Günümüz algı operasyonlarıyla, medya yalanları ve kara propagandalarla insanların kafaları karıştırılmakta ve çabuk gaza gelen bazı insanlarımız kolayca tuzağa düşmektedirler. “ Çamur at, tutmazsa da izi kalır” zihniyeti; Medya ve yalanı birer silah olarak kullanmakta, hipnotize ettiği insanları yanlış istikametlere yönlendirmektedir.
“Eğer uyanık davranmazsanız medya size dostu düşman, düşmanı dost gösterir.” Malcom X
Başkalarının kirli hesaplarına alet olmak, harcanmak ve kullanılmak istemiyorsak; mutlaka akıl ve vicdanlarımızı kullanmalı, farklı haber kanallarını dinlemeli, araştırmalı, farklı kesimlerle insani diyalog ve istişarelerde bulunmalıyız. Yoksa yağmurdan kaçarken doluya tutulma misali; zulüm tahtı çürümüş bir vesayetten kaçarken, demir pençe karanlık bir vesayet altına girebiliriz.
Mesela günümüzün önemli sorunlarının başında gelen ve bize çok pahalıya mal olan ‘Kürt Meselesinde’ leh ve aleyhteki görüşler siyah ve beyaz gibi 2 renkten oluşmamaktadır.
1 – İmani ve insani vicdan olarak, bütün insanları hukuki olarak eşit görenler. Bu nazarla, Kürtlerin de dünyadaki bütün halklar gibi Allah’ın vermiş olduğu bütün insani temel haklarını kullanmasını savunanlar. Bu, adalet ve hukuki eşitlik olarak bir arada yaşama olabilir, özerklik-federasyon olabilir veya nihayetinde Bağımsız bir şekilde olabilir. İsimlerden ziyade, önemli olan Kürt halkının da, her insanın olması gerektiği gibi Onurlu, eşit ve insanca yaşamasıdır…
2 – Yüzyıldır yaşatılan mağduriyetlere bir tepki olarak, mutlaka bağımsız bir Kürdistan’ın kurulmasını isteyen Kürt Milliyetçileri…
Şiddeti tasvip etmeyen bu iki kesim, Kürt halkının menfaatine ve insanın değerine öncelik verirler.
3 – Her ne pahasına olursa olsun; Kürt halkının kanı ve toprakları üzerinde Marksist ideoloji doğrultusunda Komünist bir devlet kurarak, dünyaya Komünizmin ölmediğini göstermek isteyenler.
4 – Küçük olsun ama benim olsun zihniyetiyle, servet ve iktidar hesaplarıyla Kürtlerden yana görünmeye, Kürtler üzerinden yükselmeye çalışanlar…
5 – Hükümet ve Tayyip Erdoğan karşıtlığı ve iktidar hırsıyla, Kürt halkının gücü ve muhalefeti üzerinden amaçlarına ulaşmak isteyenler…
6 – 1. Dünya savaşından sonra cetvelle bu toprakları bölen ve paylaştıran, kendilerine kukla olmayı kabul etmedikleri için Kürtleri devletsiz bırakarak 5 parçaya bölen; uyanan halklara karşı kendi menfaatleri ve laikliğin bir fedaisi olarak Kürtleri kullanmak isteyen emperyalist güçler…
Gördüğünüz gibi, hiçbir şey göründüğü gibi ve tek tip değildir. Başkalarının amaç ve oyunlarına alet olacağımıza, kendi amacımızı netleştirip bu doğrultuda duruş sergilememiz daha insani ve daha faydalı olacaktır. Başkaları gibi olmak ve başkalarına katılmak zorunda değiliz; bu, insanın şahsiyetine ve özgürlüğüne de aykırıdır. Kendi düşünce ve isteğimiz doğrultusunda duruşumuzu netleştirirsek, sorunların çözümü de kolaylaşacaktır.
Mesela ben bir Müslüman olarak, insanlar arasına çizilen bütün sınırların suni olduğuna ve insanları ayıran bütün sınırların kaldırılmasından yanayım. Hukuki eşitlik olarak, bütün insanlara bir tek insan gözüyle bakılmasını isterim. Allah’ın ayetlerinden olan renk ve diller arasında hiçbir ayırım yapılmamalıdır. Hiçbir dil ve ırkın diğerlerinden bir üstünlüğü veya bir eksikliği yoktur. Allah’ın insana verdiği hiçbir hak engellenmemelidir.
Bütün insanların Allah’ın arzında, adalet ve barış içinde bir arada kardeşçe yaşaması taraftarıyım. Yaşadığımız ülkede ırk, sınıf… Olarak hiçbir ayırım yapılmamalıdır. Bir Türk’e tanınan bütün haklar; Kürt, Arap, Zaza… Herkese de tanınmalıdır. Devlet aile reisi bir baba gibi, çocukları arasında hiçbir ayırım yapmamalıdır.
Ama eğer Adalet içinde, bir arada eşit ve kardeşçe yaşanmayacaksa da herkesin kendi evini kurması en tabii hakkıdır. Buna da bir şahıs veya parti değil, halkın bütün farklı unsurlarının oluşturacağı bir meclis karar vermelidir.
Kürt halkını vesayetten kurtarmak yerine, Kürtler üzerinde kendi vesayetlerini kurmak isteyenler vardır.
Peki, siz ne düşünüyor ve nerede duruyorsunuz?