Rusya ile Ukrayna arasında savaş çıkıyor; bir kısım Müslüman seviniyor, bir kısım Müslüman üzülüyor.
Tarihi kan ve zulüm dolu Baas rejiminin hamisi Esed ailesinin tahtı sarsılıyor; bir kısım Müslüman seviniyor, bir kısım Müslüman üzülüyor.
Baas rejimi dara düşüyor; Müslümanların bir kısmı seviniyor, bir kısmı üzülüyor.
Siyonistler İran’a vuruyor; Müslümanların bir kısmı seviniyor, bir kısmı üzülüyor.
Siyonistler bir Müslümana suikast düzenliyor; Müslümanların bir kısmı seviniyor, bir kısmı üzülüyor.
Çok garip! Kafirler bir Müslümanı vuruyor; bir kısım Müslüman seviniyor, bir kısım Müslüman üzülüyor.
İran siyonistlere vuruyor; Müslümanların bir kısmı seviniyor, bir kısmı üzülüyor.
Türkiye’de bir seçim oluyor, A partisi iktidara geliyor veya iktidardan düşüyor; Müslümanların bir kısmı seviniyor, bir kısmı üzülüyor.
Amerika on yıllardır işgal ettiği Afganistan topraklarından çekiliyor; bir kısım Müslüman seviniyor, bir kısım Müslüman üzülüyor.
Siyonistler deprem etkisi oluşturan savaşlarda kullanılması yasak bombalarla Lübnan’da sivillerin üzerine bomba yağdırıyor; Müslümanların bir kısmı seviniyor, bir kısmı üzülüyor.
Türkiye güvenliğini gerekçe göstererek Suriye topraklarına giriyor, asker yerleştiriyor; Müslümanların bir kısmı seviniyor, bir kısım üzülüyor.
On yıl kadar önce savaşçılar Halep’e girdiklerinde bir kısım Müslümanlar sevindiler, bir kısım Müslümanlar üzüldüler. Ve On yıl sonra Halep’e yine bir operasyon. Müslümanların duruşları önceden belliydi. Bir kısım Müslümanlar sevinecek bir kısım Müslümanlar üzülecekti. Evet, öyle oldu. Bir kısım Müslümanlar üzüldüler, bir kısım Müslümanlar sevindiler.
“Eğer müminlerden iki grup birbirleriyle savaşırsa aralarını bulun. Şayet biri ötekine saldırırsa, Allah'ın buyruğuna dönünceye kadar saldıran tarafla savaşın. Eğer dönerse artık aralarını adaletle düzeltin ve (her işte) adaletli davranın” (Hucurat: 9) Emrinin muhatabı Müslümanlar savaşan her bir tarafın arkasında saf tutuyor; neticede bir grup Müslüman üzülüyor, bir grup Müslüman seviniyor.
Müslümanlar, farklı tribünlerden izledikleri aynı maçı, hangi takım gol atarsa bir tribün üzülüyor, bir tribün seviniyor. Müslümanlar içler acısı bir durumda. Müslümanlar tarihlerinin kara sayfalarını iç acıtıcı bir şekilde doldurmaya devam ediyorlar. Neden böyle oluyor? Müslüman, Müslüman gibi düşünmediği için böyle oluyor. Bu güneş, Müslümanların dünyasını aydınlatmaya yetmiyor.
Tarih, efela tetefekkerûn! Efela tetedebberûn! Efela te’qîlûn! Ayetlerinin muhataplarını aramaya, onları aydınlatacak yeni bir güneşin doğuşunu beklemeye devam ediyor.