Her insanın, her devletin, her topluluğun ve her canlının gelişip Kemal'e erdiği, zirveye çıktığı bir dönemi vardır. Zirveden sonra iniştir. Müjdeler olsun. Bu alçak kavim, bu Yahudiler, bu siyonistler ikinci sefer hayatlarının en zirvesine çıktılar. Güç, kuvvet bakımından en yükseğe çıktılar. Artık geri dönmek vardır. Allah'ın kur'an-ı Kerim'de Yahudiler için indirdiği ayetler. (isra 4-7)
4. Kitapta İsrailoğulları’na şu hükmü verdik: "Muhakkak siz yer(yüzün) de iki defa bozgunculuk çıkaracaksınız ve muhakkak büyük bir kibirleniş-yükselişle kibirlenecek-yükseleceksiniz.
1 yükselişleri Hz Davud ve Hz Süleyman döneminde olmuş. Allahu Teala Hz Davud'a büyük bir hikmet, kuşlarla konuşma kabiliyeti, demiri onun elinde yumuşatmış ve istediği şekillere koyup Yahudiler için savaşlarda kullanılmak üzere zırhlar yapmıştır. Yahudiler bu zırhlar ve Hz Davud'un planları sebebiyle girdikleri bütün savaşlarda galip gelmişler. Sonra Hz Süleyman dönemi: Allahü Teala bütün cinleri onun emrine vermiş. Saraylar, kaleler ve değişik işler yapmışlar. Diğer taraftan Rüzgar onun emrinde idi. Sabah esişinde bir aylık mesafeye akşam dönüşünde de bir aylık mesafeye onları götürüp getiriyordu. Bütün hayvanları onun emrine vermiş ve onlarla konuşma yeteneğini vermişti. Bundan başka ilimde derin bilgiye sahip olan bilim adamlarını ve güç ve hız noktasında da cinleri onun emrine vermişti. Belkıs ona gelmeden önce onun tahtını kitaptan ilim verilmiş olan bir şahıs Hz Süleyman gözünü kapatıp açtığı anda tahtı yanında bulmuştu. Büyük bir güç, hükümdarlık ve servet'e sahip olmuş, kendisinden sonra hiç kimseye nasip olmayan bir hükümdarlığa sahip olmuştur.
Onun vefatından sonra Yahudiler yeryüzünde büyük bozgunculuk yaptıktan sonra Allahu Teala onların üzerine Buhtunnasır ismindeki bir devlet başkanını gönderdi. Mescid-i Aksa'ya girdiler. Yahudileri araştırıp kimini öldürdüler diğerlerini esir edip kendi memleketlerine götürüp yıllarca Esaret altında bıraktılar.
5. Nitekim o ikiden ilk-vaid geldiği zaman, oldukça zorlu olan kullarımızı üzerinize gönderdik de (sizi) evlerin aralarına kadar girip araştırdılar. Bu yerine getirilmesi gereken bir sözdü.
6. Sonra onlara karşı size tekrar ’güç ve kuvvet verdik’, size mallar ve çocuklarla yardım ettik ve topluluk olarak sizi sayıca çok kıldık
Eğer iyilik ederseniz kendinize iyilik etmiş olursunuz ve eğer kötülük ederseniz o da (kendi) aleyhinizedir. Sonunda vaad geldiği zaman, (yine öyle kullar göndeririz ki) yüzlerinizi ’kötü duruma soksunlar’, birincisinde ona girdikleri gibi mescid (Kudüs)e girsinler ve ele geçirdiklerini ’darmadağın edip mahvetsinler.’
Bu dağınıklıktan ve perişanlıktan sonra tekrar güçlerini kazanmaya başladılar. Dünyadaki ekonomiyi kendi ellerine geçirdiler. Dünyadaki bütün şirketlerin sahipleri kendileri oldu. Bu şirketlerin başındaki şahıslar ya Yahudidirler ya da hanımları Yahudidir. Adamlar silah teknolojisi, internet ve bildiğimiz bütün alanlarda etkin bir şekilde yer alıp bütün şeylerin sahibi oldular. Öyle bir güce sahip oldular ki ancak deccalin sahip olabileceği bir güç oldu. İstedikleri şahısları telefonlarla, televizyonlarla, bilgisayarlarla veya diğer dinleme araçlarıyla dinleyebiliyorlar. Yerlerini tespit edebiliyorlar. Fotoğraflarını kilometrelerce uzaktan çekebiliyorlar. Bombaları istedikleri yere gönderip orada patlatıyorlar. Nokta atışları yapıyorlar. İstedikleri kadar asker topluyorlar. Paralı asker getiriyorlar. Dünya düzenini kendi ellerine almışlar ve bütün Devletleri kendi buyruklarına almışlar.
Artık zirveye çıkmışlar. Zirvede bir süre kalsalar bile artık aşağıya inecekler. Zirvede ebedi kalamazlar. Dağın zirvesine çıkan dağcılar orada belli bir süre kaldıktan sonra aşağı inerler. Yahudiler de zirveye çıkmışlar. Ondan sonra inişleri başlayacak. Müslümanların Birlik içinde hareket etmeleri, bütün şehitlere sahip çıkmaları ve aralarındaki mezhebi ihtilafları ortadan kaldırmaları gerekir. Gösterilerimizde, konuşmalarımızda Hasan Nasrallah da İsmail Heniyye de ve dünyanın her tarafındaki şehitlerin de adlarını çekinmeden, mezhep itirafları korkusuyla gizlemeden ortaya koyabilmeliyiz ve onların adlarını haykırmalıyız. Yani Şehit İsmail heniyyenin adını haykırırken Hasan Nasrallah'ın adını söylemekten çekinmeyelim.
Allah'a emanet olun.