Haftada en az 3-4 şahsın ölümünden dolayı ailelerine başsağlığı dilemek için taziye evlerine gidiyoruz. Buralarda istisnasız konuşma yapan bütün imamlar, hep ölüm üzerine konuşuyorlar. Hiç kimsenin başka konular üzerine konuştuğunu duymadım.
Bir kaç konuşmacıya söylediğim halde oralı olmadı. Halbuki Müslüman beldelerde yapılan zulümler, adaletsizlikler, haksızlıklar, yolsuzluklar, fuhuş ve gençlerimizin çocuklarımızın yanlış yollara girmeleri, neslimizin yok olması için oynanan oyunları, televizyonlarda oynanan dizilerde hedef kesimin kadınlar gençler olduğu bilinmekte olduğu halde bunlara değinen yoktur. Camilerde ve taziye evlerinde ölümün dışında o kadar anlatılacak toplumsal meselelerimiz var ki bu üç ay boyunca siyonistlerin Gazze'de Müslüman kardeşlerimize yaptıklan katliamları, zulümleri anlatan bir konuşmacı duymadım.
Camide ve taziye evindeki bütün konuşmacılar, imamlar, vaizler ve hakikati anlatan şahıslar özellikle şu konuda çok konuşmalılar: Müslümanların Dünyanın her tarafında katledilmelerinin, memleketlerinin işgal edilmelerinin ve Filistin'de 70 yıldır müslümanlara yapılan zulümlerin tek sebebinin Allah'ın kanunlarının toplumda hakim olmayışıdır.
Allah'ın kanunları hakim olsaydı ve bu kanunları uygulayan gerçek müslümanlar toplumun başında olsalardı, hiç kimse bize bu zulmü yapamazdı.
Afyon tarafında bir kadına gayrimüslimler saldırıyorlar. Ve o zaman saldıraya uğrayan kadın; “Ey Mutasım! Nerdesin?”diye bağırıyor. Tabi o zaman Mutasım Beyrut’ta. Tabi Abbasileri, Emevileri eleştiririz ama yine de o zaman Abbasi Halifeliğinin başında olan kişi Mutasım Billah! Yani “Ey Mutasım, nerdesin!” Burada bir bayana bunlar yapılırken sen nerdesin diye bağırıyor. Ve oradan geçen bir tüccar, Bağdat’a gidiyor ve o haberi iletiyor. Tabii o kadını tutukluyorlar. Tüccar orada bir kadına böyle haksızlıklar yapıldığını iletiyor. Yani o kadının senden yardım dilediğini duydum. Ve bu habere karşılık Mutasım, mektup gönderiyor. Diyor ki: “O kadını bırakın, yoksa gelip sizin topraklarınızı alırım, o kadını kendim kurtararım.” Bu yazıyı da gönderdikten sonra hemen 7 bin kişilik askerle yola çıkıyor ve kadını kurtarıyor.
Ya Rabbi, gerçek anlamıyla başımıza liderler getir. Allah'ın kanunlarını uygulasınlar. Bugün bu halde oluşumuzun sebebi, Allah'ın kanunlarının toplumda uygulanmayışındandır.
Ey imamlar bize şunu anlatın. Allah'ın kanunları uygulanmayınca Adalet olmaz. Huzur olmaz. Mutluluk olmaz. İnsanlar arasında ekonomik denge olmaz. Mazlumların ve zalimlerin kurtulması için Allah'ın kanunlarını uygulayacak gerçek Müslümanların toplumlarda lider olmalarıdır.