Gerçek Okumalar Yapmak!

Müslümanlar olarak, okumama gibi bir lüksümüz olmaz ve olmamalıdır. Çünkü okumak, Allah’ın bizzat tavsiyesidir. Anlamlı bir hayat, okuyarak inşa edilir. Bilmediklerimizi öğrenmek ve hayatımıza uygulamak için okumalıyız. Hayatımızı anlamsız bir yürüyüşten, anlamlı bir yürüyüşe taşımak için, okumalıyız. Şunu unutmayalım ki, anlamsız her yürüyüş, bizleri köleleştirmeye, ruhsuzlaştırmaya, doğru sürüklemektedir.

Sözde aydın geçinen, aldıkları unvanları derya zan eden, akademisyenlerin ve yazarların bize yutturmaya çalıştıkları, zehirli, faydasız, ufuksuz, niteliksiz, bilgileri tarihin çöp sepetine atmak adına, gerçek aydınları, gerçek âlimlerin eserlerini okumalıyız. Okumada seçici davrana bilmeliyiz. Okumanın da kalitesi olmaz demeyin, her şeyin bir kalitesi olduğu gibi okumanın da bir kalitesi vardır. Her şeyin israfı olduğu gibi, okumanın da israfı var. Ufuksuz, niteliksiz, faydasız, her okuma, bir israftır.

Birilerinin kölesi, olmamak için okumalıyız. Yanlışlara düşmemek adına, dost doğru istikamet adına, temiz doğru bir hayat için, bilinçli bir şekilde okumalıyız. Yanlışı doğruyu bir birinden ayırmak adına, şuurlu okumalar gerçekleştirmeliyiz. Bugün dünden daha çok okumaya, öğrenmeye ihtiyacımız var. Zira günümüz dünyasında çok ciddi bir şekilde bilgi kirliliği var. İnternet, bilgi kirliliği ile dolu.

Örneğin okurken cesaretli, ahlakı, faydalı eleştiriler, yapabilmeliyiz. Bugün eleştiri kültürünü bıraktığımız için, her şeye çok çabuk teslim olabiliyoruz. Her teslimiyet, bizlere zarar olarak geri dönmektedir. Teslimiyet kullara değil, sadece Allah’a yapılır. Allah’a teslim olmak, gerçeklerin farkında olmaktır.

Buraya kadar anlattıklarım neticesinde, ben sıradan bir okumadan söz etmiyorum. Gerçekçi, anlamlı, bir okumadan söz ediyorum. İleri noktada, bir okumadan söz ediyorum. Gelişi güzel, tefekkürsüz, ruhsuz bir okumadan söz etmiyorum! Kur’an ve Sünnet potasında erimiş bir okumadan söz ediyorum.

Doğruları yanlışları birbirinden ayırmak adına bir okumadan söz ediyorum. Kimin aydın, kimin hain olduğunu, fark edecek okumadan söz ediyorum. Kimin gerçek İslam âlimi, kimin sahtekâr olduğunu, fark etmek adına, bir okumadan söz ediyorum.

İşte buna vahiy merkezli bir okuma demek doğru olacaktır. Vahiy merkezli okuma bizleri geleceğe taşıyacaktır. Vahiy merkezli okuma yapanlar, sahtekârların, çıkarcıların, hokkabazların, düşünce dünyasında kalmayı terci etmeyenledir.

Herkesin baktığı bir ufuktan değil, anlamlı, gerçekçi, adil, bir ufuktan söz ediyorum. Allah, insana birçok nimet vermiş, şüphesiz bu nimetlerin en önemlisi de akıl nimetidir. Aklımızı hiç kimseye kiraya vermemeliyiz. Kiraya verilen akıl, sahibine hiçbir fayda sağlamaz. Malum günümüz dünyası teknoloji dünyası. Teknoloji ile birlikte, kitap, dergi, gazete vs. matbu, yayın organları da çoğaldı. Bununla birlikte, facebook, twitter, watsap gibi sosyal medyalarda, paylaşımlar yapmak, yapılan paylaşımları takip etmek, hepimizin vaz geçilmezleri arasına girdi.

Denilebilinir ki okuma adına, büyük bir bolluk içersindeyiz. Günde birçok kitap okuyucuyla buluşmak adına, kitapevlerinin raflarında yerlerini almaktadır. Dergiler, gazetelerde öyle. Bunların çokluğu, elbette ki büyük bir nimet! Ama esas nimet, bu kadar çokluğun, karışıklığın içerisinde, doğru olanı bulmak ve ondan beslenmek olsa gerek. Bugün yazılan birçok kitaplar, sahiplerine dahi faydaları yok. Sadece karalanmak için yazılan kitapları okumak, okuma israfından bulunmaktır.

Kimileri, Facebook ve twitter da sadece okuma yapmayı tercih ediyor. Verdiği bilginin kaynağı neresi diye sorduğunuzda kaynak: Facebook veya twitter…

Oysa kitaba dokunmalıyız. Kütüphanelere gitmeliyiz. Kitap evlerine gitmeliyiz. Evlerimizi kitapsız odaların işgalinden kurtarıp, kitaplı odalar haline getirmeliyiz. Bize fayda sağlayacak yazarların listesini yapıp, onların kitaplarından okumalar gerçekleştirmeliyiz. Faydalı eserler okumalıyız.

Suya sabuna dokunur gibi, kitaplara ve ciltli eserlere dokunmalıyız. Bilgileri sanal âlemlerde değil, Vahyin ışığında aramalıyız!

Kıymetli okurlarım!

Şunu unutmayalım ki, vahiy merkezli olmayan hiçbir bilginin, bize faydası olmayacaktır.