Yüreği öyle yanıyordu ki... Ağıtları arka arkaya sıralarken yanındaki tüm dostları hıçkırıklara boğulmuştu. Tanıyan tanımayan ağıtlara ağlarken, resmine bakan, yaşını duyanlar "Rabbim sabır ver" diyordu. Dayanmak çok güçtü. Henüz 27 sinde idi. İki ay sonra evlenecekti. Ne hayalleri ne umutları vardı.
Daha baba olacaktı... Şimdi bembeyaz damatlığını giymiş, toprağın bağrında bekleyecekti, sevdiklerini. Delikanlı denir, genç erkeklere. Düşününce ya nedir bu delikanlı lakabı? Deli kanları dolaşırmış damarlarında, o zaman anlaşılıyor...(hiç dolaşmasa keşke) Her şeyi yapabileceklerini zannederler. Hayat tozpembedir.
Azrail'e bile çelme takarlar.! Kendilerince... Ama olmuyor. Ah be delikanlılar ahhh! Yakıyorsunuz yüreklerimizi. O gece arkadaşlarıyla dışarıda buluşmuşlardı. Sohbet yemek içmek derken, saat geç olmuştu. Alkol almıştı arkadaşları, şişede durduğu gibi sakin durmuyordu ki... Aslında ‘bir kaç kadehten bir şey olmaz’ demişlerdi. Arabayı kullanmak istedi. Alkol almamıştı. Ama diğer arkadaşı ısrar edince. Dost kardeş kırılır mı ki... Uzattı anahtarı... Son bindiğini bilmeden arabaya... Kafalar çakır keyif olunca, gaza ne kadar basıldığı bilinmedi... Ve aslında bilinen ama hiç bir zaman düşünülmeyen gerçek. Pişmanlıklar ile anlatılacak, yüreklerden hiç çıkmayacak bir acı yaşanmaması kaçınılmazdı.
Ve öylede olmuştu... Alkol tüm kötülüklerin başıdır. Alkol beyni örter. Doğru düşünmeyi engeller. Hele vücut alışık değilse, o zaman facialar yaşatır. Alkolün uyuşturma özelliği olduğundan, beyin tam fonksiyonlarını yapamaz. Yani algı azalır. Bazen tamamen kaybolur. Sonuç olarak anlamsız kavgalar pişmanlık yaşatacak cinayetler ya da ömür boyu vicdan azabı yaşatacak ölümle sonuçlanan kazalar yaşatır. Alkol ile mücadelede aileler evlatlarına örnek olmalıdır.
Alkol kullanan bir aile büyüğü ne kadar anlatabilir ki zararını... Alkollü içeceklerin zararları ile yaşanan gerçekler, daha fazla, medyada ve de sanal alemde paylaşılmalı, anlatılmalı. Yetişen nesiller bir nebzede olsa uzak durmaları gerektiğini bilsinler. Ardından gözlü yaşlı anneler ağıt yakan aileler ya da yürekleri yanan nişanlılar bırakmasınlar… Kıssadan hisseler; (Bir kral, bir adamı tutup “içki, katillik, zina ve domuz eti yemekten birini seç, yoksa seni öldüreceğim” der. Adam içkiyi seçer.
Onu içince hepsini de yapar.)[Taberani, Hakim] (Bütün kötülükler bir yere toplanmıştır. Bu yerin kilidi zina, anahtarı içkidir. Bütün iyilikler de bir yerde toplanmıştır. Bu yerin kilidi namaz, anahtarı abdesttir.) [İslam Ahlakı] Damatlığı beyaz mı aldın ey oğul! İki ayın vardı düğününe, Şimdiden mi giydin ey oğul! Nişanlının parmağında kaldı yüzüğün, Benim yüreğime alevler attın Ey oğul...
Bir anlık heyecana değer miydi? Bir kadeh için bir hayatı söndürdün, Nasıl bir su idi ki Ey oğul... Analar ağıt yakmasın dileklerimle Allah'a emanetsiniz Okurlarım…