Elinde güç ve kuvvet bulunduran devletler, örgütler ve hareketler gözlerine kestirdikleri topluluklara ve devletlere her türlü zulmü yapmaktadırlar. Ama onlara karşı çıkan devlet ve hareketler dünya kamuoyunda haksız olarak görülürler. Onların zulmüne karşı haykıranların sesi boğdurulmaktadır. Bazı rüyalarda insanlar çok korkarlar, bağırmak isterler ama sesleri çıkmaz. Bu rüyalara karabasan denilir. Günümüzde zalimler karabasan gibi toplumlara çökmüşler. Toplumlar seslerini bile çıkaramıyorlar. ABD dünyaya hakim olmuş ve istediği zulümleri yapmaktadır. Ama hiçbir devlet onun yüzüne karşı sen zalimsin diyemiyor. Ey ABD sen zalimsin. Sen insanlık düşmanısın diyenlerin sesi bastırılıyor. Onlar haykırmak, bağırmak istiyorlar ancak ses dışarı çıkmıyor.
İmtihan dünyasında Allah zalimlere fırsat verir, herkes kendi karakterine uygun davranışlar sergiler, fakat sonunda dünyada da ahirette de iyi veya kötü şekilde amellerin karşılığı görülür. “Sakın zalimlerin yaptığından Allah’ı gafil sanma! O, sadece onları, gözlerin dehşetten donup kalacağı, bir noktaya dikilip bakacağı bir güne erteliyor.” -İbrahim Suresi: 42-
Yüce Mevlâ ihmal etmez mühlet verir.. “Hiç şüphesiz Allah zalime mühlet verir, yakalayınca da kaçmasına fırsat vermez.” -Müslim, Birr: 61- Zalimden yana olmak, Allah’a karşı olmak demektir. Zalimi desteklemek şöyle dursun ona ve fiiline kalben destek olmak bile azap sebebidir. “Zalimlere en ufak meyil göstermeyin, yoksa size de ateş dokunur.” -Hûd Suresi: 113-
“Biz sana, insanlar arasında Allah’ın sana gösterdiği gibi hüküm vermen için hakikatin ifadesi olan bu vahyi indirdik. Sakın hainlere taraftar olma.” -Nisa Suresi: 105-
“Bir kimse zalim olduğunu bildiği halde yardım maksadıyla zalimle birlikte adım atarsa İslamdan çıkmış olur.” -Keşfû’l-Hafâ, hadis no: 2627- Cihadın en faziletlisi zalim sultanın karşısında hakkı söylemektir.” -İbniMace, Fiten: 20-
“Zâlim, yeryüzünde Allah’ın adâletidir. Allah onunla (başkalarından) intikâm alır. Sonra (döner), ondan da intikâmını alır.” -bk. Keşfu’l-Hafâ, 2/64-
Bu rivayetin zayıf olduğu başka ifadelerle de rivayet edildiği, ancak bu anlamı destekleyen sahih rivayetler bulunduğu ve "İşte kazandıkları (günahları)ndan ötürü zâlimlerden bir kısmını diğer bir kısmının peşine böyle takarız." -Enâm Suresi: 129- mealindeki ayetin, bu rivayetin anlamını desteklediği Rasûlullah -sallallâhu aleyhi ve sellem- buyurdular ki:
“İnsanlara öyle günler görecek ki, katil niçin öldürdüğünü, maktul de niçin öldürüldüğünü bilemeyecek.”
“-Bu nasıl olur?” diye soruldu. Şu cevabı verdi: “Herçtir! Öldüren de ölen de ateştedir.” -Müslim, Fiten: 56-
-(Devlet otoritesinin yetersizliği sebebiyle tedhiş ve zulümle insanları sindiren zorba) kişiye zararı dokunmasın diye hürmet edildiği; -Tirmizi: fiten-
Aynen bu hadisin işaret ettiği, ortaya çıkmış. Zalime hürmet ediliyor. Mazlum tedbirli davranmamakla suçlanıyor. Hırsız suçsuz. Ev sahibi gerekli tedbiri almadığı için suçlu kabul ediliyor.
Zulme uğrayana, öldürülenin velisine sabret, dur, itidalli olmalısınız demek ne kadar doğrudur. Korkak toplumlar zalimin zulmünden korunmak için ona boyun eğerler. Zalime boyun eğdikçe boynu eğrilir ve bir gün boynu kırılır. İtidal çağrısında bulunanlar her şeyden önce zalime sen zalimsin. Mazlumun hakkını ver demelidir. Mazlumun elinden tutup onun hakkını zalimden almalıdır. Günümüzde itidal çağrısında bulunanlar genelde zayıf ve güçsüz kimselerdir. Dolayısıyla zalime karşı durmak şöyle dursun onun zulmünden kendini korumak için zalime hürmet ediyor. Ona bir şey söylemiyor. Mazlum bu çağrının yanlış olduğunu söyleyince de kimse dediğimizi yapmıyor deyip mazluma tavır takınıyor. Mazlumların taraftarı olduğunu, mazlumun dininin sorulmadığını söyleyen yapılar, her şeyden önce zalim olan PKK ve HDP ye devlet size zulüm etmiş ama sizde Müslüman Kürtleri öldürerek onlara zulüm ediyorsunuz. Siz de zalimsiniz demelidirler.
Allah’u Teala mazlumun hakkının zalimden alındığı bir toplulukta bizi yaşatsın... Amin...