Şehrimize gelen valilerin aksine çok babacan bir Vali ile muhatap olmuş Batman’ımız. Halka ulaşmak, sorunlarını dinlemek yerine sıcak koltuğu tercih eden meslektaşlarının tam zıttı bir şekilde koltuğu ona hasret kalmış bir validir valimiz. Geldiği günden bu güne esnaflarla muhabbetten, öğrenci buluşmalarına, köy ahalisiyle dertleşmelerinden, ilçe sorunlarına çare olma yolunda milleti mutmain etmek için yoğun mesai harcadı sayın Vali Bey.
Yerel gazeteleri karıştırdığımızda karşımıza çıkan ilk haber Vali Bey’in icraatları ve projeleridir. Eminim ki milletçe çok seviniyoruz bu haberlere. Devletin sopası değil de, gülen yüzü olmak. Vatandaşa dert olmak yerine derttaş olmak. Şahsen ben günlük gazeteleri elime aldığımda acaba Vali Bey bu gün hangi program kapsamında hangi kampanyayı başlatmış sorusuna cevap arıyorum.
Son günlerde ilgimi çeken, ve çokta ihtiyacımız olan bir kampanya başlattı Sayın Vali. ’Batman Her Yerde Okuyor’ kampanyasının startını veren Vali Ahmet Deniz, bizatihi kendisi de müdahil olup gençlerle kitap okudu.
Gençlerle buluşmalarında kitap okunmanın faydalarını kısaca anlatan Vali Deniz, Ülkenin kalkınması ve büyümesinin tek yolunun iyi bir eğitim almış gençlere bağlı olduğunu belirterek, "Milli ve manevi değerlere sahip çıkan bir gençlik yetiştirmemiz gerekiyor. Bu coğrafyada en büyük sıkıntımız cehalettir. Cehaletin olduğu yerde terör, kan ve gözyaşı eksik olmuyor. Bu gün Suriye ve Irak’ın durumu göz önünde. Biz istiyoruz ki okuyan bir toplum olalım. Biz sıkıntılarımızı ancak okuyarak aşabiliriz diye düşünüyorum. Yolculukta, kafede, duraklarda otobüs beklerken kısacası her yerde kitap okuyarak bir kültür oluşturalım. Özelikle anne ve babaları her akşam televizyonlarını kapatarak, çocuklarla beraber kitap okumalarını ve çocuklarına örnek olmalarını istiyoruz. 170 bin öğrencimiz var, 170 bin tane kitap satın alıp çocuklarımıza dağıtacağız. Kitap sıkıntımız olmayacak, yeter ki gençlerimiz okusun" diye konuştu.
Vali Bey’in haklı telkinleri bizleri okumaya gark etmesi gerekir. Ancak biz okuma ile erdemlilerden oluruz gerçeğini, her daim belleğimizde muhafaza etmemiz gerekir. Ama gerçeğe yani yaptıklarımıza baktığımızda durumun hiç iç açıcı olmadığına şahit oluyoruz. halbuki kitaplar hiç aldatmayan dostlardır.
Peki, bizleri ne kitap okumadan alıkoyuyor?
Önümüzü bir mum gibi aydınlatan günümüzde teknoloji ve sosyal medya ile hemhal olan bağımlılığımız, şüphesiz kitap okuma alışkanlığımızı olumsuz etkileyen en önemli faktörlerden biri olarak öne çıkıyor. Türkiye İstatistik Kurumu’nun yapmış olduğu son araştırma da bunu destekler nitelikte. Yayınlanan rapora göre Türkiye kitap okumada 86. sırada. Ülke olarak günde ortalama 6 saat televizyon izleyip, 4 saat internete girerken kitap okumaya sadece 1 dakikamızı ayırıyoruz maalesef.
Diğer bir istatistiğe baktığımızda aslında durumun vahametini, kitaplardan ne kadar da uzak kaldığımızı anlatacak nitelikte. O da şöyle; “Bir Japon yılda 25 kitap okurken, bir İsveçli ise yılda 10 kitap okuyor, bir Fransız yılda 7 kitap ile kendini geliştirirken, Türkiye’de ise kara tablo gün yüzüne çıkıyor. 1 yılda 6 kişi daha yeni 1 kitap okuyabiliyor.
Okuma vahametimiz ortada. Ve, Vali Bey de çok güzel ve yerinde bir hamle yaparak okumaya gayret sarf etmeye çabalıyor. Parmak bastığı yeri iyi okumalı ve algılamalıyız. Sadece öğrenci değildir okumaya muhtaç olan. Tüm ebeveynlerimiz ile beraber hepimiz okumaya öğrenci olmamız lazımdır.
Okulda olduğu kadar hayatta da başarının en önde gelen şartların biri okumaktır. Yüzyılların deneme ve araştırma ürünlerinden yararlanmak, kültürlü ve erdemli bir insan olmak için hepimiz çok okumalıyız. Yeni neslin yetişen zekalarını, kitaplarla beslemezsek zarara mahkum oluruz kuşkusuz. Çünkü obur olmamak için egzersiz yapmak beden için neyse, cahil kalmamak için okumak da zihin için odur.
DEVAMI EDECEK…