Cuma Sohbeti: BİR DEMET GÜL…
Allah, yarattığı insanın dünyada da adalet, barış ve huzur içinde bir hayat yaşaması için ona akıl, düşünce ve vicdan vermiş, hayat rehberleri Kur’an ve Peygamberle desteklemiştir.
Hayat rehberi olan Kur’an, insanın dünyevi hayatını düzenlemek için gelmiştir. Kur’an, kula kulluğu ret eder. Kur’an; dosdoğru olmayı, adaleti, iyilik yapmayı, saygıyı, sevgiyi, barışı, temizliği, yardımlaşmayı, kendini bilmeyi… Emreder. Yalanı, sahtekârlığı, zulmü, haddi aşmayı, düşmanlığı, haksızlığı, fitne ve zarar vermeyi… Her türlü çirkinliği yasaklar.
İnsan, Allah’ın emirleri doğrultusunda yaşadığı oranda huzurlu olmuş; Allah’ı bırakıp, hevasının ve kendisi gibi kulların esiri olduğunda da hayatı acılarla dolmuştur.
İnanmak yaşamayı gerektirir. En iyi doktora gidersiniz; ama onun tavsiyelerini dinlemez ve verdiği ilaçları kullanmazsanız bir fayda göremezsiniz. Bunun da suçlusu doktor veya verdiği ilaçlar değil, bilakis doktoru dinlemeyen ve verdiği ilaçları kullanmayan sizlersiniz.
Hayat rehberimiz Kur’an ve Hz. Peygamber yerine başka şeylere uyarsak elbette gideceğimiz yer ve istikamet farklı olacaktır. Dünyevi hayatımızı düzenlemek için gönderilen Kur’an ışığıyla hayatımızı aydınlatmalıyız. Hayatımızı bir cennet bahçesine çevirmek için gönderilen Kur’andan, hayatımıza ışık tutacak, renk katacak bir demet gül arz edelim.
— Ey iman edenler! Allah’a itaat edin. Peygambere ve sizden olan idarecilere de itaat edin. Bir şey hakkında çekişip, anlaşmazlığa düştüğünüzde, eğer gerçekten Allah ve Ahiret gününe inanıyorsanız, onu Allah ve Peygamberine arz edin. Bu, hem daha hayırlı, hem de netice itibarıyla daha güzeldir. -En Nisa: 59-
İşte bu iman sayesindedir ki, aralarında asırlık kavga ve kan davası olan Evs ve Hazreç kabileleri İslam nimeti sayesinde kardeş oldular.
—Ey iman edenler! Allah’tan nasıl korkmak gerekiyorsa öyle korkun. Ve ancak Müslüman olarak can verin. -Al-i İmran: 102-
— Hepiniz Allah’ın ipine (Kur’ana) sımsıkı sarılın, parçalanıp ayrılmayın. Ve Allah’ın üzerinizdeki nimetini düşünün. Hani siz birbirinize düşman iken, O sizin kalplerinizin arasını birleştirmişti de, O’nun nimeti sayesinde kardeş olmuştunuz. Hem sizler ateşten bir çukurun kenarındayken O, sizi kurtardı. İşte Allah size ayetlerini böyle açıklıyor ki, doğru yolu bulasınız. -Al-i İmran:103-
— Sizden hayra davet eden, iyiliği emir ve kötülükten men eden bir topluluk bulunsun. İşte bunlar kurtuluşa erenlerin ta kendileridir. -Al-i İmran:104-
— Siz, kendilerine açık ayetler geldikten sonra ihtilafa düşüp parçalananlar gibi olmayın! İşte onlar için büyük bir azap vardır. -Al-i İmran:105-
— Ey iman edenler! Yahudi ve Nasranîleri dost (veli- lider) edinmeyin! Onlar birbirlerinin dostlarıdır. Sizden kim onları dost (veli, lider) edinirse, hiç şüphesiz o da onlardandır. Allah, zalimleri doğru yola iletmez. -Maide:51-
— Ey iman edenler! Sizden kim dininden dönerse (şunu bilsin ki); Allah öyle bir topluluk getirecek ki, Allah onları sevecek, onlar da Allah’ı sevecekler. Müminlere karşı alçak gönüllü, kâfirlere karşı şiddetli olacaklardır. Allah yolunda cihad (mücadele) edecekler ve hiçbir kınayıcının kınamasından korkmayacaklar. İşte bu, Allah’ın bir ihsanıdır ki onu dilediğine verir. Allah ihsanı bol olan (her şeyi ) çok iyi bilendir. -Maide:54-
— Sizin veliniz ancak Allah ve O’nun resulüdür. Bir de (Allah’ın emirlerine) baş eğen, namazı dosdoğru kılan ve zekâtı veren müminlerdir. -Maide:55-
— Her kim Allah’ı, Peygamberini ve müminleri dost edinirse; bilsin ki, galip gelecek olanlar ancak Allah’ın taraftarlarıdır. -Maide:56-
— Münafıklara, kendilerine acıklı bir azabın olduğunu müjdele! -En Nisa:138-
— Onlar ki, müminleri bırakıp kâfirleri dost(veli, lider) ediniyorlar. Gücü, kuvveti onların yanında mı arıyorlar? Şüphe yok ki bütün izzet ve kudret Allah’ındır. -En Nisa:139-
— Allah size bu kitapta şunu bildirmiştir “ Allah’ın ayetlerinin inkâr edildiğini ve onlarla alay edildiği yerde, artık o kâfirlerle oturmayın. Ta ki başka söze dalsınlar. Yoksa siz de onlar gibi olursunuz. Şüphesiz ki Allah, bütün münafıkları ve kâfirleri cehennemde toplayacaktır. -En Nisa:140-
— İşte bu, umum insanlar için bir açıklama, takva sahipleri için de bir vaaz ve irşattır. -Al-i İmran:138-
— Gevşemeyin ve üzülmeyin. Eğer (hakkıyla) inammışsanız, muhakkak üstünsünüz. -Al-i İmran:139-
Kur’an gemisiyle, Peygamber kaptanlığında ve müminler refakatinde cennet yolcularından olmak dileğiyle hayırlı Cumalar…