Lütfen bekleyin..


İhsan PINAR

YARGININ MERHAMETSİZ KILICI…

26 Mayıs 2015, 22:56 - Okunma: 2922

Dünya halkları dost ve düşmanını ayırmadan; emperyalist güçlerin dünyayı kendi aralarında parsellediklerini ve kendi ülkelerindeki yönetim ve yöneticilerin kendi halklarından ziyade emperyalist batı ve İsrail’in menfaatlerinin bekçiliğini yaptığını görmeden, hep sağ-sol oyunları arasında oyalanacak, sömürülecek ve ezileceklerdir.

       “ Mülkün temeli adalettir” sözü, herkesçe kabul edilen meşhur bir tespittir. Toplumlar, ülkeler… Var olmak ve huzur içinde hayatlarını devam ettirmek için Adalet sistemini hâkim kılmaya ve güçlendirmeye çalışırlar. Ancak batı emperyalistlerinin kurduğu (parçalayarak), yönetim şekli ve yöneticilerini belirlediği ülkelerde, Adalet sistemi yerine kendilerini halka karşı koruyacak “ Yargı” sistemini kurdular. Adalet, hakkı ölçü alırken; yargı sistemi yönetim ve yöneticileri korumayı esas alarak, bunlara karşı çıkan halka karşı bir cezalandırma aracı olarak kullanıldı.

        Cumhuriyet rejimi! Kurulurken, iktidar partisi kendisine muhalif gördüklerini askeri operasyon ve yargı kılıcıyla yok etmeye çalıştı. 1960 askeri darbesi, seçilmiş Başbakan ve 2 bakanı yargı kılıcıyla katletti. 28 Şubat darbesi döneminde brifinglere koşarak, askere el pençe duran ve verilen emir istikametinde karar veren yargı mensuplarına hepimiz şahit olduk.

        Daha dün, Ergenekon ve Balyoz davalarında defalarca ağır müebbet cezalarına çarptırılmış yüzlerce sanığın, bu gün aynı ülkenin, aynı yargısınca delil yetersizliğinden! Dolayı tahliye ve beraat ettiklerine şahit oluyoruz. Daha da ilginci, dün bu operasyonları yapan ve bu kararları verenler, bu gün aynı suçlarla kendileri yargılanmaktadırlar.

        Bu nedenledir ki, yargıya güven dibe vurmuş; halkın sığınağı olması gereken yargı, halkın korkulu rüyası olmuştur.

        Sistemin kurucuları ve sahipleri aynı olduğundan, bütün İslam coğrafyasında durum aynı veya benzerdir. Bu gün Mısır’da yapılan askeri darbe ve bu darbecilerin, halkın meşru temsilcilerini yargı kılıcıyla katletmesi bunun en açık delilleri değil mi? Hani medeniyet ve demokratlık nerde kaldı? Askeri darbeye ve bu darbecilerin katliamlarına kimler destek veriyor?  

        Demokratlık sihriyle kendinden geçmişlere sormak lazım. Ey demokratlar! Mısır’da idam edilen demokrasiden haberiniz var mı? Öyle ya! Demokratlık, özgürce seçimlerle iktidara gelmekti! Halkın kendi yöneticilerini seçmesiydi! Fraklılıklara tahammüldü! Oysa bugün Mısır’da halkın seçtiği temsilciler ABD, AB, İsrail, Suudi ve işbirlikçi kralların isteği üzerine yargı kılıcıyla katledilmektedirler. Sakın kendinizi kandırarak, şeytanın ve işbirlikçilerinin kara propagandalarının arkasına saklanmayın. Mısır’da her şey aleni olarak sırıtmaktadır, yeter ki görmek isteyelim ve şeytanın oyununa alet olmayalım.

        Mısır’da halkın hür iradesiyle seçilmiş Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi, askeri darbeyle devrildi. Darbeye karşı demokratik tepkilerini ortaya koyan halktan kadın, çocuk, yaşlı binlercesi katledildi. Namaz üzerinde yüzlerce Müslüman katledildi. On binlercesi tutuklandı. 2000’den fazlasına idam cezası verildi. Seçilmiş Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi, Müslüman Kardeşler Teşkilatı Rehberli Konseyi Başkanı Muhammed Bedii, Dünya Âlimler Birliği Başkanı Yusuf el Karadavi, Hürriyet ve Adalet Partisi Genel Başkanı Saad el Katatni, Hürriyet ve Adalet Partisi Genel Sekreteri Muhammed Biltaci ve İhvanın ileri gelenlerinden İsam el Aryan’ın da aralarında bulunduğu aynı davadan 106 kişiye idam cezası verildi. İlk defa bir genç kız idam edilecek. Muhammed Mursi’nın basın sözcüsü Sundus İsam’da idam cezası verilenler arasındadır.

        Ey kara propagandanın etkisinde kalarak veya batı ideolojilerinin esir aldığı veya daha farklı beklentilerle kendi halklarını, inançlarını ve İslami hareketleri batının, İslam ve insanlık düşmanlarının gözüyle değerlendirenler, Mısır’da yaşananlar sizi bu gaflet uykusundan uyandırmalıdır. Bakın! Mursi’ye isnat edilen suç; İran, Hizbullah ve Filistin’in seçilmiş hükümeti HAMAS yetkilileriyle görüşmesiymiş. Oysa CİA başkanı, işbirlikçi krallar ve İsrail yetkililerle görüşmeliydi! İdam kararı verilenler arasında 1996’dan beri İsrail zindanlarında tutuklu bulunan Hasan Salame, 2014’te İsrail tarafından şehit edilen Kassam Tugaylarının lideri Raid el Atar, 2005’te ölen Ebu Lübde, 2007’de ölen Ebu Saviş ve 2008’de ölen Hassam el Sani adlı İsrail’in hedef gösterdiği Filistinliler da bulunmaktadır. Bu kararlar dahi kavganın bir iç çekişme olmadığı, bilakis bütün İslam coğrafyasındaki kavgaların; Yerli düşünce ve batı ve batının işbirlikçileri arasında olduğunu göstermektedir.

        Kuklalar ve diktatörler, yaşananlardan ve yoldaşlarının akıbetlerinden ders almıyorlar. İllaki cehennem ateşlerini gürleştireceklerdir. Ey p- Sisi ve onun zihniyetindekiler! Ölüm hepimiz için vuku bulacaktır. Hakkın şahitleri ve Adaletin temsilcileri olanları ölümle korkutamazsınız. Allah’ın huzurunda AB, ABD ve işbirlikçi kralların size hiçbir faydası olmayacak, dünyadaki akıbetiniz de Saddam ve Kaddafi’den daha iyi olmayacaktır. Sizin katlettikleriniz Rahmetle anılırken, sizler cehennem kütüğü olarak lanetle anılacaksınız…

      Ölmek için yaratılan bedenlerin Allah ve Adalet yolunda ölmesi, ölümlerin en güzeli ve karlısıdır. Mektebinde Şahadet olanları ölümlerle korkutamazsınız…

Etiketler : yargı
  • Bu haberi paylaşın:
UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik ve tamamı büyük harfle yazılan yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları
1281 gün önce
1712 gün önce
2271 gün önce
2345 gün önce
2447 gün önce
2523 gün önce
2532 gün önce
2547 gün önce
2604 gün önce
2608 gün önce
2709 gün önce
2714 gün önce
2796 gün önce
3052 gün önce
3058 gün önce
3101 gün önce
3162 gün önce
3182 gün önce
3225 gün önce
3243 gün önce
3305 gün önce
3326 gün önce
3341 gün önce
3349 gün önce
3367 gün önce
3373 gün önce
3396 gün önce
3407 gün önce
3410 gün önce
3421 gün önce

RSS
© 2024 - Batman Basın
bmV0aGFiZXJ5YXppbGltaS5jb20=