Aklı melekelerimiz mi kaybettik, yoksa insi şeytanların oyunları mı yıktı bizi anlayamıyorum! Ama topluma baktığımızda; umutları çalınmış, coğrafyası darmadağın edilmiş ve belki de en önemlisi güveni sarsılmış, kardeş ve komşularına düşman edilmiş ve insanlık düşmanı şeytani güçlerden merhamet dilenir bir hale getirilmişiz…
Emperyalistlerin sömürü düzenleri ve başımızdaki işbirlikçilerine karşı İslam coğrafyasında başlayan halk direnişleri; şeytani güçlerin müdahale ve şeytani oyunlarıyla kendi amaçlarına hizmet eder duruma getirildi.
ABD İşbirlikçisi ve diktatör ne- Mübarek’i deviren halkın seçtiği yerli malı Muhammed Mursi’nin devrilmesi için, ABD ve İsrail’den daha çok Arap Kralları tahrik ettiler…
ABD ve koalisyon güçleri güya diktatör Esed’i devirmek için Suriye’ye girmişlerdi. Ama Esed karşıtı muhalif güçlere binlerce kez hava saldırısı düzenleyen ABD ve koalisyon güçleri, Esed’e bir tek tokat atmadılar.
“Büyük şeytan Amerika” diyen İran, Suriye’de ABD ve İsrail’in çıkarlarına fiili olarak hizmet etmektedir. Halk devrimiyle bir diktatörü deviren ve İslam inancı gereği ve Anayasasında yer alan “ Diktatör ve zalim rejimlere karşı mazlum halkları destekleme” sözüne rağmen İran, halka zulmeden ve halkını kimyasallarla katleden Esed diktatörünü desteklemektedir.
IŞİD gibi İslami bir adla lanse edilen örgüt, her nedense İslam’ın hiç tasvip etmediği eylem ve kamera görüntüleriyle gündeme geldi- getirildi, en büyük zararı Müslümanlara verdi. Suriye’de IŞİD’i bombalayan İngiltere, Fransa, Almanya, ABD, Kanada gibi devletler, ilerde kendi başlarını ağrıtacağından şüphelendikler kendi ülkelerindeki Müslüman gençleri istihbarat güçlerinin teşvik ve yardımıyla Suriye’ye taşıyarak üzerlerine bombalar yağdırdılar. Bir taşla 19 kuş hesabı yaptılar… Hem kendi ülkelerindeki Müslümanlardan kurtuluyorlar, hem İslam ve Müslümanları boğaz kesen vahşiler olarak gösterip, kendi halklarının İslam’a teveccüh göstermelerini engellemeye, hem de Müslümanlar arsındaki güveni yıkarak, onları birbirine düşman edip, Müslüman halkları kendilerine ve kendi ideolojilerindeki işbirlikçilerine mahkûm ediyorlar. IŞİD algısı üzerinden istediklerini kahraman gösteriyor, istemediklerini de kötü gösterip saldırıyorlar…
Bugün Suriye, Irak ve Afganistan’da; ABD, İngiltere, Almanya, Fransa, İtalya, Kanada, Rusya, İran birçok emperyalist devletin askeri gücü bilfiil savaşın içinde bulunmaktadır. Kobané Kürtleri ve Türkmenler için “Hükümet neden Suriye’deki kardeşlerimize sahip çıkmıyor, neden onlara yardım etmiyor?” diyen muhalefet partileri; binlerce km, uzaktan gelen emperyalist güçlere ve sivil insanlar üzerine bomba yağdırmalarına ses çıkarmaz da “ Ak Parti hükümeti Suriye’yi karıştırdı…” suçlamasında bulunmaktadırlar…
Rusya, Esed, PYD, İran ve Lübnan Hizbullah’ının, esed muhalifleri mazlum Müslüman halka karşı ortak bir operasyona hazırlandığı iddia edilmektedir. Kafam tamamen karıştı. Sakın kimse IŞİD ile savaş yalanıyla kendini kandırmasın. Bombalanan sivil yerleşkeler, katledilen kadın-çocuk yüz binlerce masum insan, ülkesini terk eden milyonlarca insan ve yollarda ölen binlerce mülteci ortada…
Esed; diktatör, zalim, kendi halkını kimyasal silahlarla ve uçaklarla bombalayan, savaş öncesine kadar Kürt halkına bir kimlik dahi vermeyen bir cani… Peki Marksist ve Kürt halkının haklarını savunduğunu iddia eden PYD, zalime karşı mazlum haklardan yana olması gereken Müslüman ve İslami yönetim iddiasındaki İran ve Hizbullah, hangi hak ve mantıkla halkı katleden esed’e yardım ediyorlar, ortak operasyon düzenleyecekler…
Suudi kralının isteği üzerine Mısır, Türkiye, Katar, Kuveyt, ABE ve diğer Arap ülkeleri, “Terörle mücadele için ortak güç” oluşturacaklarmış. Peki, cezaevleri inancını yaşamak isteyen Müslümanlarla dolu olan bu ülkelerin, başına ‘İslam’ getirerek oluşturacakları bu güç; Filistin’i işgal ederek halkı katleden Siyonist ve terörist İsrail’e karşı mı kullanılacak. Bu güç, Suriye’de yağdırdığı bombalarla büyük katliamlar yapan Rus terörüne karşı mı kullanılacak? Yoksa ülkelerimizi işgal eden, halklarımızı katleden, aramıza nifak sokan ABD, İngiliz, Fransız, Alman terörüne karşı mı kullanılacak?
Dilerimki bu güç; İsrail’e karşı direnen Hamas’a, darbeci ve katil p-Sisi’ye karşı direnen Mısır halkına ve coğrafyamızı işgal eden, halkımızı katleden, aramıza nifak sokarak bizi birbirimize düşman eden şeytani güçlere karşı çıkanlara karşı kullanılmasın…
Aman kafamız karışmasın. Çünkü şeytani güçler kafalarımızı karıştırarak bize istikametimiz kaybettirmek ve sonrasında bizi diledikleri gibi yönlendirmek istemektedirler.