Lütfen bekleyin..


Tülay Demircan Koyuncu

"Suküt!"

23 Şubat 2016, 10:04 - Okunma: 3195

Bazen sesini duyurabilmen için, susman gerekir. (Stanislaw J. Lee)

Sustum tüm haykırışlarıma kilit vurarak. Konuşmak istedim... Hep susmam gerektiğini öğrendim. Artık suskunluğa çaresizce ağlıyorum...

Susmak lazım mıydı?... Yada neden hep küçükler susmalıydı... Susmak neydi?... Dikkatlice kaşlarını çatan annenin bakışlarında ... Yanlış konuştuğunu düşünen bir dostun anlamsız öksürüklerinde ...vb Saklıdır bazen... Susmamız gerektiğinin sessizliği... Sustum sustum...

Susmak, konuşmayı bilmemekmiş. Atalarımız; "söz gümüş ise suküt altındır"demişler. Lakin artık konuşma zamanı gelmemiş miydi?... Susmaktan yorulmuştu dillerimiz.

Anlatamadıklarımızı anlamayanlara.... Ne anlatabilirdik ki... Sen küçüksün "Sus" Sen ne bilirsin"sus" Gelinsin "sus" Sus..... Hayır susmayacağım artık... "Edep ve üslubumla bildiğim doğrularımı ahlak ölçüsü çerçevesinde konuşacağım" diye isyan ettirildik. Saygıyı kaybettik. Sevgiyi saldık göklere. Sebep olan ey büyükler...

Yaşadığı üzücü olayı anlatamazdı. Susmak ile yükümlü kalmıştı. Yaşı henüz çocuk yaşta idi... Yaşadığı acı olay karşısında susmasının cezasını hayatındaki kişilik bozukluğu ile ödemişti. Her yaşanan hataların elbet ödenecek bir bedeli olmalıydı? Kimi ağır ödemek zorunda kalıyordu. Susmanın konuşamamamın...

Küçük yaşlarda evlenmişti. Kalabalık bir aileye gelin gelmenin bedelini ödeyecekti. Hele zengin bir aileye gelin oldu ise... Bedel daha da ağır idi. Köyde tanınan yani sesli bir ailenin reisi idi kayınbabası... Kim bilir zamanında ne yaşamıştı ki, kişilik bozukluğu...

Cahil ve güçsüzdü... Annesine hele babasına asla anlatamazdı ki...inanmazlardı. Yada ne yapabilirlerdi? Her günü çileler ile doluydu artık. Sustukça yüreği haykırarak ağlıyordu. Bir gün tamamen susmak zorunda kalmıştı. Karnındaki bebeğiyle...

Konuşma hakkı elinde olsaydı. Küçük gelin bebeğine konuşmayı öğretecekti."Doğru bildiğini konuş, susmak korkaklıktır" diyerekten evladını güçlü bir toplumun dirençli bilinçli üsluplu ahlaklı bir bireyi olarak yetiştirecekti. Ah bir konuşabilseydi...

Neden evlatlarımızı hep susturuyoruz. Oysa gereksiz konuşan insanlar neden susmuyor da konuşmasını bilenler susuyor?... Kelimeler utanarak çıkıyor, konuşmayı cahilce bilenlerin dudaklarından. Eğer kelimeler cümleler kurup konuşabilselerdi, asla o dillerden akmazlarda kulaklara...

Susmak bazen söylenecek sözlerin kalmaması da demektir. Bazen sevdiklerini üzmemek.. Bazen kaybetmekten korktuğun içindir. Diline sükut libasını giydirmek. Bazen gitmemek için çileyi hüznü yudum yudum acı bir kahve gibi içmektir. Susmak... Yada susturulmak... Hangisi daha acizdir?... Susmak zorunda kalmak mı? Susturulmuş olmak mı?... Saygı ve sevgilerim ile değerli okurlarım...

Etiketler : suküt etmek,
  • Bu haberi paylaşın:
UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik ve tamamı büyük harfle yazılan yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları
1888 gün önce
2456 gün önce
2486 gün önce
2505 gün önce
2512 gün önce
2557 gün önce
2609 gün önce
2642 gün önce
2708 gün önce
2736 gün önce
2855 gün önce
2860 gün önce
2984 gün önce
3042 gün önce
3050 gün önce
3326 gün önce
3336 gün önce
3351 gün önce
3513 gün önce

RSS
© 2024 - Batman Basın
bmV0aGFiZXJ5YXppbGltaS5jb20=