Aynı dili konuşmak Aynı duyguları paylaşmak değilse de... Bazı değerler ortak noktalarda buluşur. Türk milleti gerçekten merhamet duygusunu diğer milletlerden daha fazla taşıyan yüreklere sahip. Bazen merhametlerden marazlar oluşuyor. Ee o kadarına da katlanmalı...
İnsanlar birbirlerini ya borç verdiğinde, ya beraber kaldıklarında yada yolculuk esnasında tanırlarmış... Büyükler öyle söylüyorsa, bizlerin nokta koyarak inanmamız gerekir. Görmüş, geçirmiş ve yaşamış elbette büyüklerimiz.
Uzun yolculuklarda insanların sinir sitemlerinde zaman zaman çökmeler olsa da...yine de güzel arkadaşlıklar kurulur. Önce merhabalar ile başlayan konuşmalarda isimler bile vakitler ilerledikçe akla gelip sorulur. Aslında amaç gidilecek zamanın çabuk akıp gitmesidir. Konular konuları açtıkça zaman akıp gider. Bazen hararetli tartışmalara bile yan koltuklarda oturanlar kulak misafiri olmak zorunda kalırlar. İçlerinden mırıldanarak cevap verirler...
Bu yaşanan yolculuk hikayelerinin en güzelleri bizim milletlerimize aittir. Yabancı uyruklu insanlar pek meraklı olmazlar. Kimsen kimsindir. Başını koyar koltuğa ya şekerleme yapar yada elinde bir kitap başlar okumaya…
Yok bizler yanımızdaki kişiyi incelemeye almalıyız. Hırlımı hırsız mı...Yurdumun insanları güzeldir ya)) Fakat bizim insanlarımızın yanlışlıkları yolculuk esnasında oldukçada fazladır. Hayret edici durumlara şahitlik ettikçe...gülümsersiniz ağlanacak hallere. Numaralı biletinin yerine oturmayan yolcudan tutunda... Uçak iniş yaptığında ki anonsa uymayanlara kadar. Her çeşit insan ile karşılamak mümkündür. Türk milleti gerçekten aceleci bir yapıya sahip...
Berlin’den Frankfurt şehrine uçuyorduk. Yani Almanya iç hatları diyebiliriz. Uçakta sadece 3 Türk vatandaşıydık. İlk defa bu kadar Alman vatandaşı ile yolculuk yapacaktım. Tam sırası deyip gözlemlemeye başladım. Her yolcu sırasıyla gelip yerine oturuyordu.(normal olan da buydu) Ellerinde yükler de yoktu. Şaşkındım... Uçak iniş yapmış ve hostes anons yapıyordu; "Uçağımız durmamıştır. Uçak tam durana kadar lütfen yerlerinizden kalkmayın." Hayretler içinde kalmıştım. Kimse ayağa kalkmamıştı. Uçak tam durup kapılar açılınca sakin bir şekilde çıkıyorlardı. Yıllardır uçuş yaptığım Berlin-İstanbul arası uçak yolculukları film şeridi gibi akıp geçti gözlerimin önünden. Uçağın ayakları yer ile temas eder etmez...bir hışımla ayağa kalkanlar mı desem, yoksa kalkar kalkmaz üst taraftaki kabinleri açıp doldurdukları el bagajı adı altındaki ağır yükleri almaya başlamalarımı desem...
Hostesin tekrar tekrar ;"Lütfen oturun ‘Uçağımız daha durmamıştır’ anonsunu insanlara duyurmaya çalışması mı desem... Ha birde uçaktan bir telaş inmeler var ya...Tam komedi ... Kurallara uymamak sanırım bizler için yazılmış. İnanın abartmıyorum.
Yolculuk sırasında birbirimizin haklarına saygılı olmalıyız. Yolculuk boyunca ağlayan bir bebekten yada yanımızda yorgunluktan, yaşlılıktan...vb uyuya kalarak horlayan birinden şikayet etmeli. Elimizden geldiğince yardımlaşmalıyız. Biri üç, diğeri henüz bir kaç aylık iki çocukla yalnız yolculuk yapıyordu. İki çocuk uçağın hava basıncı nedeniyle kulakları ağırmış ağlıyordu. Anne öyle bir bunalmıştı ki... İmdat çığlıkları atmak üzereyken, yan koltuktaki bayan bebeği anneden alarak sakinleştirmeye çalışmıştı. Yol uzundu ama bebek merhametli kollarda uyuya kalmıştı. Anne de bir nebze nefes almıştı.
Aradan uzunca bir zaman geçmişti. Bir toplulukta bebeğin annesi merhametli bayanı tanımış ve onun yaptığı iyiliği hiç unutmadığını ve şimdi kendisinin de yolculuklarda hep aynı duyguyla hareket ettiğini yanındakilere anlatıyordu. Aralarında bir dostluk kurulmuştu. Aynı şehirde yaşıyorlardı… Ve tevafuk çocukları aynı sıralarda okula gitmişlerdi. Hayatın bizlere neler sunacağını bilemeyiz.
Hiç bir zaman ne utanılacak bir söz nede bir hareket yapmamalıyız. Öyle bir anda çıkar ki karşımıza... Yüzümüzü, ya mutluluktan yada utançtan kızartır. Gelin bir kaç özlü sözlerle noktayı koyalım:
“Bir yolculuğun en iyi ölçüsü kat ettiğin kilometreler değil, yolculuk sırasında edindiğin arkadaşlardır.” (Tim Ca)
“Ön yargı, taassup ve dar görüşlülüğün en iyi tedavisi seyahattir.” (Mark Twai)
“Gezmek ve yer değiştirmek akla yeni bir dinçlik getirir.” (Seneca)
Hayat da yolculuğunuzda yüreğinize hitap edecek arkadaşlar bulmanız dileğimle... Değerli okurlarım...