Bulunduğumuz ortamlarda Müslüman kardeşimiz aleyhinde konuşulduğu zaman müdahale etmeliyiz. Onların bu yaptıkları GIYBET’e karşı çıkıp kardeşimizi savunmalıyız. Bu kardeşimiz bu anlatılan hatayı yapmışsa bile, O’nun hatasının ifşa edilmesine göz yummak bizi de o gıybet günahının ortağı yapar. “Kardeşini gıyabında savunan kişiyi, Allah (cc) cehenneminden azad eder.” "Müslüman kardeşini gıyabında savunan kişiyi, Allah (cc) da dünya ve ahirette savunur." -İbni Ebi’d-Dünya-
Bir kardeşimiz hakkında bize bir bilgi geldiği zaman, biz daha derin araştırmalar içine giriyoruz. Bir Müslüman en çirkef günahlardan biri olan zina yapmışsa bile biz bunu araştıramayız. Hatta haberi getiren şahıstan kendisi ile dışında şahitlik yapacak üç kişi daha getirmesini istemeliyiz. Normal şartlarda İslam kurallarının uygulandığı bir ülkede iddiasını ispatlamayan şahsa had cezası vurulur. Yani adam birine suç isnat etse, delillerini de getirmek zorundadır. Delil getirilmediği zaman suç isnat edilen adam suçsuz olarak kabul edilir. İdareciler onun hakkında değerlendirme yaptıkları zaman bu konuyu göz önüne alarak değerlendirme yapmamalıdırlar. Ama biz ne yapıyoruz? Bir kardeşimiz hakkında bir haber geldiği zaman şahit istemediğimiz gibi ona bile sorma ihtiyacı hissetmiyoruz. Hatta gizliden onu takip ediyoruz. Onun bir açığının peşine düşüyoruz. Sorumluluk makamında bulunan insanlar bu tip dedikoduların yayılmasının önüne geçmeleri gerekir. Ve bu tip haberleri getiren şahısları uyarmaları ve dinlememeleri lazımdır. Ama maalesef bazı gerekçeler ileri sürerek hem dinliyorlar hem de daha fazla bilgi getirmelerini istiyorlar. Hal bu ki hem GIYBET hem de TECESSÜS haramdır. “Ey iman edenler! Zannın çoğundan kaçının. Çünkü zannın bir kısmı günahtır. Birbirinizin kusurunu araştırmayın. Biriniz diğerinizi arkasından çekiştirmesin. Biriniz, ölmüş kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? İşte bundan tiksindiniz. O halde Allah'tan korkun. Şüphesiz Allah, tevbeyi çok kabul edendir, çok esirgeyicidir.” -Hucurat 12-
"Siz ey müminler, bu dedikoduyu daha işitir işitmez, mümin erkekler ve mümin kadınlar olarak birbiriniz hakkında iyi zan besleyip: ‘Hâşa, bu besbelli bir iftiradan başka bir şey değildir!” demeniz gerekmez miydi?” -Nur 12-
"O sırada siz o iftirayı dilden dile birbirinize aktarıyor, işin aslına dair hiç bilginiz olmayan sözleri ağızlarınızda geveleyip duruyordunuz ve bunu basit, önemsiz bir şey sanıyordunuz. Halbuki o, Allah’ın nazarında pek büyük bir vebaldi!” -Nur 15-
“Müslümanın şahsiyetinin çiğnendiği bir yerde onu savunmayan kişiye, Allah’ın (cc) yardımına muhtaç olduğu bir zamanda kesinlikle Allah (cc) yardım etmez. Şahsiyetinin çiğnendiği, şerefinin rencide edildiği bir ortamda Müslüman kişiyi savunana, Allah’ın yardımına muhtaç olduğu bir zamanda Allah (cc) da ona yardım eder.” -Ebu Davud, İbni Ebi’d-Dünya-
Gıybeti yapılırken kardeşini savunmayan kimseye gıybet cezası verilir!
“Yanında kardeşi gıybet edilirken, savunmaya gücü yeter de onu savunursa, dünya ve ahirette Allah (cc) da ona yardım eder. Eğer savunmazsa, dünyada ve ahirette Allah (cc) ona gıybet cezası verir.” -Esbehani-