Geçen yazımızdan kalan yerden devam edelim.
8.4.2017 Cumartesi
Programımızda, ülkenin kuzeyinde bulunan birkaç şehirdeki yetimhanelerin programlarına katılmak vardı. Güneyden kuzeye karayoluyla gitmek, terör tehlikesinden dolayı hem riskli, hem de yolların çok bozuk olmasından dolayı zor geçecek 8-10 saat sürecek bir yolculuğu göze almak demekti. Onun için uçak bileti alınmıştı. Fakat Afganistan’ın her kurumunda olduğu gibi havayolları da istikrarsız çalıştığı için uçak seferi iptal edildi. Bizde riski göze alıp, karayoluyla gitmek zorunda kaldık.
Sabah namazından sonra kamufle olmak için yerel kıyafetler giydirdiler. Erkenden vakıfın minibüsü ile yola çıktık. Saat 7 de Charikar şehrine vardık. Bundan sonra Hindikuş Dağları’nı aşıp kuzeye doğru yolculuğumuza devam edeceğiz.
Hindikuş Dağları, Orta Asya'da büyük bir dağ sırasına verilen isim. Yükseklikleri 6.000-7.500 metre arasındadır. Volkanik bir toprağı, kuru ve soğuk bir havası var. Dağdan geçerken birçok tünellerden geçiliyor. Bunların en uzunu ve meşhuru SalangGeçiti. Bu geçit 4 km uzunluğunda. Bildiğimiz tünellerden farklı bir yapısı var. Yol oldukça dar. Taşıtlar birbirlerine çarpacak kadar yakın geçiyorlar. İçerisi çamur deryası. Duvarların üst tarafında odacıklar şeklinde dışarıya açılan aralıklar var. Buradan içeriye sızan ışıklar tüneli biraz aydınlatıyor. SalangGeçiti, yılın 12 ayı karla kaplı Hindikuş Dağlarında trafiğin can damarı. Afganistan için stratejik bir önemi var. Başkent Kabil’i kuzeydeki şehirlere bağlayan tek yol. Ayrıca Afganistan’ı Tacikistan, Özbekistan ve Çin’e, dolayısıyla Rusya’ya bağlayan tek yol.
Hindikuş Dağlarını aştıktan sonra Pul-e Khumri şehrinden geçiyoruz. Bu şehir fabrikalar şehri. Burada şeker, un, çimento ve kumaş fabrikası var. İki elektrik santrali ve termal suyu var.
Kunduz Şehrini teğet geçip saat 12.30daTalagan Şehrine varıyoruz. Sonra Takhar şehrine bağlı Talukan ilçesine TİKA’nın kurduğu klinikte 3 gece konaklayacağız.
9.4.2017 Pazar
Talukan ilçesinde devlete bağlı Talukan Yetimhanesi’ne gittik. Bu yetimhane 60 yetimi barındırıyor. Bizi çiçeklerle karşıladılar. Tören yapıldı. Konuşmalar yapıldı. Bende İHH adına selamlama konuşması yaptım. Çocuklara çanta ve tişörtler dağıtıldı.
Bizlere yerel kıyafetlerinden hediye ettiler.
Adak kurbanı kestik.
Oradan Gendece köyünün geniş piknik arazisine gittik. Pikniğe Talukan Yetimhanesi’nin 60 öğrencisi, 25 de başka bir yetimhaneden ve ayrıca İHH’nın kendi evlerinde kalan ve yardım yaptığı kız çocukları katıldı. Yaklaşık 200 çocuğa şeker, balon, top, uçurtma ve ip dağıtıldı. İp çekme ve çuvalla yürüme yarışı yapıldı. Sonunda da piknik yapıldı.
Saat 15.50’de piknik alanından ayrıldık.
Hedef Kültür Vakfı’na uğradık.
10.4.2017 Pazartesi
Misafirhaneden sabah saat 08.15’de Badahşan şehrine bağlı Feyzabad ilçesine doğru yola çıktık. Saat 10.36’da devlete bağlı Feyzabad Yetimhanesi’ne vardık.
Bu yetimhanede 190 yetim çocuk kalıyor.
Girişte çiçeklerle karşıladılar. Tören yerinde bize ayrılan yere oturduk. Törene İHH, Hedef Kültür Vakfı, Tika ve yerel Kızılay temsilcisi katılmıştı.
Protokol konuşmaları yapıldı.
Konuşmacıların içerisinde Afganlı bir şairde Türkiye hakkında yazdığı şiiri okudu.
İHH’dan Kutsi Yılmaz İHH hakkında bilgi verdi.
Yerel konuşmacılardan biri heyecanlı ve uzun bir konuşma yaptı.
Çocuklara hediye olarak kıyafetler dağıtıldı. Sarıyer İHH’nın 100 kıyafeti de burada dağıtıldı.
2 adet adak kurbanı kesildi.
Tuvaletlerine baktım berbat, çocukların yıkanma yeri berbat, yemek pişirilen yer berbat. Yatakhanelerde çocukların yaş farkına pek dikkat edilmiyor. Ayrıca ağır bir kokusu var. Genel olarak, devlete bağlı yetimhanelerin hepsinde rastladığımız çocuklara uygun olmayan bir fotoğrafla karşılaşıyoruz.
Devam etmek umuduyla selam ve dua ile…