Darbeye darbe!

Türkiye’nin şuan ki en büyük gündemi 15 temmuzda yapılmaya çalışılan darbe teşebbüsüdür. Bu darbe teşebbüsü, her ne kadar başarısız gibi görünse de her şey olup bitmiş değildir. Evet büyük bir özveriyle, fedakarlıkla  çok şeye mani olundu gerçeğini de görmezden gelemeyiz. Ama her şeye rağmen tedbirler elde bırakılmalıdır. Ve bu çapulculara papuç bırakmamalıdır.

Özellikle Ankara ve İstanbul da canı pahasına sağcısıyla solcusuyla millet meydanlardaydı. Genelde ise tüm Türkiye darbeyi kıyamda karşıladı ve eğilmedi, bellini bükmedi bellini başkasına büken darbecilere. Tabiri caizse yangın yerine dönmelerine sebep olan yüreklerindeki acıyı kenara bırakarak canla başla darbeye karşı durup varoluş mücadelesini verdiler.

Bölgemizde her yer memleketimiz Batman gibi sakin geçmedi şüphesiz. Mesela Siirt darbeye karşı sıkıntılarla cebeleşen bir yol haritası çizdi. Darbe gecesi fetö-pkk ilişkisi net ortaya çıktı. Pkk şehre indiği ve polis ile çatıştığı bilgisi medyaya yansıdı. Polisin yetersiz olduğu bölgeye Vali tarafından askerler çağırılır. Askerler gelir ama terörist yerine Valiyi ele geçirmeye çalışırlar. Ama halk darbecilerin oyununu bozar ve Valiyi teslim etmezler. 

Şunu rahat bir şekilde söyleyip izah edebiliriz. Darbeye kalkışanlar, onlar doğrudan veya dolaylı yardım edenler en kısa zamanda ve en ağır bir şekilde cezalandırılmalıdırlar. Sonradan darbeye teşebbüs edeceklerin yüreklerine de korku salacaktır. Aksi takdirde hala bitmemiş olan darbe etkisiyle yeniden girişmek, kaldığı yerden devam etmek isteyenler olabilir.

Diğer taraftan da özelikle belirtilmesi gereken bir konuda var ki mutlak surette anlaşılması gerekir. Darbe gecesinden başlayıp bu güne dek süren darbe karşıtlığı için meydanlarda olan halk hiçbir surette demokrasi nöbetini tutuyor safsatasına kanacak değildir. Bu millet varoluş mücadelesini, kurtuluş savaşı niteliğinde göğsünü siper ederek direndi. İman ve namusu ekber  için meydanlardaydı.

Ayrıca darbe vaktinde Türk milletinin değerli evlatları diye sözlerine başlayan Cumhurbaşkanı, bana göre talihsiz bir kelime ile açıklama yapmıştır. Şerefli Türk Milleti demokrasine ve huzuruna sahip çık. Türk Milletini sindireceğini düşünen bu dar kadronun hareketine karşı sizleri sokağa ve milletimize sahip çıkmaya çağırıyorum. Devletine milletine sahip çık diyerek talihsiz ve kapsayıcı olmayan kelimelerle açıklamasını sonlandırmıştır.

Darbeyi bütün bir halk olarak Türk, Kürt, Arap, Çerkez fark etmeksizin savmışken, herkesi kapsayıcı olarak cumhurun koltuğundan teşekkür sadece Türk Milletine yapılırsa, bu gönle hiç hoş gelmez. Hiç kimse bana demesin, Türk Milleti denilirken her kesim her ırk kastediliyor. Buna ne ben ne de başkası inanacak değildir. Çünkü öyle bir şey yoktur. Hiçbir ırkın hiçbir ırka üstünlüğü olmadığı gibi, hiçbir ırk hiçbir ırkı da temsil etmez.

Belki birileri diyebilir bunun sırası mı? Bence evet tam sırası. Hazır darbe söz konusuyken, kafamızın içerisindeki faşizan bilgilere bir format atarak darbe yapalım. Türk Milleti yerine Türkiye Halkı dense çok daha doğru ve kapsayıcı olur.

Bana şimdi bu sırası mıydı diye soranlara şu cevabı da verebilirim. Reisi Cumhur çıksın meydandaki halka hitap ederken Ey Kürt Milleti diye seslensin. Sizin yaptığınız bu başarı takdire şayandır. Ve bunu tüm Türkler kendi üzerlerine alsın. Olacak şey mi? O zaman göreceğiz ne faşizan söylemler ortaya çıkacak.

Şimdi bunların tümünü geride bırakarak asıl meselemize gelelim. Eğer darbe hedefine ulaşsaydı, yıllarca bu millet belini doğrultamayacaktı. Şuanda yapılması gereken birinci öncelik düşmana karşı tedbirlerin çoğaltılması, dostlara da vefayı borç bilerek kucaklaması.

Darbenin  başarısız olduğunu görüp de kendine saf arayanlar ile darbe olduğu saatten bu vakte kadar meydanları terk etmeyen Hz. Ebubekir gibi ilklerden olanların değerleri bir olmamalıdır. Özellikle Hüda Par’ın ümmetvari  tavrı çok açık ve netti darbe karşısında. Bu duruşundan dolayı da bir tebriği köşemden Hüda Par’a ben göndermek istiyorum. Teşekkürler Hüda Par…

Hasılı bu mazlum halk askeri vesayetlerden, darbelerden çok çekti. Rabbim bir daha o günleri göstermesin ve bizlere selamet versin, kalın sağlıcakla…