Hicri takvime göre senenin ilk ayı olan Muharrem; Zilkade, Zilhicce ve Receb ile birlikte haram aylardandır. Özellikle Muharremin 10'uncu günü yani Aşura günü büyük, sevindirici ve önemli hadiselerin yaşandığı tarihi bir gündür.
Ancak tarihler Hicretin 61.senesi 10 Muharrem (Aşura) günü, Miladi olarak 10 Ekim 680 yılını gösterdiğinde Kerbela (Kerbu-Bela)da İmam Hüseyin ve Ehl-i Beyt’ten 72 güzide şahsiyet şehid edilmesiyle artık Muharrem ayı hüzünle anılmaya başlandı.
Geçtiğimiz Cuma günü bu İnsanlık ve İslam Tarihinin en alçak ve vahşi saldırısının Hicri Takvime göre 1376. yılını, Miladi takvime göre 1335. yılını yâd ettik.
Kerbela şehidlerini yâd etmenin yanında özellikle Hz.Hüseyin'in bu büyük mücadelesinden dersler ve ibretler çıkarmaya çalışmalıyız. Kerbela matem günü değil, kıyam günü olmalıdır. İmam Hüseyin'in davasını, mesajını anlamadan sadece ağlamak ve feryad-u figan etmekle bir yere varamayız.
Ayetullah Mutahhari'nin Hz.Hüseyin için ağlayan ve kendilerini zincirleyen Şii gençlere, "Eğer sizler İmam Hüseyni seviyorsanız ağlamaktan ve kendinize eziyet etmekten vazgeçin. O'nun yolunu ve davasını sürdürün. O'nun mesajına kulak verin." diye söylediği sözü konuyu veciz bir şekilde özetliyor.
Bu kıyam ve şehadette birçok önemli ders vardır. Kerbela denince Hz.Hüseyin ve yarenlerinin niçin kıyam ettikleri, hedefleri, mesajları, hareket metodları, davalarını tebliğ etme yöntemleri, İslama olan sadakatleri, cihad ve fedakarlıkları akla gelmelidir. Kerbela'nın mesajı; zulme, zalime, haksızlığa, adaletsizliğe, sömürüye, dayatmaya, despot ve ceberrut anlayışa karşı çıkmaktır. Bunu yapmadan Kerbela'yı anlamak mümkün değildir. Kerbela'yı anlamak için Hüseyin gibi düşünmek ve yaşamak gerekir. Hakka, hakikate, adalete, ahlak ve erdeme, fazilete, izzete, onura ve şerefe sevdalı olmak elzemdir.
Bizim Aşura'yı anma şeklimiz matem bakış açısı şeklinde olmamalıdır. Aslında Kerbela bir kıyam yeridir. Aşura bir kıyam günüdür. Ümmetin diriliş ve direniş günüdür. İslami ve özgürlük hareketlerinin beslendiği çıkış noktası Kerbela'dır. İmam Hüseyin'in şehadetidir.
Kerbela bir mekandan ziyade bir destanın yazılış sahnesidir. Aşura kıyamı anlaşılması halinde, İslam ümmetine özgürlüğün yolunu açacak, bütün ulvi değerleri bünyesinde barındıran insanlık tarihinin belki de en şanlı kıyamıdır. Gün Aşura günüdür. Bugün Hüseyin'in günüdür. Zilletten izzete, esaretten hürriyete, zulmetten nura yürüyüşün onur günüdür Aşura.
Bizler de eğer ALLAH'a hakkıyla iman etmişsek her zamanda, her mekanda hakkı söylemekten, yaşamaktan ve hakkı yaşayanlara yardım etmekten asla vazgeçmemeliyiz. Her dönemde zalime başkaldıran Hüseyinler gibi olmalı ve zamanın Hüseyinlerinin mücadelesinde tıpkı Kerbela'daki yarenleri gibi kanımızın son damlasına kadar İslam için birlik ve beraberlik halinde mücadele etmeliyiz. Hz.Hüseyin kıyamıyla ve şehadetiyle insanlığa öyle bir ders verdi ki o dersi nice Selahaddinler, Hasanlar, Hüseyinler, Yasinler, Riyadlar, Saidler, Aytaçlar aldılar ve Hz.Hüseyin'in sancağını dalgalandırdılar.
Müslümanların her sene Kerbela'yı acı ve kederle yâd ettikleri ve o tarihteki Yezidleri nefretle andıkları halde, yanı başlarında yüzlerce Kerbela figürü yeniden canlanıp hayata geçiriliyor. Bunlara nasıl dur denecek, kim dur diyecek? Tarihte olup bitenlere, Kerbelalara ah vah ederken şimdi etrafımız kan gölüne dönmüş durumda. İslam dünyasının birçok yerinden ateşler yükseliyor. Müslümanlar arasında her gün yeni yeni Kerbelalar yaşanıyor. Bir taraftan Kerbela ve Hüseyin'lere ağlarken, diğer taraftan her yerin Kerbela, her günümüzün birer Aşura olduğunu maalesef unutuyoruz.
Alimler ve Medreseler Birliği (İTTİHAD’UL ULEMA) üyesi Beşir Şimşek Hoca'nın Aşura günü ve Kerbela faciası ile ilgili açıklamasına göz atalım: "Eğer biz dün Kerbela’yı iyi okumuş ve anlamış olsaydık, bugün İslam coğrafyasının her tarafı Kerbela olmayacaktı. O gün sadece bir Kerbela yaşandı. Ama biz o Kerbela’yı ve Hz.Hüseyin'i anlayamadığımız için maalesef bugün İslam coğrafyasının her tarafı Kerbela oldu. Her gün yüzlerce insan şehid ediliyor. Hüseyinler, Zeynepler şehid ediliyor. Kadın çoluk-çocuk demeden İslam ümmeti parçalanıyor. Kerbela’yı anlayamadığımızdan dolayı bugün bunların ortaya çıktığını düşünüyorum. Kerbela'yı doğru anlasaydık ümmet bugün bu halde olmazdı."
Kelam-ı ahir olarak, ümmetin şu an içinde bulunduğu hazin ve sıkıntılı duruma baktıkça şu klasik sözü söylemekten kendimizi alamıyoruz:
Zulüm var oldukça her yer Kerbela, her gün Aşura!
Selam ve dua ile...