Seçim öncesi bütün parti ve vekil adayları, yeni bir ANAYASA için halka vaatte bulunmuşlardı. Yani yeni bir Anayasa, bütün parti ve vekillerin halka karşı müşterek borçlarıdır.
Mevcut darbe Anayasası dertlerimize çare olmadığı gibi, sürekli sorun üretiyor. Siyasi partiler, halk, akademisyenler, çalışanlar, iş çevreleri; Aleviler, Sünniler, Kürtler, Araplar… Hiç kimse mevcut Anayasadan memnun değil.
Belli bir kesime hitap eden mevcut Anayasa, toplumsal kaynaşmanın da önünde bir engel olarak duruyor. Sistemi ve belli bir kesim ve ideolojiyi koruyan Anayasa, insani birçok hak ve talebin gerçekleşmesine karşı bir silah olarak kullanılıyor. Halkın % 80’ninin ve Yasama Meclisinin % 80’nine tekabül eden 411 Milletvekilinin oyuyla serbest bırakılmak istenen Başörtüsü, Anayasaya aykırı iddiasıyla Anayasa Mahkemesi tarafından engellenebiliyor.
Türkiye halkının yaklaşık üçte birini teşkil eden Kürt halkının en temel hakkı olan Kürtçe eğitim ve Kürtçenin resmi dil olarak kabul edilmesi için mutlaka Anayasa değişikliği gerekiyor.
Mevcut Anayasa sistemi de kilitliyor, gelişmenin ve ilerlemenin önünde bir set oluşturuyor. Siyasi partiler ve vekiller hiçbir bahanenin arkasına gizlenmeden, bir an önce Yeni bir Anayasa için diyalog ve müzakerelere başlamalıdırlar.
Elbette bu konuda en büyük sorumluluk Hükümet ve Ak Partiye aittir. Ancak Ak Partinin tek başına Anayasayı değiştiremeyeceği herkesin malumudur. Sonra sadece Ak Partinin hazırlayacağı taslağa karşı olacak itirazlarda bellidir. Muhalefet partileri bunu bir koz olarak kullanmamalıdırlar. Yeni Anayasa bütün parti ve vekillerin ortak vaadidir ve halka karşı namus borçlarıdır. Yeni Anayasa ve uzlaşmak için sorun yaratacaklarına, anlaşmak ve başarmak için gayret etmelidirler.
Hükümet, kendi gücüne güvenerek üstelemiyor. Yeni Anayasa çalışmaları için kurulacak komisyonda, % 49 ve % 10 alan partilerin aynı sayıda üçer temsilci bulundurmalarıyla iyi niyetini gösteriyor. Muhalefet partileri de başkanlığı bahane göstererek uzlaşmadan kaçmamalıdırlar. Başkanlığı benimsemeyebilirsin, kabul etmeyebilirsin; ama bunu makul ve anlaşılır bir dille açıklarsın. Çalışmalar samimi ve şeffaf olmalıdır. Her parti kendi önerilerini masaya getirmeli ve bu taslak üzerinde halkın da talepleri dikkate alınarak müzakereler yapılmalıdır.
Ak Parti başkanlığı dayatıyor diyerek masadan kaçacağınıza, siz de kendi isteklerinizi açıklayın ki; halk kimin ne istediğini, kimin hak ve özgürlüklerden yana olduğunu, kimin oyunbozanlık yaptığını açıkça görsün ve ona göre tavır alsın…
Sorumluluk makamındaki hükümet de, Hak ve Adalete karşı olan sorumluluk bilinciyle hareket etmelidirler. İnanan bir insanın en önemli sorumluluklarından biri de “Adil” olmaktır. Allah’ın birliğine inananların, insanların da birliğine inanmaları gerekiyor. Yani bütün insanların aslı birdir. Irkına, rengine, diline, düşüncesine bakmaksızın bütün vatandaşların hukuk önünde eşit olduğu bir sistem ve Anayasa gerçekleştirilmelidir. Irklar, diller, sınıflar arasında ayırım yapmayacak; bütün halkı ve farklılıkları eşit ve adil olarak kucaklayacak bir Anayasa yapılmalıdır. Bütün kesimler, kendilerini değerli ve eşit bir vatandaş olarak yeni Anayasa’da görmelidirler.
Yüce Rabbimiz şöyle buyurmaktadır “Ey insanlar! Biz sizi, bir erkekle bir kadından yarattık. Birbirinizi tanıyasınız, kaynaşasınız diye sizi kabilelere ayırdık. Biliniz ki Allah katında en iyiniz, takvaca en ilerde olanınızdır. Şüphesiz ki Allah, her şeyi bilen ve her şeyden haberdar olandır.” –El Hucurat 13–
Hz.Peygamber (sav) de şöyle buyurmaktadır: “ Sizden biriniz, kendi nefsi için arzu edip istediği şeyi, Müslüman kardeşi içinde istemedikçe gerçek manada iman etmiş olmaz”