Peygamber Sevdalıları Platformu tarafından her yıl düzenli olarak gerçekleştirilen siyer sınavı, 2016 yılında Türkiye genelinde 5. Kez düzenlenecektir. 31 Ocak Pazar günü yapılacak olan sınavın başvuruları Aralık ayı itibariyle başlamış ve 22 Ocak 2016 tarihine kadar devam edecektir. Başvurular internet üzerinden yapılacak ve en yakın yerdeki Peygamber Sevdalıları Platformuna Üye derneklerde onaylatılması gerekmektedir. Ayrıca doğrudan ilgili derneklere de başvurularak kayıtlar gerçekleştirilebilir.
Bayan ve erkeklerin ayrı salonlarda gireceği sınav, üç ayrı kategori de yapılacaktır. I. Kategori- Yetişkinler, II. Kategori-Lise düzeyi, III. Kategori- Ortaokul düzeyi şeklinde olacaktır. Kazananlardan ilk 23 kişinin Umre ile ödüllendirileceği bu sınavın neticesinde toplamda 1000 kişi değişik türlerde ödüllendirilecektir.
Esas ödülün Peygamber efendimizin hayatının yeniden okunması, yeniden gündemimize oturtulması ve yeniden O’na olan sevgimizi belirtmemiz anlamında güzel bir adım olması bakımından çok anlamlıdır. Sınava girecek olan her birinin, kazanacağı en büyük ödül budur. Eğer Peygamber efendimizin hayatını bu vesile ile öğrenmişsek ve çevremizde, sohbetlerimizde, ziyaretlerimizde insanlara O’nun hayatından kesitler ve güzellikler anlatabiliyorsak, bu sınavın esas kazananı bizler olmuşuz demektir.
Müslümanların gündemlerinin, kavmiyetçilik, mezhepçilik, meşrepçilik ve daha sayılamayacak kadar seviyesiz ve suni meselelerle saptırıldığı günümüzde; Vahdetin sembolü, tevhidin tebliğcisi ve tefrikanın yegâne reçetesi olan Efendimizin gündem olmamsı kadar acı bir şey var mı? Namazlarımızda ismini zikretmek zorunda olduğumuz böyle kutlu bir şahsiyeti, büyük hinliklerle gündemimizden çıkaranları göremeyişimiz, aslında O’nun siyerine tam olarak vakıf olmadığımız anlamına da gelmektedir.
Oysa âlemlere rahmet olarak gönderilen bir elçinin hayatı, yaptıkları, tavsiye ettikleri en öncelikli olarak bilinmesi gerekmez mi? Elbette her bir müminin acil olarak okuyup öğrenmesi gereken tek bir kişinin hayatı varsa, Peygamber Efendimizin hayatı olmalıdır. Onun uygulamaları ve tavsiyeleri yani Sünneti Seniyyesi’ni yaşamak esas hedefimiz olmalıdır. Onun emir ve direktifleri bizim en önceliklerimiz olmalıdır. Onun manevi şahsiyeti her an aramızda olmalıdır ki, Ensar ve Muhacir kardeşliğini bugünde yaşayarak bütün tefrikaları ayağımızın altına alabilelim.
Âlemlere rahmet olarak gönderilen elçinin siyeri değil de, fısku fücurları aleni olduğu, inkârları ve küfürleri bilindiği, zulüm, talan ve katliamların yegâne müsebbibi ve emir edicileri olduğu bilindiği halde, bunların gündeme getirilmesi ve bizlerin de bu oyuna gelerek bu fasık, zalim ve inkârcıları konuşuyor olmamız tam ibretlik bir durum oluşturmaktadır. Hele Müslüman halkımızın bu inkârcıların peşine takılarak gitmesi hem dünyasını, hem de ahretini bilinçsiz bir şekilde heba etmesi ise hezimetin en büyüğüdür. Bilerek ve isteyerek ateşe talip olmak ise akılsızlığın ta kendisidir.
‘Sizin için Allah’ın Resulü’nde güzel örnekler vardır’ İlahi emir uyarınca, uyulması, örnek alınması ve esas gündemimizin tek belirleyicisinin kim olduğunu net olarak bize göstermektedir. Bu kadar net ifadelerle ve sabit işaretlerle bize vizyon çizildiği, reçeteler söylendiği ve çözümün tek adresinin Resulallah (sav) olduğu bir çerçevede halen uyanamayışımız hayret vericidir.
Bugün ümmetin bütün bir coğrafyasının işgal altında olması, her gün onlarca insanın pervasızca katledilmesi, binlerce ailenin bir daha bir araya gelemeyecek şekilde parçalanıp dağılması ve milyonlarca Müslümanın mülteci durumuna düşürülmesi tesadüf müdür? Her gün İslam medeniyetinin sembolü şehirlerin bilinçli bir şekilde bombalanması ve bu ümmetin evlatlarının ucuz ve adi birtakım sebeplerle birbirine kırdırılması, tefrikanın ve kaosun sadece İslam beldelerinde ısrarla uygulamada bırakılması ne içindir?
İşte bütün bu olumsuzlukların sebebi Âlemlere rahmet olarak gönderilen elçinin hayatımızda olmaması, gündemimizden çıkarılması ve emir ve tavsiyelerinden bilinçli bir şekilde uzaklaştırılmamızdır. Tevhidi bırakıp tefrikaya alet olmamızdır. İslam kardeşliğini bırakıp kâfirlerin dost olabileceğine dair hezeyanlarımızdır.
İşte Peygamber Sevdalıları Platformu tarafından yapılacak siyer sınavı ile bir nebze de olsa Peygamber Efendimizi yeniden okuyabilirsek, yeniden gündemimize alabilirsek, yeniden emir ve tavsiyelerini hatırlayabilirsek, İslam kardeşliğinin, günümüz tefrikalarına tek çözüm olduğuna vesile olabilirse ne güzel olacaktır. Bu güzelliğin yaşanıp yaşatılmasına bir basamak oluşturacak böyle bir sınava katılımı olabildiğince yaygınlaştırılmalı, sorumluluk sahibi her bir kardeşin bu güzel adımda katkısı olmalıdır.
Bu güzelliği hep beraber gerçekleştirmek ve Peygamber Efendimizin yeniden baş gündemimiz olması dileğiyle…