Başı rahmet, ortası mağfiret, sonu ise ebedi azaptan kurtuluş vesilesi olan Ramazan-ı Şerif’in son ve en önemli günlerindeyiz. Kur’an tabiriyle bin aydan hayırlı Kadir gecesini barındıran günleri yaşıyoruz. Kadir gecesini kıymetli kılan, o gece indirilen Kur’an-ı Kerim’dir.
“Şüphesiz, biz Kur’an’ı Kadir gecesinde indirdik. Kadir gecesinin ne olduğunu sen bilir misin? Kadir gecesi bin aydan daha hayırlıdır. Melekler ve Cebrail o gecede, Rablerinin izniyle her türlü iş için iner de iner. O gece, tan yerinin ağarmasına kadar bir esenliktir.” -Kadir Suresi: 1-5-
Peygamber Efendimiz (S.A.V) şöyle buyuruyor: “… Ramazan ayında öyle bir gece vardır ki, bin aydan daha hayırlıdır. Bu gecenin hayrından mahrum kalan, bin ayın hayrından mahrum kalmış gibidir.” -İbn Mâce, Sıyâm, 2-
Kadir (kadr) kelimesi lugatta: “hüküm, şeref, güç, yücelik” gibi anlamlara gelir. Bu gece mübarek Ramazan’ın ve yılın en mübarek, kudsi ve kıymetli gecesidir. Kur'an ayetlerinin ilk defa vahiy ile gelmeye başladığı gecedir. Bu gece, Kur’an gecesidir. Bu geceyi iyi değerlendirmek için ALLAH’ın lütfu olarak gelmiş olan Kur’an’a yüreğimizi açmamız gerekir. Kadir Gecesini değerli ve anlamlı kılan Kur’an, her ayeti üzerinde tefekkür ve tezekkür edilmek ve bizzat yaşanmak için gönderilmiştir.
Kadir gecesinin gündüzü de diğer günlerden faziletlidir. Nitekim hadiste, Kadir gecesinin gündüzünde tutulan oruç, bütün senenin orucuna denk sayılmaktadır. -İbn Mâce, Sıyâm 39-
Kadir gecesinin ve suresinin önemine işaret eden bir başka hadiste, önceki ümmetlerin uzun ömürlü olmaları sebebiyle fazla sevap kazanma imkânına sahip bulunmalarına karşılık Müslümanlara Kadir gecesinin verildiği belirtilir. -El-Muvaṭṭaʾ, “İʿtikâf”, 15-
Kadir Gecesi, ömre bedel bir gecedir. Kur'an ifadesiyle içinde Kadir Gecesi olmayan bin aydan hayırlı olan bu gece insan ömrünün 83 yılından daha hayırlı olarak vasıflandırılmıştır. Bu da bir insanın ömrüne denk gelecek bir miktardır. Bu gecesinin gizlemesi özelikle son 10 günün tamamını ibadet ve taatle geçirmemiz murat edildiğindendir. Bir gecede bir ömürden daha fazla ve hayırlı sevap kazanılabilir. Tabi bunu kazanabilmek için hayatımızı bu gece inen Kur'an'ın ölçülerine göre tanzim etmemiz gerekir. İslam’a göre yaşamalı ve hayatımızın bütün yönlerini İslam’a göre ayarlamalıyız.
Kadir gecesini, namaz kılarak, Kur’an-ı Kerim okuyarak, Tevbe, istiğfar ve dua ederek değerlendirmeliyiz. Hz. Aişe (R.Anha) şöyle anlatıyor: “Ey Allah’ın Resulü! Kadir gecesine rastlarsam nasıl dua edeyim? diye sordum. Resulullah (S.A.V.): “Allahûmme inneke afûvvun tuhibbu’l-afve fa’fu annî (Allah’ım sen çok affedicisin, affı seversin, beni affet)” diye dua et, buyurdu. -Tecrîd-i Sarih Tercemesi, VI, 314-
Ramazan’ın son günleri aynı zamanda itikâf zamanıdır. Nitekim Peygamberimiz, Ramazan’ın son on gününde itikâfa girmiştir. -Buhârî, İ’tikâf, 1-
Cuma hutbesinden bir bölüm ile yazıyı nihayetlendiriyorum:
“Kadir gecesini kıymetli kılan, o gece indirilen Kur’an-ı Kerim’dir. O Kur’an ki Rabbimiz tarafından gönderildiğine asla şüphe olmayan Kelâmullah’tır. Okunması ibadet olan Zikir’dir. Hak ile batılı, iyi ile kötüyü, eğriyle doğruyu birbirinden ayıran Furkan’dır. İlahi hitap ve ikazın bütün incelikleriyle anlatıldığı Hikmet’tir. Kıyamete kadar gelecek bütün insanlara hidayet yolunu apaçık gösteren Mübin’dir. Buyruklarını düstur edinenleri, ömrünü Kur’an’ın yolunda geçirenleri iki cihanda yücelten Aziz’dir…
İçinde bulunduğumuz Ramazan’ın bu son günlerini ve Kadir gecesini ilahi bir lütuf ve ikram olarak görelim. Zihnimizi ve gönlümüzü Kur’an’a bağlayalım. Onu daha çok okuyalım, anlayalım, yaşamaya ve yaşatmaya gayret edelim. Hatalarımızdan, günahlarımızdan pişman olup vaz geçelim. Ömrümüzün tamamını bereketlendirmek için her gecenin kadrini bilelim, her nimetin şükrünü eda edelim. Böylelikle Rabbimizin mümin kullarına vadettiği Firdevs cennetine varis olalım.”
Ramazan ve Kadir gecesinin kadrini bilen, feyzinden ve bereketinden faydalanan kullardan olmak dileğiyle...Wesselam...