Bir yerde böyle bir başlık görseydim çok tuhafıma giderdi. Çünkü başlığa göre hem yok, hem de ihtiyaç var gibi saçma bir cümle ortaya çıkıyor. Ama bana göre çok doğru ve yerinde bir başlık. Niye mi?
Çünkü camilerimizi sadece ihtiyarlara bırakmış vaziyetteyiz. Genç nesli bir türlü camide göremiyor, aynı safta saf bağlayamıyoruz. Bu da camilerin ihtiyar heyetinden başka kimsenin gitmediğinin remini resmediyor. Dolayısıyla camilerin (gençlerden) cemaat yoksunu olduğu kanaatini oluşturuyor. Genç nesli camide göremeyişimizin sebebi de onlara camileri tam manasıyla tanıttır(a)mamış ve sevdirt(e)memişiz. Gerekli ehemmiyeti, olması gerekenleri, sevap ve mükâfatıyla anlat(a)mamış, tembihlememişiz gençlerimize. Hatta camilerin evde bir iş yapamayan, belli bir yaşı geçmiş ihtiyarların uğrak yeri olmadığını bir türlü kabullendirtememişiz.
Peki, bunun sebebi nedir?
Aslında sebebi çok basit ama kavrayabilirsek mevzuyu. Tam açacak olursak, yani ağaçları daha yaş iken eğememişiz. Çocuklarımızı daha küçük yaşlardayken kendimizle beraber camiye götürmemiş, o değeri onlara vermemişiz. Ve neticesinde çocuklarımız camiden uzak kalarak, caminin sadece yaşlıların uğrak yeri olduğuna kanaat getirmişler.
Bu düşünce profilinin önüne geçmek için hala geç kalınmış sayılmayız. Yapmamız gereken gençlerimize camileri sevdirtmemiz. Yarının büyükleri olacak bu gençlerimize (özellikle camide) gerek Kur-an’ı Kerim dersleri olsun gerekse de vakit namazları için olsun takibatını yaparak camilere yönlendirmeliyiz evlatlarımızı.
Hatta mümkünse camide ders veren imam ve hocalarla çocuklarımız için daha iyi bir kalite ile ne yapabiliriz diye paslaşabiliriz. Gerekirse hediyeler alınıp camideki hocası vasıtasıyla o hediyeleri takdim edip, camileri biraz daha sevdirtebiliriz.
Önümüzde çok güzel fırsatlar da var bunları hayata geçirmek için. Hem 11 ayın sultanı ramazana sayılı günlerimiz kaldığını hem de okulların tatil olmasıyla başlayacak yaz Kur-an Kursları vesilesiyle bu projeleri uygulayabiliriz.
Bunları uygulamaya koyduğumuzda belki bazı (huysuz) yaşlılar çocukların camide yaramazlık yaptıklarını savunabilir, bu sebeple de çocukları azarlamakla beraber kovabilirler de. Burada bizim gelecek neslimiz için bu çocukları savunmalı, sahiplenmeliyiz. Sahiplenmeliyiz ki neslimiz de nesillerine sahip çıksın.
Diğer bir konumuz ise kentimiz için camilerin azlığı ve bu az olan camilerin de 40’ından fazla bina altı olmasıdır. Bu da dindar olan Batman Halkı için düşündürücü bir tablodur.
Birkaç gün önce ilke haber ajansı’nın bir haberine gözüm takıldı. Haberin detaylarına baktığımda ilginç ve vahim bir tabloyu sunuyordu Batman’ımız için. Modern şehrimizin olduğu anı ve olması gereken şeklinde iki resmi göz önüne getiriyordu. Haberin devamını okuduğumda gerçekliğinden dolayı yüreğim burkuldu, hüzünlendim. Ve dindar Batman halkına hiç yakışmadığını kendi kendime mırıldandım.
DEVAM EDECEK