsuzluklar kendilerinde mevcuttur.

— Etnisite, sınıf, bölgecilik, cinsiyet gibi farklıkları çok iyi kullanırlar. Halkı sindirmede ve kendi yanlarına çekmede şiddet ve baskıdan yararlanırlar.

— Özgürlük silahını çok iyi kullanırlar. Ancak uyguladıkları ve pratiğe ettikleri özgürlük, her türlü kutsal ve ahlaki değerleri çiğnemektir. Din ve aile bağlarını keser; iman, ahlak, hayâ, saygı, namus… Değerlerinden uzaklaştırır; özgürlük adı altında insanları parti ve ideolojilerine esir ederler. Din, namus, ahlak, aile gibi değerleri özgürlükleri!- amaçları Önünde engel görürler.

— Halkçılık edebiyatı yaparlar, ama halkın inanç ve kutsallarına saldırırlar.

— Akıl ve bilgiyle hareket etmezler, robot gibi yukarıdan gelen talimatları uygularlar.

— Liderlerini kutsar, bir köle gibi kayıtsız şartsız itaat ederler.

—Bilgiden, araştırmaktan ve muhaliflerini dinlemekten korkarlar. Sadece ağabeylerinin verdikleriyle beslenir, hareket ederler. Mahalle baskısını; Levm dediğimiz alay, küçümseme ve hakaretlerle sosyolojik ve psikolojik baskı kurarlar. Öyle ki, halkın okuyacağı kitap, gazete ve seyredeceği televizyon kanalına dahi müdahale ederek, tekçiliği dayatırlar.

— Acıma hissi ve merhametten yoksundurlar. Düşmanlıkta sınır tanımazlar, uzlaştırmayı hiç düşünmez, alabildiğine kavgayı yaymaya çalışırlar. Her türlü saldırıyı yapar ve verebilecekleri kadar zarar verirler.

— Dünyayı sadece siyah ve beyaz olarak algılarlar. Kendilerinden olmayan herkesi ortadan kaldırılması gereken bir düşman olarak görürler. Onların gözünde tarafsızlık yoktur, tarafsızlar da haindir!

— Kendilerini tek doğru olarak görürler. Pişmanlık ve özür dilemeye yabancıdırlar, ancak zorda kaldıklarında bir çıkış yolu olarak ideolojik ve kendi üstlerine karşı özeleştiriye sığınırlar.

— Halkın içinde çok iyi kamuflaj olurlar. Halkı kendilerine siper etmede ve iknada kabiliyetlidirler. Eylem ve olaylarda halkı öne sürerler.

— Belli ilkeleri yoktur. O anki menfaatleri neyi gerektiriyorsa öylece konuşurlar. Bir yerde savunduklarını, bir başka yerde eleştirebilirler. Karşı taraf bunu sormaya cesaret ettiğinde de kelimelerle oynar, tevil oyununa başvururlar.

— Bir araya geldiklerinde, kalabalık olduklarında gür sesle bağırır etrafa saldırılar. Demagoji ve laf kalabalığında ustadırlar.

— İnşa etmeye yönelik proje üretmezler, hep eleştirir ve suçlarlar. Dua ve iyi niyetli eleştiri yerine öfke ve nefret üretir, bunlarla beslenir ve bunlar üzerinde varlıklarını sürdürürler…

— Zulmederken, mazlum rolü oynarlar. Hem ayağınıza basar, hem de feryat ederek bağırlar… Belki bir uyarma mahiyetiyle orta yere söylenmiş bu özellikleri kendilerinde görmeyenler, üzerlerine almasınlar; alanlar da kızacaklarına, kendilerine ve topluma bir iyilik yapıp yanlışlarını düzeltsinler…

Adalet, barış ve huzurlu bir gelecek dileğiyle…

Etiketler : baskıcı zihniyet,
  • Bu haberi paylaşın:
UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik ve tamamı büyük harfle yazılan yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları
1281 gün önce
1712 gün önce
2271 gün önce
2345 gün önce
2447 gün önce
2523 gün önce
2532 gün önce
2547 gün önce
2604 gün önce
2608 gün önce
2709 gün önce
2714 gün önce
2796 gün önce
3052 gün önce
3058 gün önce
3101 gün önce
3162 gün önce
3182 gün önce
3225 gün önce
3243 gün önce
3305 gün önce
3326 gün önce
3349 gün önce
3367 gün önce
3373 gün önce
3396 gün önce
3407 gün önce
3410 gün önce
3421 gün önce

RSS
© 2024 - Batman Basın
bmV0aGFiZXJ5YXppbGltaS5jb20=