Güneydoğu’dan bir adam Avrupalı bir bilim adamı ile dost oluyor. Uzun süre dostluk yapan bu iki şahıstan Kürt olan bir gün bu Avrupalı dostunun ziyaretine giderken beraberinde bir KEKLİK hediye olarak götürüyor. Avrupalı bilim adamı misafirine, bu hayvan ne işe yarıyor diye soruyor. Bizim ki, bu kekliktir. Biz onu çöle götürüyoruz. Etrafına tuzaklar yerleştiriyoruz. Bu keklik ötüyor ve kendi cinsinden olan arkadaşları, kardeşleri belki de anne- babası etrafına toplanıyorlar. Biz de saklandığımız yerden hareket edince keklikler uçuyorlar ve bizim daha önceden kurduğumuz tuzaklara takılıyorlar. Biz de onları yakalıyoruz ve etlerini yiyoruz diyor. Avrupalı bilim adamı, bu kendi kavminin düşmanıdır. Ben kendi kavminin düşmanı olan bir hayvanı yanımda barındırmam. Onu geri götür. Bana lazım değildir.
Kendi kavmini tuzağa düşüren keklik rahat yüzü görmez ve sürekli kafeste bulunur. İşe yaramadığı anda da kebap yapılır. Onu kullanan avcı, ona hediye vermez.
Bu hain örgütleri kullanan Amerika, Avrupa, İsrail ve Rusya devletleri sadece kendi amaçlarını gerçekleştirmek için çalışıyorlar. Onların derdi Kürtlere veya başka ırklara fayda sağlamak değildir. Savaş ve kaos oluşturdukları ülkelerdeki yeraltı ve yerüstü zenginlikleri ele geçirmektir. Bu devletlerin derdi Kürtleri veya başka halkları baskı altından kurtarmak değildir.
Ortadoğu da ki halkların pazarlarında, camilerinde, toplanma yerlerinde ve caddelerinde bomba patlatan caniler bu halkların kurtuluşu için değil, onların yok oluşları ve memleketlerini terk etmeleri için çaba gösteriyorlar. Son zamanlarda Türkiye’nin Kürdistan bölgesinde ki şehirlerde halkın içinde bomba patlatan caniler sadece emperyalistlerin amaçları için çalışmaktadırlar. Kürt bebekleri, kadınları ve mazlum halkı hunharca katleden bu caniler çok yakında bu halktan gerekli cevabı alacaklardır. Bütün bu vahşetlerine rağmen daha da onları destekleyen Kürt halkı, külahını önüne koyup düşünmelidir. İnsanları vahşice öldüren bu cani teşkilat benim için mi Kürt şehirlerinde bombalar patlatıyor ve Kürtleri öldürüyor. Yanlış anlaşılmasın. Gitsinler Türklerin içinde patlatsınlar demiyorum. Suçsuz insanları öldürmek vahşettir, zulümdür. Dünyanın neresinde olursa olsun insanların arasında özellikle sivillerin içinde bombalar patlatmak insanlık suçudur.
Kürtlerin şehirlerinde bomba patlatan güçler, Tunceli de HENDEK kazılmasına izin vermeyen güçlerdir. PKK taraftarı olan birine, “F. Yüksekdağ ve E. Kürkçü Türklerle Kürtler arasında barış ve kardeşliğin olmasını isterler mi? Dedim. Hayır dedi. Bunlar Türklerden yüz görmüyorlar. Kimse onları adam yerine koymuyor. Kürkçünün samanlık hikayesi onların aklından çıkmamış. Dün Pkk’ye yön veren D. Perinçek ve V. Küçük idi. Bugün Sırrı, Figen ve Kürkçü.
Ey Kürt halkı sizin dininizin, namusunuzun ve halkınızın düşmanı olan bu hainlerin peşinden ayrılma zamanı gelmedi mi? Bu hainler siz de hiçbir değer bırakmadılar. Sadece size ölüm ve sefalet getirdiler. Ne dünyanızı ne de ahiretinizi bıraktılar. Düşünün. Düşünmek doğru yola götürür.
Örgütler ve örgüt kafalılar insanların düşünmesine karşıdırlar. Düşünce, kralın çıplaklığını ortaya çıkarır. Yaratıcımız aklımızı kullanmamızı ve düşünmemizi istiyor. Bir fetocu dedi ki, ben İslam için onlarla beraberdim. Dedim ki, Allah için söyle 18-20 yaşlarındaki kızları güzelce tarayıp süsleyerek erkeklerin karşısında şarkı söyletip dans ettirmenin neresi İslamdır.
Zalimlerin ve kan içicilerin peşinde gidenlerin hiçbir mazereti kalmaz.