Lütfen bekleyin.. Lütfen bekleyin..
Olmuyorsa vardır bir hikmeti demeyi öğrenemedik. Her isteğimizin mutlak koşulla olması mı lazım?.. Biz mutlu olalım.. Mutsuzluklar kimin olursa olsun... Demiyoruz belki ama dibini görmediğimiz derin kuyulara atlıyoruz. Tüm olumsuzlukları değiştirmek elimizde olsaydı...dünya hayatı nasıl olurdu?...
Gelin bir düşünelim ... Her insan nice istekler doğrultusunda çalışıp didinmekte. Hayatlarındaki eksiklerin yanlışların bitmesini istemekte. Peki yanlış ve eksikler kime göre... Yani her kulun eksiği vardır. Yada kabul olunmamış duası...
Her 'özgürüm bana karışmayın istediğimi yaparım' diyenlere müdahale edilmemiş olsaydı. Şu an dünya hayatı nasıl yaşanmaz olurdu? İşte bu doğrultuyla idrak etmeye çalışmalı. İstek nedir?...maddi veya manevi arzularımız. İçimizdeki niyet kavramı, şevk...
Yüce Yaratan kullarına iki hayat bahşeder. Biri geçici olarak aslında misafirhane olarak ta söyleyebileceğimiz Dünya hayatı. Diğeri ise ölümsüzlüğün yaşandığı baki hayat olan ahiret yurdu.
Kulların amacı dünya hayatından geçip giderken, ebedi yurtları için çalışıp kazanmaktır. Her isteğin mutlak koşulsuz var olacağı tek bir alem var o da "Cennet hayatı" Buyurun size büyük bir müjde... "Bu mu (dünya hayatı) daha hayırlı yoksa takva sahiplerine va'd edilen ebedi cennet mi? Ki onlar için bir mükafat ve son duraktır." -Furkan: 15-
İçinde ebedi kalıcılar olarak orada her istedikleri onlarındır; bu Rabbinin üzerine aldığı istenen bir vaaddir. -Furkan: 16-
O zaman sabırla dayanacağımız isteklerimiz daima olacaktır. Asıl mevzu ise ...İstek ve arzularımız olmayınca bilmemiz gereken;"hakkımız da hayırlı değilmiş" Diyebilmeyi dilimize öğretmeli...yüreğimizi mutmain eyleye bilmeli.
Olabilir ki siz, bir şeyden hoşlanmazsınız; oysa ki o sizin için bir hayırdır. Yine olabilir ki, siz bir şeyi seversiniz, oysaki o sizin için bir kötülüktür. Allah bilir, siz bilmezsiniz. -El Bakara: 216-
Gözler veya gönüller ne kadar öteleri görür ki?... Yürekler kavrulur ister de ister. Çalışıp kazanılmak yetmez de, Birde kalkar eller semalara... "Allah'ım ver..."diye yalvarır diller... Hayır mı? Şer mi? Bilinmeden arzular döner şehvetli isteklere. Hırs da koşarak katılır dua diline.
Sonucu ne olacaksa olsun ama benim olsun der...aciz kulun kalbi diline. Yıllar yılları kovalarken çok yormuş ... Ve gecelerin siyahı artık kalbine dost olmuştu. Gözyaşları tek sırdaşı idi. Nasıl yanıyordu yüreği...Ah bir de çevresi ateşini körüklemeseydi...belki de bu kadar yanmayacaktı. Her çareye başvuruyordu. Tek bir isteği vardı;evlat sahibi olmak. İstek miydi ? Takıntımı artık orası muamma...neden mi ? Bazı istekler olmayınca takıntı ve ya vesvese hali ile kulu kendinden eder. Her olumsuz cevap ile yıkılıyordu. Adeta. Dua; kulun Yaradanına yalvarışıdır, dertleşmesidir. İsteklerin kabul olup bahşedileceği makama tebliğdir. Öyle içten öyle yalvar yakar istiyordu ki...Her şartı kabullenmiş gibi bir hali vardı..
Sonunda mucizemi dersiniz ... Rabbi duydu sesini verdi mi... Artık adını ne koyarsanız koyun. Sonunda aylar son bulur. Ve evlat hasreti biter. Kucağındadır. Yürek sevdası, tek arzusu... Kendi diliyle şöyle anlatır; "Çok istedim olmayacak duamdı. Rabbim verdi. Yok iken , evlat hasretiydi imtihanım. Şimdi ise evladıma her bakışta yüreğimin tükenmeyecek yangını. Evladım kör ve sağır olarak kucağıma verilmişti. O zaman anladım ki...Olmaması hayırlı idi. Lakin ben şerri istedim..."
Çevremizde sonu hüsran ile biten o kadar çok olaylara şahit oluyoruz ki... İstediğimiz okulu kazanamayabiliriz. Yada aşık olduğumuz kişiyle evlenemeyebiliriz...arabamız, evimiz maddiyatımız ...vb, isteklerimiz bizim yüreğimize göre yaşantımızda yer almayabilir. Hırslarımız ile arzularımızı harmanlamayınca hayat imtihanına cevap vermek kolaylaşıyor. Ne güzel bir cümledir; "hakkımda hayırlısı değilmiş..."
Çok değerli bir büyüğümüzden bana kalan bir söz ile noktayı koyalım; "Hayırlar yaz başımıza, iyilikler çıkar karşımıza" -Gönenli Mehmet Efendi-
Aminler dilimizde hayırla var olsun. Dualarımız geleceğimize ışık olup yolumuzdaki taşları göstersin. Arzularımız ile kurduğumuz cümlelerimize virgül koyalım. Cennet hayatımıza bırakalım nokta koyacağımız hayatımızın isteklerini...
Rabbim yüreğinizdeki isteklerinizi hayırla bahçeylesin...Değerli okurlarım...
