Yeryüzünde hedef sahibi olması gerekenler Müslümanlar olması gerekirken, hedefsiz ve amaçsız gezenler onlardır. Genel olarak günü birlikçi düşünürüz ve hareket ederiz. Müslümanların bütün kesimlerine baktığımızda genel olarak hedefsizdirler. Hedefsiz insanlar hiçbir yere varamazlar. Sürekli toplumun gerisinde kalmaya mahkumdurlar. Düşmanınızın silahıyla silahlanın ayeti Müslümana bir hedef göstermektedir. Ama bizler tembeller ordusu olmuşuz. Tembelliğimizi tevekkül perdesi altına koymuşuz. Çalışmıyoruz lakin tevekkülümüz tamdır. Deveyi bağlamıyoruz ama başarı bekliyoruz. Müslüman kesimleri tek tek incelersek daha iyi görürüz.
Müslüman öğrenciler; genelde hedefleri olmayan kısımların başında gelirler. Derslerini çalışmaz, sınıfın tembelleri arasında bulunurlar. Bilgi düzeyleri çok zayıftır. Hizmet ediyorum adı altında geceleri boş oturur, dersini çalışmaz. Sınıfta kalmayı İslama hizmet olarak görür. Hâlbuki iyi bir derece ile mezun olup bulunduğu üniversite de öğretim görevlisi olsa daha iyi hizmet eder. Müslüman öğrenci bulunduğu ortamda bir numara olmalıdır. Herkes sorularını ve sorunlarını ona getirmelidir. Toplumun danışmanı olmalıdır. Bilgisiz ve tembel olana kimse gelmez. Olsa olsa etrafında tembeller toplanır. Müslüman öğrenci öğretim görevlisi olmayı hedeflemelidir. Yönlendirilen değil yönlendiren olmalıdır. Çıtayı yüksek tutmalı ve bulunduğu alanın en iyisi olmalıdır. O kurumların peşinde koşan değil kurumlar onun bilgisinin peşinde koşmalıdır. Ama Müslüman öğrencide ‘Sınıfı geçeyim yeterdir. Hatta sınıfta kalsam daha iyi hizmet ederim’ fikri hakimdir. Tecrübemle size tavsiye ediyorum. Çalışın ve bir numara olun. Yüksek lisans yapın. Alanınızın profesörü olun. Hedeflerinizi büyütün. Bunu bize söyleyen yoktu. Hatta çalıştığımızda etrafımızdan çok çalışıyor diye ayıplanırdık. Ama siz çalışın ve alanınızın en iyisi olun. Kurumların başında dindar, bilgili ve işin ehli olan şahıslar bulunmalıdır. Öğrenci kardeşlerim yabancı dil öğrenin. Özellikle İngilizce. Bilim alanında çabuk yükselmenizi sağlar. Üniversitelerde yükselemeyen öğretim görevlileri yabancı dili olmayanlardır. Bir lisan bir insan demektir.
Müslüman esnafa işin nasıl diye sorulduğunda Allah’a şükür akşam yemeğim çıkıyor yeter. Dünya malını ne yapacağız. Önemli olan ahiret için çalışmaktır diyor. Hedefi yoktur. ‘Ben fabrika kurmalıyım. Gençleri buralarda çalıştırıp İslama düşman fabrikatörlerden kurtarmalıyım. Müslüman halka temiz mal üretmeliyim. Müslümanların parasını kafirlere yedirmemeliyim’ demesi gerekirken ben dünya için çalışmam diyor. Ama ahirete çalışmak için dünya malına sahip olmak gerekir. Dünya ahiretin tarlasıdır. Dünya malının idaresi Müslümanların elinde olmalıdır. Gençlik iki kuruş kazanayım derken kötü düşünceli insanların yanında çalışıyor ve bozuluyor. Gençliğe iş imkanları temin etmek lazımdır. Kim temin edebilir? Fabrika açmayı hedefleyecek zengin Müslüman temin edebilir. Müslümanın hedefi yok. O parayı bozulmanın birinci sebebi görüyor. Sanki fakirlik sağlam kalmanın sebebidir. Kandırılan fakir. Dağa götürülen, fakirin kızı ve oğlu. Zenginin oğlu ve kızı üniversitede okuyor. Müslüman esnaf ve tüccarlar hedeflerini Allah’ın dinine hizmet etmek için büyütmelidir. Kendisi zevk ve sefa içinde yaşasın diye değil. İş yerlerinizde gençleri çalıştırırsanız din ve dünyalarını kurtarırsınız.
Müslüman öğretmen, avukatlar, okulu bitirdikten sonra hiçbir hedefleri yoktur. Hiçbirimizin aklından yüksek lisans ve doktora yapmak geçmiyor. Okumaktan ve çalışmaktan nefret ediyoruz. Her birimizin kendi alanında uzman olması gerekirken hedefsiz, günü birlikçi ve elimizdeki ile yetinmeyi tevekkül olarak görüyoruz. Kaç uzman avukatımız var. Kaç tane yüksek lisans veya doktora yapmış öğretmenimiz var. Alanında bilgisi iyi olan kaç vatandaş vardır. ‘İlim Çin’de de olsa alın’ Hadisi İslam ilmini kast etmiyor. Normal ilmi kast ediyor.
İmamlar kendi alanlarında zayıftırlar. Hiçbirinin fakih olmaya niyeti yoktur. Kendini yetiştirmeye çalışan kimsede yoktur. Her biri bir alanda uzman olmaya çalışmalıdır. Talebelerine de hedef aşılamalıdır. Medrese talebeleri Arapça konuşmayı, yazmayı ve tercüme etmeyi öğrenmelidir. Arapçayı iyi bilmeyen bir Alim topluma fazla faydalı olmaz. Ama okumaktan sıkılan bir durumdayız.
Bütün kardeşlerime söylüyorum! Çalışın ve alanınızda uzmanlaşın. Medrese talebeleri üniversitedeler de prof olun. Okul okuyan kardeşlerim çalışın ve kendi alanınızın en iyisi olun. Bu şekilde dininize daha iyi hizmet edersiniz. Avukatı, esnafı, öğretmeni, imamı, ustası herkes kendi alanının en yükseğine çıkmaya çalışsın. Tembelliği bir kenara bırakmalıyız. Çıtayı yükseğe dikelim. Tembelliğimizi tevekkül ve Allaha şükür perdesi altında saklamaya çalışıyoruz.
Allah rızası için çevremizi hedef sahibi yapıp bu hedefe ulaşmaları için gerekirse zorlayalım. Allaha emanet olun...