Ramazan ayı, yardımlaşma, merhamet ve açlıkla mücadele etmenin şekillenmesi gereken bir aydır. Müslümanlar aç kalarak fakir insanların, açlık ve fakirlikten dolayı girdikleri hali hissederek unlara yardım etme duygusunun şekillenmesi gereken bir aydır.
Ancak Müslümanlar bu ayda nefislerini açlıkla terbiye etmeleri gerekirken, daha fazla mal stoklayıp iftar ve sahurda aç kurtlar gibi sofraya saldırmaktadırlar. “Rasûlullah –(sav)Efendimiz şöyle buyurdular:
“–Yabancı kavimlerin, yiyicilerin birbirlerini sofralarına dâvet ettiği gibi birbirlerini sizin üzerinize çullanmaya çağıracakları zaman yakındır.”
Orada bulunanlardan biri:
“–O gün sayıca azlığımızdan dolayı mı bu durum başımıza gelecek?” diye sordu. Allah Resülü (sav)
“–Hayır, bilakis o gün siz çok olacaksınız. Lakin sizler bir selin getirip yığdığı çer-çöpler gibi hiçbir ağırlığı olmayan kimseler durumunda olacaksınız. Allah, düşmanlarınızın kalbinden size karşı korku duygusunu çıkaracak ve sizin kalplerinize zaafı atacak!” buyurdular.
“–Zaaf da nedir ey Allah’ın Resûlü?” diye soruldu. Efendimiz (sav)
“–Dünya sevgisi ve ölümden hoşlanmama duygusudur!” buyurdular.” (Ebu Davud, Melahim 5/4297; Ahmet, V, 278)
“İnsanlar üzerine öyle bir zaman gelecek ki bütün endişe ve gayretleri karınları (mîde ve şehvetleri) için olacaktır, şerefleri malları ile ölçülecektir, kıbleleri (fâsık) kadınları olacaktır, dînleri de dirhem ve dînârları olacaktır. İşte onlar mahlûkâtın en şerlileridir. Onların Allâh katında hiçbir nasîpleri yoktur.” (Ali el-Müttakî, Kenzü’l-ummâl, XI, 192/31186; Râmûzu’l-ehâdis, “ye” harfi)
Eskiden Ramazan ayı geldiği zaman esnaflar halk daha ucuz mal bulabilsin diye indirimler yapmaktaydılar. Fakir halk daha ucuza geçiniyorlardı. Günümüzde ise sermayeyi elinde bulunduran Yahudi zenginler ve kapitalistleşmiş Müslüman isimli insanlar, zam yapmak için Ramazan ayının gelmesini beklemektedirler. Ramazan gelince bütün malların fiyatları yükseltmektedir. Müslümanlar huzurlu bir şekilde ramazana girmesin. Geçimin derdinde olsun diye yapılmaktadır. Yılbaşı ve sevgililer (zinakarlar) gününde ise büyük indirimler yapılmaktadır. Müslüman halk kutlanması haram olan günlerin gelişini mutlulukla bekleyip ucuza mal almanın sevincini yaşamaktadırlar. Ramazanın gelişine ise üzülmektedirler. Ramazan denilince onların aklına zamlar getirilmektedir.
Deccalizm fikri bizi öyle savuruyor ki, bizim bütün bakış açımız ekonomi ve mide hesapları olsun. Ekonomik noktada bize ucuzluk vaat edenleri sevmemizi öneriyor. Bizleri ekonomik yönden düşünmeye sevk ediyor. Dolayısıyla bizi, zengin sofrasına buyur edenlerin kim olduğuna bakmadan konuşmamıza zemin hazırlıyor. İleriki hayatımızda kim ekonomik sıkıntılarımızı gidermeyi vaat ederse, onu başımıza seçmeyi beynimize yerleştirmeye çalışıyor. Deccal çıktığı zaman aç olan insanlara sofrasını sunuyor ve insanlar bu sofraya akın ediyorlar. Hal bu ki, Müslüman insanlar o Sofranın sahibini çok iyi tanımalı ve Deccal'in sofrasına oturmaktan uzak durmalıdırlar.
Bir Müslüman insanların zenginliğine veya fakirliğine bakarak taraf olmamalıdır. Onun imanlı, dürüst ve işinin ehli olmasına bakmadır. Yani bir Müslüman ne olursa olsun Müslüman olmayan şahısları kendine lider yapmamalı ve onun sofrasından uzak durmalıdır. Belki o sofra zehirlidir. O sofrada oturanlar iflah olmazlar. Ekonomi bizim temel meselemiz haline geldiği zaman bizler Allah'ı ve Allah'ın dinini unutmuş oluruz. Şeytan kendi taraftarı olmayı önerdiği zaman ona doğru koşarız. ‘Şeytan sizi fakirlikle korkutuyor. Ve size cimrilik yapmayı emrediyor. Allah ise mağfiret ve iyiliği vaadediyor. Hiç şüphesiz Allah, bol imkânlara sahiptir. Ve ilmi sonsuzdur.’ Bakara 268
Deccalın yolunda gidenler her şeyden önce Allahın mutlak Rezzak olduğu fikrini bize unutturuyorlar ve kendilerinin kurtarıcı olduğunu aşılıyorlar. Açlık korkusu ile marketlere saldırıyoruz ama deccalın taraftarları marketlere saldırmıyorlar. Avrupa'da yaşayan dostlarım; burada mal stoklayanlar Ortadoğu ve Afrika'dan gelmiş olanlardır. Yerli halktan marketlere saldıran yoktur. Diyorlar. Açlıktan öleceğiz fikri Müslüman olanların kafasına yerleştirilmiştir. Allah bütün canlıların rızkının kefilidir. Her şey Allah'ındır.