Çok pahalı, dükkânlarda satılamayacak hatta alınamayacak kadar değerli ya da bazı insanların alabileceği kadar az mı üretiliyor? Yoksa neden bu kadar az kullanılsın ki? Herkes zamana suç atarak kurtulur olmuş. Menfaatlerin kılıfı mı değişmiş yoksa? Sevgiden bahsediyorum hatta sevmekten, sevilebilmekten.
Sanki kaybolmuş, kayıp gitmiş yüreklerimizden. İlan mı versek sanal aleme ya da medyaya(Sevginin olmadığı ya da yalan sevgilerin cirit attığı yerlere ilan verirsek sonuçlarına da katlanmalıyız.) Sevmek, nefes almaktır. Bir nefesi hissetmektir.
Şimdilerde ise sadece masallarda okunur olmuş. Leyla ile Mecnun, Kerem ile Aslı misali. Oysa sevgisiz yaşamak, çölde dikilmiş bir ağacın büyümesini beklemek kadar anlamsız. Çok abarttığımı söylemeyin. Sevmek, nedensiz olmalı mıydı? Sevmek, isteklerin doğrultusunda yürümek mi? Ya sevilmek? Sevmeden olur muydu? Kime dokunsam bin ah işittim. Sevmek zor be dostum diyen de oldu. Sevmek güzel de, sevilmek kayboldu, diyen de. Tarifini sorsak sevmenin bir an susup :"Bilmem ki, yemek değil ki tarifi olsun."denmedi mi? Herkese göre elbet var bir anlatımı.
Anneye sorsak: "Yüreğimin yaşam suyu."demez mi? Kardeşe sorsak: "En çok kıskandığım belki de, ama ilk sevdiği yüreğimin" deyip gülümser. Komşu der ki; "Tuzum, biberim: "Hiç onsuz olur mu ?" Dost: "Gözyaşlarımı tek silenim." demez mi? Ya sevdalıya sorsak: Sevmek mi, sevilmek mi? Sevdalı yürekler anlatamaz anlamını, yaşadığı duyguyu. Sevdin mi seversin; sebepsiz, çıkarsız... İki günlük olmaz. İki kelimeyle de bitmez. Nazına da, huysuzluğuna da hatta ruhsuzluğuna da katlanırsın.
Gözlerinde yaş olsa da, sevdiğinin gözlerine yaş düşürmezsin. Tenine değil, yüreğine talip olursun. Saygıyı eklersin yanına. Sevgi ve saygı olunca yorulmaz ki yürekler. Bir de inancını eklersin. Allah için seversin, sevmek için olmaz adı. Sevilmek için hele hiç olmaz. Hakaretlere sığınmadan yaşatırsın sevgini.
Bir bebeği büyütür gibi... Geceleri, gündüzleri olmaz bazı zamanların. Yaz ayları soğuk geçer, görmediğin saniyelerin de. Deniz dalgaları yüreğinin kıyısına vururken, özleminden uzakları kıskanırsın.
Şehri seversin, o içinde yaşadığı için. Seversin işte. Nokta koyarsın, tüm cümlelere. Yalnız kalbinin bildiği, adı belki Kayra ya da Kerem. Adına ne dersen de. Evlat. Eş. Kardeş ya da sevdam... Ama önce sevmeyi öğren, önce sen sev. Sizleri seviyorum, değerli okurlarım…