Barış ve kardeşliğin pekiştirildiği bayramlarımız, paylaşım ve sosyal yardımlaşmanın zirve yaptığı günlerdir. Âlimlerimiz ve diğer yazar arkadaşlarımız, bayramların bu hususiyetlerine dikkat çekeceklerdir. Ancak ben, elimizden kaçırdığımız asıl bayramlarımıza ve asıl derdimize dikkat çekmek istiyorum.
İmanın bilincinde olan ve onu yaşayanın ahretinin Bayram olacağından hiç kuşkumuz yok. Ancak ne yazık ki bizim de gafletimizden yararlanarak, ahreti cehennem olanlar dünyamızı cehenneme çevirdiler. Dünyalıklara karşı özgürlüğümüzü hazmedemeyen dünyanın kulları, ülkelerimizi ve şehirlerimizi işgal ettiler. Mal ve makamla, iktidar ve şöhret vat ederek bizi teslim almaya ve kendi yanlarına çekmeye çalışıyorlar. Ümmetin haline bakın! Darmadağın. Coğrafyamızın her tarafı işgal altında, her tarafta kan ve gözyaşı. 72 milleti bir arada tutan ABD, bizi birbirine düşman 72 parçaya bölmüş. Onların farklılıkları zenginlikken, bizim en küçük farklılığımız düşmanlık sebebi olarak gösterilmekte. Allah’ın kardeşsiniz dediği Müslümanlar, birbirine acımazsızca düşman olmuş. Eminlik- güvenilirlik adımız iken, Müslümanlar arasında eminlik ve emniyet kaldırılmış. Aramıza soktukları sihirli ideoloji ve algı yönetimleriyle bizi esir almış ve diledikleri gibi yönlendirmeye çalışmaktadırlar.
Kürt, Türk, Arap, Boşnak, Rus, Japon… Bütün Müslümanlar kardeştir. Kur’an öyle buyurmaktadır. Eğer biz, Allah’a itaat edersek huzur ve kardeşliğimizi inşa edebileceğiz. Ama emperyalistlerin ideolojilerine ve algı operasyonlarına aldanırsak, bizi bin bir parçaya ayıracak ve çatıştıracaklardır. Allah ve Peygamberi “ Müminler kardeştir” derken, şeytani güçler bizleri Kürt, Türk, Arap… Diye etnik farklılıklarımızdan dolayı birbirine düşman edecek ve çatıştıracaklardır. Allah, bizi düşünmeye ve akletmeye yönlendirirken, şeytani güçler düşünce farklılıklarımızı kavga sebebi yapacaklardır. Aramızda sınıf çatışması çıkaracaklar. Erkek – kadın ayırımını körükleyecekler. Parti ve örgütleri çatıştıracaklar. Birbirini tamamlayan mezhepleri birbirine düşman gösterecekler…
Dinine sahip çıkan ve ona uyan birey ve topluluklar hiçbir zaman emperyalistlerin kulu ve oyuncağı olmadılar. Belki maddi zararlar gördüler, öldürüldüler; ama daima şerefle ve özgürce yaşadılar. Ama dinini terk eden Müslüman, ağaçtan kopan yaprak misali ya hayvanlara – şeytanlara yem oldu, ya da esen rüzgârların oyuncağı oldu. Bunu bilen şeytani güçler, bizi Kur’an’dan ve Müslüman kardeşlerimizden uzaklaştırmak için her türlü hileye, entrikalara ve kara propagandaya başvurdular. Değerlerimizin ve ibadetlerimizin içini boşaltmaya çalıştılar. Hayatı düzene sokan dinimizi, sosyal hayattan tecrit etmeye çalıştılar ve bunun için hala da çalışıyorlar.
İşte bu gün içinde bulunduğumuz acı tablonun asıl sebebi budur. Dinimizden ve Müslüman kardeşliğinden uzaklaştığımız için, İslam ve insanlık düşmanlarından yardım ve merhamet dilenir hale geldik. Küfrün ve emperyalistlerin oyuncağı olduk.
İslam ve Müslümanlar söz konusu olduğunda, bütün küfrün yekvücut olduğunu görüyoruz. Ey Müslümanlar! Eğer siz de birlik olmazsanız, yeryüzünde büyük fitneler çıkacaktır. Gücünüz elden gider, kalplerinize düşmanın korkusu girecektir.
Ey Müslümanlar! Bu zilletten kurtulmak ve aziz olmak istiyorsanız Mutlaka Kur’ana uymalı ve Müslümanlarla olan kardeşliğinizi ihya etmelisiniz. İnsanlık düşmanı emperyalist ve şeytani güçlere karşı mazlum ve Müslüman kardeşlerinizin yanında yer almalısınız. Şeytani güçlerin kara propaganda ve algı operasyonlarına karşı uyanık olmalı, aranızdaki diyalog ve istişareyi geliştirmelisiniz.
Aramızda kardeşlik bağlarımızı güçlendirdikçe aziz ve serfiraz olacağız. Ancak ümmet şuuruyla hareket ettikçe, emperyalistlerin işgal ve saldırı teşebbüsleri için caydırıcı bir güce ulaşabileceğiz. Ancak inancımızı hayatımıza hâkim kılınca, dünyanın ezilen ve sömürülen halkları için bir kurtuluş umudu olabileceğiz.
Ancak Müslümanlar, Ensar ve muhacir kardeşliğiyle hareket edince özgürleşecek, toplumsal huzuru ve Adaleti inşa edebileceğiz. İşte o gün, yalnız biz Müslümanların değil; mazlum, mahrum, aldatılmış, sömürülmüş, cahil bırakılmış, yanlış yollara yönlendirilmiş, köle vazifesi yüklenmiş… Bütün insanlar için bayram olacaktır.
“Müminler ancak kardeştirler. O halde kardeşlerinizin arasını düzletin ve Allah’tan korkun ki, merhamet olunasınız. ” -El Hucurat Suresi: 10-
“Birbirinizi sevmedikçe iman etmiş olmazsınız, İman etmedikçe de cennete giremezsiniz” -Hadis-
“Müslüman Müslüman’ın kardeşidir. Ona zulmetmez, onu düşmanın eline bırakmaz. Kim, mümin kardeşinin bir ihtiyacını giderirse Allah’ta onun bir ihtiyacını giderir. Kim, Müslüman’ı bir sıkıntıdan kurtarırsa, Allah’ta onu kıyametin bir sıkıntısından kurtarır” -Hadis-
“Müslümanların derdiyle dertlenmeyen onlardan değildir.” -Hadis-
Huzur, özgürlük ve kurtuluş ancak İman ve kardeşlikle gelir. Haydi İmanı yaşamaya, haydi kardeşliğe.
Uyanış ve dirilişe vesile olması dileğiyle Bayramınızı kutlar, bütün insanlık için hayırlara vesile olmasını dilerim…