Yaz Kur’an Kursları

Çocuklarımızın heyecanla beklediği yaz Kur’an kursları başlıyor. Bütün camilerimizde, Pazartesiden itibaren bu hayırlı kurslar başlayacak. Çocuklarımız tatillerini ‘en hayırlı bir iş’ ile değerlendirmiş olacaklar. Zira Peygamber efendimiz bir hadis-i şeriflerinde “En hayırlınız Kur’an’ı öğrenen ve öğretendir” buyurmaktadır. Elbette bu müjdeye mazhar olabilmek için biz ve çocuklarımız, Pazartesi ilk iş olarak, büyük bir heyecanla Camiye Kur’an dersi almaya gitmeliyiz.

Hele bu kurs döneminin Mübarek Ramazan ayına denk gelmiş olması, ayrı bir manevi hava katmaktadır. Ramazan Oruç ayıdır, Ramazan İbadet ayıdır, Ramazan Kur’an ayıdır. Kur’an ayı olan Ramazan’da Kur’an öğrenmek ve öğretmek gibi ulvi bir eylemi gerçekleştirmek, manevi olarak ulaşılabilecek en güzel duygudur. Tecvid kurallarını da kapsayacak bir Kur’an öğrenimi, her müminin gıpta edip gerçekleştirmeyi arzuladığı bir hedeftir.

‘Bu en hayırlı ameli’ toplum olarak yaşayabilmemiz için, ilk görev anne ve babalara düşüyor. Pazartesi günü ilk iş olarak, aileler çocuklarını alıp büyük bir heyecanla camiye götürmelidirler. Çocuklarımızın ‘en hayırlılardan’ olmasını istiyorsak, çocuklarımızı camiye ilk önce biz götürüp Kur’an kursuna kaydını yaptırmalıyız. Düzenli olarak bu kursa gitmesini sağlamalı, kurs sonunda Kur’an-i Kerimi öğrenmiş olarak bu kursu bitirmesi için her türlü desteği sağlamalıyız.

Bir görev de saygıdeğer Cami imam-hatip ve Kur’an kursu hocalarımıza düşmektedir. Kendilerine emanet edilen bu temiz fıtratlı çocuklara, şefkat ve merhametle yaklaşım göstermelidirler. Her bir hocamız, Musab b. Umeyr’in (ra) muallimliği ile çocuklara Kur’an öğretme heyecanını yaşamalıdır. Gelen her bir çocuğun, ‘mutlaka Kur’an öğrenmesi gerekir’ yaklaşımıyla hareket etmeli, aksi takdirde ‘mesuliyet altına girerim’ endişesiyle tek bir çocuk bile Kur’an-i Kerim öğrenmeden bu kurstan ayrılmamalıdır.

Bir görev de cami cemaatimize düşmektedir. Camiye gelecek olan çocuklar, elbette koşturacaklar, yaramazlık yapacaklar, konuşacaklar ve belki de gürültüye sebebiyet verecekler. Bize düşen görev ise, sevecen bilge bir dede ve baba şefkatiyle, bu güzel çocuklara yaklaşım sergilememizdir. Bir çocuğu da biz yanımıza alarak, onun okuma takibini yapabilir, namaza kalktığımızda, yanımıza safa yerleştirerek fiili olarak namaza durmayı ve cami adabını ona gösterebilmeliyiz. Çocuklarımıza karşı bu güzel davranışı sergilediğimizde, hocalarımızın yükünü hafiflettiğimiz gibi, inşallah ‘en hayırlılardan olmak’ bir mazhariyete de kavuşabiliriz.

Kur’an-i Kerimi öğrenmek ve öğretmek ulvi bir gayedir. Bu gaye, bütün toplum kesimlerinde esas amaç haline geldiğinde, dünya saadetini de elde etmiş olacağız. En önemlisi Rabbimizin emrini yerine getireceğiz. Peygamber Efendimizin ‘Sünnetini’ yeniden ihya edeceğiz. Kur’an’ın nurundan feyiz alacağız. Allah (CC)’ın kelamını okuyabilme bahtiyarlığına kavuşacağız. Âlemlere hayat rehberi olarak indirilen Yüce Kur’an’ın yol göstericiliğinde, karanlıklardan aydınlığa çıkma müjdesine mazhar olacağız.

Çocuklarımıza yapabileceğimiz en büyük iyilik, onlara bu yaşta Kur’an okuyabilme davranışını kazandırmamızdır. Daha sonra ise hem Kur’an’ı okuyup, hem de Kur’an’ı anlayabilecekleri bir eğitimi sağlamamızdır. Bunu yapabildiğimizde, bir mümin anne-baba olarak görevimizi layıkıyla yapmış olacağız. Çocuklarımızda, bir mümin çocuk olarak Kur’an eğitimini alma hakkını elde etmiş olacaktır. İşte bunun ilk adımı sayılacak ‘Yaz Kur’an Kursları’ başlıyor. Hemen bu hayırlı adımı hep birlikte atmalıyız.

Çocuklarla şenlenen bir cami güzeldir. Çocuklarla dolup taşan bir cami diridir. Çocuklarla çoğalan bir cami cemaati umuttur. Çocukların sesinden yükselen bir Kur’an berekettir. Çocukların dilinde dönen bir Kur’an nurdur. Kur’an ile büyüyen çocukların artması ise toplumun yeniden asli hüviyetine kavuşması demektir.

Her çocuğun Kur’an eğitimini alması, İslam toplumunun en vazgeçilmezi olmalıdır. Böyle bir bakış açısı her bir müminin zihninde asıl gaye haline geldiğinde, İslam Toplumunun ‘Vahiy doğrultusunda’ yeniden inşası da söz konusu olabilecektir. İşte Kur’an’ı Kerimi öğrenmenin ve öğretmenin böyle yüksek bir gayesi ortaya çıkmaktadır.