Yüreklere işlenen yaşam tarzlarına sahip milletlerdeniz. Gelenek - görenek deyip işlenmiş nakış gibi ruhlarımıza. Hayatımız bize ait değil de,başkaları için yaşanması gereken kurallar ile çevrili nefes alıştır sanki...
Çevremize baktığımızda hep aynı olaylar içindeki konuşmalara şahitlik eder kulaklarımız. Ne akademisyeni... Ne de cahili farklıdır .Bu konuda. Emin olun konu kaynana - gelin ilişkisi olunca, şeytan bile saklanır) 'Türk gelenek- görenekleri gerçekten ağırdır.' diyeceğim de ...Alman bir kayınvalide ile gelininin arasındaki ilişkiyi duyunca... (Tıpkı Türk kayınvalidesi...) Yok olay değişmiyor demeden geçemedim.
Kayınvalide, kaynana adı altında anılan şahıs aslında kim?... Sözlük anlamı bile ilginç; "bir anne çeşidi...!" içinde anne kelimesi geçmesi o kelimeyi hatta olan bir olay varsa o olayın yumuşamasına vesile olur.
Aklıma Kur'an'ı Kerimde yer verilen bir vakıa geldi. Musa(a.s) ile Harun (a.s) arasında geçen bir olay da Musa(a.s) kızgınlık ile kardeşi Harun(a.s)' ye bağırır. Harun (a.s) kardeşini yumuşatmak için; "Ey annemin oğlu" der. Burada ki amacı Harun(a.s) 'nin annesini hatırlatarak merhamet etmesini ister,kardeşinden ...
Anne diye haykıran bir ses duysanız ,iliklerinize kadar irkilirsiniz. O yöne yönelir, şefkatle bakarsınız. Belli belirsiz bir ruh hali ile... Kayınvalide eşlerin annesi demek ise... Yani hayatınızı birleştirdiğiniz kişiyi yetiştiren, eğiten ve ona ahlak değerlerinin kazanmasına vesile olan canlı varlık. Yani hayat yoldaşımızın en değerli varlığı. Kadın yada erkek için fark etmez. İki taraf için de çok önem arz etmelidir.
Bu kadar değerli oluşunu bildiğinden midir? Kaynanalar her şeye karışıp kurallar koyarlar.? Gelinini ilk günden itibaren kendisine rakip olarak mı görürler? Sanki evlatlarını kaybetmiş hissi mi? Yoksa kural budur! anlamında mıdır? Çözülmeyen bir soru...
Abarttığımı söylemeyin. Ben böyle değilim demeyin. El- vicdan derim bende size...
Gençlere karşı hoşgörülü olmak, büyük olmanın sevgi kuralları içinde yer almakta değil midir? Yaşanmış bir hayattan kendine ders çıkarmamış bir büyük olabilir mi? Kayınvalidelere sorulduğunda neler anlatırlar, Kendi kaynanaları hakkında. İç çekerler...ah ah derler ardından... Bizler neler yaşamadık ki!
Peki sorarım o zaman sizlere? Neden aynı duyguları gelinlerinize yaşatıyorsunuz? Nice kayın valideleri dinlemek zorunda kalmışızdır. "Ben yıllarca gurbette kaldım.Vatanıma yollanmadım. Şimdi sen de gitmeyeceksin." Derken nasıl insafsızca bir söyleniştir bu!!!
Oysa gurbette kalmış, hüzünlü gurbeti, her gün yaşamıştı. Ayrılık ve hasretlik nedir ? Çok iyi biliyordu. Oysa ki! Canı yanan can yakma malıydı. Nice konuşmalara kulak misafirliğimiz yada mecburi dinleyişlerimiz olmuştur. İnanılmaz ama Mekke-i Mükerreme'deyiz. Akşam Namazını eda etmeyi bekliyoruz. Kâbe'yi seyre dalmış bir ruh hali ile maneviyat içinde iken. Arkamda oturan iki teyzeyi duymamamın imkanı yoktu...birden irkildim. Teyze mübarek mekanda gelinini şikayet ediyordu. Yaradana değil. Hane dua cihetinde bir şikayet değildi. (Yarabbi ıslah eyle... gibi) Bildiğimiz dedikodu... Nasıl kötülüyordu. Öyle yapıyor...böyle konuşuyor...diye şeytan bak çalmış dudaklarına yalana yalana anlatıyordu...
Bir ara arkama dönüp; "Teyze senin gelin ne mübarek bir zat imiş ki, böyle bir mekanda günahları alınıyor."demek istedim. Ama 'sus libası' giydirdim dilime.
Aklın idrak edemediği bir nokta! Hayat yaşandıkça insanlara ders vermiyor muydu? Yaşam okulundan okumak zordur şüphesiz... Hayat bizlere yaradan tarafından bahşedilmiştir.Ve imtihanlar ile çevrilmiş bir oyundan ibarettir. Her oyun bir sahnede oynanıp biter. İnsan hayatının sahnesi "dünya"dır.
Sevgi ve saygıyla ile yorulmuş yüreklerimizi iman ile yıkamalıyız. Bizlere verilen hayat rolümüzü Kur'an ve Sünnet ile birleştirip hayat sahnesinden alkışlar ile yani baki hayatımızı kazanarak inmeliyiz. Kayınvalide ile gelin arasına giren olaylar nice yuvaların yıkılışına sebep olmuştur. Oysa ortada incir çekirdeğini dolduracak mevzular bile olmamıştır bazen. Bencillik duygusu... Büyüklenme... Kulu şeytana köle yapar.
"Ey Kaynana"...Sen görmüş geçirmiş bir hayat yaşamışsın. Gel senin canına can olacak, nesline annelik yapacak olan senin cihetinde cahil olan cana, "Can ol." Onunda senin evladın gibi kabul et. O da bir ana kuzusu.. Senin yaşamadığın hatta arzu ettiğin her şeyi Nasıl "kendi kızım yaşasın" diyorsan! Gelin kızın içinde söylemelisin. Hem unutulmamalı...
Kullar ektiklerini biçerler.Senin kızının da bir kayınvalidesi olacak. Ona nasıl davranılmasını istiyorsan? Sen de öyle hareket et. Son bir sözümüz de gelin kızlarımıza olsun. "Hayatınızı birleştirdiğiniz yoldaşınızı seviyorsanız? Annesini ve ailesini de sevin. Saygı sevginin üstünde bir duygudur. Saygı her zaman kazandırır. Niçin saygı duyun biliyor musunuz "ey gelinler"; sizler de kayınvalide olunca sevilmeniz için. Yüreğiniz hep huzurla dolu kalabilmesi için. Yaradana karşı vicdan azabı duymamanız için.Bir de yaşlılar hep çocuklar gibi olur.
Çocuklarınıza gösterdiğiniz sabır ile saygı duymanız ve Allah için.." saygı duyun, saygı ve sevgilerimle Değerli okurlarım... Mutluluk yağmuru altında kalmanız dileğimle...