Siz, sizi hiç tanımayan insanların sevgisini yüreğinizde hissettiniz mi?...
Sevgi nasıl bir hissiyattır ki!!!
Gözlerinin içine bakmadan bile sana
Sonsuz huzur ve mutluluk duygusunu yaşatabiliyor.
Yine bir yolculuk hikayesi anlatacağım.
Yaslanın arkanıza. Ve bakın sevgi ile kurulan bir bağ nasıl dostluklara yelken açıyor.
Dicle nehrinin akıp Fırat nehrine kavuşmak için...hızla yol aldığı topraklarda yaşayan insanların, hikayesi bu.Tertemiz yürekli insanların.
Misafirperverliğin hazzının yaşandığı topraklardan geçtim.
İstanbul'da, doğup büyümüş ve Avrupa’da yaşamış bir insanın, önyargısı olmadan gittiği bir il olan "Batman"
Batman ülkemizin güney doğusundaki şirin bir il.
Yazılarımın, ülkemin her kesiminde yaşayan insanlar tarafından okunması, bana mutluluk ötesi bir onur yaşatıyor.
Yazılarımda, her okuyucumun, kendilerini bulmalarını yada eksik yanlarını hissederek tamamlamalarını, isteyerek, yazıyorum.
Yüreğimin sesini kalemime indirerek.
Yüreğimin bu sessiz haykırışını Batman'lılar çok iyi duymuşlar.
Batman Tarafsız Gazetesi sahibi Sayın Cebrail Uyanık bey "sizi Batmana davet etmek isteriz. Ama siz gelmezsiniz ki!" deyişiyle...
Yüreğimde bir sızıntı oluştu.
"Neden gelmeyeyim?..Elbette gelirim"
Diye her ne kadar cevap versem de...
Batman'a gideceğimden emin olamamışlardı.
Kendilerini ilk defa gördüğüm insanların, sevgi dolu sözleri, hal ve hareketleri, beni sonsuz mutlu etti.
Ve "iyi ki gelmişim" deyip durdum.
Tanımadığınız insanları en iyi bir şekilde tanımak için, onlar ile konuşup halleşmeniz lazım.
Gerek medya da çıkan haberlerin, gerek sözlerinin nereye gittiğini, bilmeyen insanların anlatımlarının,
Göz ardı edilmesi, gerektiğini yaşayarak bildim.
Ve öğrendim ki; İnsan duyumla değil, dokunarak, gözlere mesajlar yollayarak, anlaşabiliyor.
Ben bizzat yaşayarak öğrendim.
Kah Somali'de bir yetimhanedeki çocuğun, minik elleriyle gözyaşlarımı silişiyle...
Kah Urfa-Siverek'te aynı dili konuşamadığımız Havva annemin içten sarılışıyla...
Kah Batman'da büyük isim yapmış birini karşılar gibi ilgi ve sevgiyle bana kucak açmalarıyla...
Siverek ve Batman günlerimde anladım. Sevgi dilini öğrenmek gerektiğini.
Anlatacak o kadar söz var ki...
Lakin benim sizlere aktarmak istediğim
Sadece önyargılarımızı yok edelim.
Ben kan bağı olan ailemden, yıllarca yan yana yaşadığım komşu ve mahalle dostlarımdan görmediğim ilgi ve sevgiyi yaşadım.
Değerli olmanın hazzı tüm damarlarımda dolaşırken...
Gözlerim zaman zaman buharlansa da...
Yüreğimde oluşan cümleye, göz kırptım.
"Sevilmek, sevmekten daha efdalmiş.
Sevmek, yüreğinin içindeki duygu iken,
Sevilmek, anlatılmayacak kadar derin ve
Bitmeyen, ruhun gülümsemesi...imiş."
Tanımadığınız insanlar sizi yazdıklarınızın
Vesilesi ile tanıyıp, sevebilmiş ise...
İşte dostluk budur. Kardeşlik budur...
Kan bağına ihtiyaç, inanın çokta yokmuş.
Ülkemin, her bir köşesi cennet misali...
Güzellikler ile çevrilidir.
Bir Hasankeyf var ki...
Fırat neden aşık olmuş Dicle'ye ...
Şimdi anlıyorum.
Hasretle kavuşmak için beklemiş, Dicle'sini...
Her kavuşma bir sevda oluşturur yüreklerde.
Yüreği sevgiyi beslemiş Batman'lılar gibi.
Henüz bir yaşına girmiş Veysi'nin omzuma başını koyuşu yok mu?...
Sanki doğduğundan beri kokumu çekmiş içine.
Radyo programını sırasında, kardeşimle sohbet yapar gibi rahat oluşumun sebebi ise...
Cenk kardeşimin gözlerindeki huzurla bakışının verdiği sevgi den başka bir şey değildi.
Yazar dostlarımın sevgiyle karşılamaları ise anlatacak kelimelerimin, henüz harflerin birleşip oluşturmamış olduğunu anladım.
Ondan ötürü suskunum...
Batman'lı, kocaman yürekli dostlarım...
"Yüreğimden Teşekkürler...."
kelimesi ile bana gösterdiğiniz sevgiye bir buse kondurabilir miyim.
bilmiyorum, Lakin sizler beni yüreğinize "elzem dost" olarak kabul etmişsiniz.
Kabul buyurun teşekkürümü.
Değerli Batman'lı Ailem.
Önyargılarınızı, sevgi dili ile yıkın…
Yüreği güzel okurlarım…
Sevgilerimle…