“İslâm’a sövmekten başka fikri olmayanlar, fikrin değil İslâm’a sövmenin hürriyetini istiyor!” demiş Malcolm X. Ne güzel bir söz ve ne güzel, günümüze meşale olmuş, aydınlatıyor...
Geçenlerde bir sanatçı(!)’nın şarkısı, tepki gösterenler ile destek verenler olarak ülkeyi iki kısma böldü. Kalbinde Peygamberlere iman ve saygı olmayanları bir araya getirdi. Velev ki ön ismi; ilahiyatçı, dindar, hoca ya da soy ismi İslam çocuğu olsun fark etmez. Bu söz yazarına tepki göstereceklerine, tepki gösterenlere tepki gösterdiler zavallılar. Ve buna tepki gösterenlere de “bu dindarlık değil, kindarlıktır.” Diyebildiler...
Kutsallarımıza ve inanç değerlerimize yönelik had bilmez sözleri fikir ve ifade özgürlüğü çatısında değerlendirmek, milletimizin hassasiyetlerini hiçe saymakla eşdeğerdir.
Hazreti Adem, insanlığın ilk atası olduğu gibi yeryüzündeki tüm kelimelerin, ilmin ve bilimin de atasıdır. Allah Adem’e her şeyi öğretmiştir. Ancak İsrailiyat ile beslenen aptallar, atalarına, peygamberlerine dil uzatacak hadsizliğe geldi. Ve hatta bunu vazife bildiler.
Birinin çıkıp Hz. Adem’e cahil demesi fikir hürriyeti olarak kabul edilemez. Bir insan bile kendisine hakaret edilince hakaret davası açıyorken nasıl olur da Allah’ın peygamberine hakaret edilebilir? Bu, dinin kökünü yıkan bir anlayıştır. Müslüman hiç kimse buna sessiz kalamaz.
Bir de ülkemizde ilginç olan bazı şeyler vardır. Mesela şu olay çok ilginç değil mi? Sezen Aksu için ifade özgürlüğüdür diyenler, onun dediğini yanlış bulanlara neden ifade özgürlüğü hakkı vermiyor da kindarlıkla suçluyorlar?
Hocalarımız vaaz kürsüsünde ya da hutbelerde konuştuklarında, hoca hocalığını yapsın, siyaseti konuşmasın. Gitsin namazını kıldırsın gelsin.
Diğer cepheye baktığımızda “sanatçıdır konuşacak!” Diyorlar. Biz Müslümanlar da tamam deyip susacağız öyle mi? Hadi oradan ikiyüzlü, cahil-cühela İşbirlikçileri...
Kimse peygamberlere, değerlerimize hakaret edemez. İslâm kimsesiz değildir. Kur’an kimsesiz değildir. İslâm’a dil uzatan herkes haddini bilecek!
Diğer taraftan kanuna göre; “suçun basit şeklinde, hakaret suçunun cezası 3 aydan 2 yıla kadar hapis veya adli para cezasıdır.”
Yine; “Atatürk’ün hatırasına alenen hakaret eden veya söven kimse bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Atatürk’ü temsil eden heykel, büst ve abideleri veyahut Atatürk’ün kabrini tahrip eden, kıran, bozan veya kirleten kimseye bir yıldan beş yıla kadar ağır hapis cezası verilir.”
“...Halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılayan kişi, fiilin kamu barışını bozmaya elverişli olması halinde, altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.”
Bu yazdıklarım kanunlarda var olan cezalar...
Bu söylenilenler hakaret ama Allah’a, Rasulüne, Peygamberlerine, İslama, değerlerine hakaret ise fikir özgürlüğüdür öyle mi? Vallahi sizlerin düşünce ve yaşayışınızdan beriyiz. Fikir özgürlüğünüz batsın!
Sözlerimi Allah’ın kelâmıyla sonlandıracağım. “And olsun ki onlara (niçin alay ettiklerini) sorsan, elbette: “Biz ancak (lâfa) dalıp şakalaşıyorduk” derler. De ki: “Allah ile, O’nun ayetleriyle ve O’nun peygamberiyle mi alay ediyordunuz? Mazeret ileri sürmeye kalkmayın. İman ettiğinizi söyledikten sonra inkârcılığınızı açığa vurdunuz. İçinizden bir kısmını affetsek de, diğer bir kısmını günahta ısrarcı davranmış oldukları için azaba uğratacağız.” (Tevbe Suresi 65-66 Ayet)
Bir kaç dünya menfaati için dilsiz şeytanlıktan Allah’a sığınanlardan olmak duasıyla selamette kalın...