Ey alimler topluluğu! Özellikle Türkiye Kürdistanı’ndaki medreselerde müderris olan veya çeşitli camilerde ve yerlerde görev yapan alimler, özellikle ırkçılık yapan yada Kürtlerin hakkını savunuyoruz deyip Kürtleri komünizim, sosyalizm ve şu anda da ABD taraftarlığı yapan Ezidilerin, Ermenilerin ve eşcinsellerin hakkını savunup Kürt kavmini İslam’dan uzaklaştırmaya çalışan İslam dışı bir hayatı onlara dayatmaya çalışan bir hareketin peşine takılıp bu halkı sarık sakal ve cübbeleri ile kandırıp dinsizleştirmeye çalışanlar. Sizler acaba bu halkı, kaptanı din düşmanı olan bir gemiye bindirerek nereye götürüyorsunuz.
Bu halkı dinden uzaklaştıranlara yardım ederek yaptığınız bu işin hesabını Allah’a verebileceğinizi düşünüyor musunuz? Bu hesap öyle kolay mıdır? Bu halkınvebali sizin boynunuzda değil midir? Düşünün. Sizler gerçekten bu geminin kaptanı ve idarecileri ile birlikte ahirete gitmek istiyor musunuz? Yoksa sizler yıllarca bu halka söylediğiniz, “Yahudi ve Hristiyanları dost edinmeyin. Kim onları dost edinirse oda onlardandır”-Maide: 51- ayeti ve “insan sevdiğiyle beraberdir” hadisine inanıyormusunuz? Halka gerçek yüzlerinizi gösterseniz daha iyi olur. Yoksa Allah’ın ayetini az paha karşısında değiştirdiniz mi? Size ve bu Müslüman halka yazık değil midir? 2011 Haziran'ında Silvan’da bir vatandaşın dükkanında otururken 70 yaşların da, kısa boylu külahlı biri içeri girip selam verdi ve yanıma oturdu. 4-5 dakika sonra ayet ve hadislerle davasını anlatmaya başladı. 20 dk. Boyunca kimse konuşmadı. O da anlattı. Bana döndü ve dedi ki Seyda bir şey söyleyecek misiniz? Dedim ki söyleyecek bir şeyim yoktur. Dedi ki bize biraz konuşsan. Dedim ki sen içeri girdiğinde herkes Seyda diye ayağa kalktı. Sen Seyda mısın? Evet dedi. Dedim ki 20 dakikadır Allah’ın ayetlerini ve Allah’ın Resulünün hadislerini Allah’a ve Resulüne düşman olanların kuvvet bulması için kullanıyorsun. Ben ne diyeyim.
Biraz daha propaganda yaptı. Dedim ki ben tartışmayı sevmiyorum. Sana bir soru soracağım cevabını ver. Ondan sonra sen istediğin gibi hareket et. Bu sosyalist liderlerinden olan birkaç kişiyle beraber Silvanlı olan L.Z. ismini zikrederek, “onları seviyor musun?” dedim. O da tebessüm ederek, “söylemiyorum” dedi.
Dedim ki, “ Allah seni onlarla beraber haşretsin.” Bu seyda dedi ki, “ben senin bu duana amin demiyorum. Sen beni cehenneme sürüklüyorsun.” Dedim ki, “Anlamadım seni nasıl cehenneme sürüklüyorum.” Dedi ki, “sen bilmiyor musun? İnsan sevdiğiyle beraberdir.” Dedim ki, “anlamadım bunlar cehennemlik midir?” Evet dedi ve kalktı. Dedim ki, “sana bir tavsiyede bulunmak istiyorum. Sen günahsın ve yazıktır. Eve git. Kur’an’ı önüne koy ve bunlarla dostluğu, cennet ve cehennemi düşün. Sonra kararını ver. Cennete gideceğim derken başka yere gitmeyesin orada ben bilmiyordum dersen, ben derim ki ona söylemiştim. Biliyordu. Bilerek küfre hizmet ediyordu. Derim haberin olsun.”
Ama sonradan aldığım bilgiye göre adam yoluna devam ediyor. Demek ki cehenneme giden yol olduğunu biliyorlar isteyerek bu yolda gidiyorlar. Yani insanlar gittikleri yolu ve sonucunu bilerek hareket ediyorlar. Cahil insan yoktur. Allaha emanet olun...