Rusya büyükelçisinin öldürülmesi kime fayda veriyorsa onlar öldürdü. Veya Rusya kimin işini bozmuşsa onlar öldürmüştür. Basın haberlerine bakıldığında genellikle bu suikastın arkasında Amerika ve FETÖ’nün olduğu yazılıdır. Amerika’nın ciddi olarak bu olayı yaptırdığını düşünmüyorum. ABD ve Rusya tarihin hiçbir döneminde gerçek anlamında karşı karşıya gelmemişler. Bütün savaşlarda müttefiktirler. ABD böyle bir suikastın savaşa sebep olabileceğini düşünebilecek bir kabiliyettedir.
FETÖ bu işi tek başına yapmıştır. Ama diğerleri de sevinmişlerdir. ABD, Rusya ile savaşmak istemez. ABD Suriye meselesinde Rusya devreye girdiği anda Rusya ile karşı karşıya gelmemek için aradan çıktı. Veya anlaştılar. Yani iki büyük güç karşı saflarda görünseler de aslında aynı saftadırlar.
Rusya ve FETÖ eskiden beri birbirlerini sevmiyorlar. Rusya onların içinde ABD ajanları var diye kendi ülkesinde faaliyet yapmalarına izin vermiyordu. 15 Temmuz darbe kalkışmasında Türkiye ye en büyük desteği veren Rusya oldu. Hem istihbarat noktasında hem de sözlü destek noktasında desteklerini verdiler. Bu son dönemde ilişkilerini artırdılar. Rusya FETÖya büyük darbe vurdu. Bütün kalelerini tek tek kaybeden FETÖ son bir hamle yapmaya çalıştı. Ve Rusya elçisini öldürdü. Hem de Türkiye’deki elçiyi. Belki Rusya ile Türkiye arası bozulur diye. Ama hem Rusya hem de Türkiye bu olayın bir komplo olduğunu biliyordu. Bu da onların daha fazla işbirliği yapmalarına sebep oldu.
Bu olay Rusya’nın dünya kamuoyunda ABD’ye baskı yapmasına sebep olacak ve sürekli ABD’yi töhmet altında bırakacak. Türkiye ve Rusya Fetullah Gülen’in iadesi için bu suikastı iyi kullanmaya çalışacaklar. Bu suikastın arkasında Gülen varsa ki öyle görünüyor. ABD’nin bir devletin elçisine suikast yaptıran birini barındırması hem yanlıştır. Hem de arkasında olduğunu gösterir. ABD darbe yapan ve yüzlerce insanı öldüren, binlercesini yaralayan, halka ve devlete büyük zarar veren bir yapıyı ve yapının başını kendi devletinde barındırıyorsa demek ki bunları destekliyor ve kolluyor.
Bazı basın organlarında suikastçının El kaide veya El Nusra ile ilişkili olduğu söyleniyor. Bu da tümüyle FETÖ’nün bir taktiğidir. FETÖ hem Türkiye de hem de yurt dışında birçok örgüt ve yapının içine kendi adamlarını yerleştirmişti. Bu adamları vasıtasıyla bu yapıları zamanla kendi kontrolüne alacaktı. Solcuların içine, PKK’nin içine, birçok İslam’ı grubun ve tarikatların içine adamlarını yerleştirmişti. Son dönemlerde kendileri dışındaki yapıların içinde FETÖ’cü şahıslar yakalanıyor. Normalde bu adamlar FETÖ’nün oralara gizlice yerleştirdiği adamlardır.
Böyle büyük bir organizeyi yapabilecek yetenekte midirler? Daha önceden Allah’ın yolunda gidenler bu yoldaki feraset ve bilgiyi alırlar. Allah ile bağlantılarını koparınca şeytanla ilişkiye giriyorlar. Şeytanla şeytanlaşıyorlar. Hedeflerine ulaşmak için her yolu deniyorlar. Bel’am baurayı hatırlarsınız. Allah ile ilişkisini kesince en şeytanca olan fikri kavmine veriyor. İslam ordusunun içine kadın ve kızlarınızı salın. Onlarla zina eden Müslüman askerden size zarar gelmez. Bu fikir o dönemde ancak şeytanlaşmış bir insanın aklına gelebilirdi.
Bütün bunlara rağmen ABD suçludur. Bu olayların arkasındadır. Çünkü büyük şeytandır.
Allah bizleri şeytan ve şeytanlaşmış insanların şerrinden korusun. Amin.