Lütfen bekleyin..


İhsan PINAR

Hani Kardeştik!

19 Haziran 2017, 01:11 - Okunma: 2973

Müslümanlar olarak, hayata bakış açımızı hayat rehberimiz olan Kur’an’dan alıyoruz ve almalıyız. Bütün kâinat ve insanların yaratıcısı olan Allah (cc), Kur’an’ı Kerimde şöyle buyurmaktadır:

        -  Ey insanlar! Doğrusu biz sizi bir erkek ve bir kadından yarattık ve birbirinizi tanıyıp kaynaşasınız diye sizi milletlere ve kabilelere ayırdık. Şüphesiz Allah katında en üstün olanınız, Allah'a en çok saygı duyanınızdır. Allah her şeyi bilendir; her şeyden haberdar olandır.  -El Hucurat: 13-

       -   Müminler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin. Allah’a karşı gelmekten sakının ki size merhamet edilsin.  -El Hucurat: 10-

        Ve her Cuma hutbesinde imam Allah’ın şu emrini bizlere hatırlatmaktadır: “ Şüphesiz ki Allah, Adaleti, İyilik yapmayı ve yakınlara – akrabalara yardım etmeyi emreder. Hayasızlığı, kötülüğü ve azgınlığı da yasaklar. O, düşünüp tutasınız diye size öğüt veriyor.  -En Nahl: 90-

        Ve Allah’ın elçisi Hz. Muhammed (sav) bir hadislerinde şöyle buyurmaktadır: “Kişi, kendi nefsi için istediğini Mümin kardeşi için de istemedikçe (kâmil) mümin olamaz.”

        Bu Ayet ve hadisten şunu anlıyoruz:

        1 – Allah, bütün insanları bir tek anne ve babadan yaratmıştır. O halde insanlar arasında ayırımcılık ve ırkçılık yapmamak ve kendilerini başkalarından üstün görmemek gerekir. Bilakis insanların, milletlerin birbirlerini tanıyıp kaynaşmaları ve yardımlaşmaları gerekir.

        2 – Müslümanlar kardeş hukukuyla birbirlerine bağlıdırlar. Kardeşliğin gereği olarak bütünleşmeli, yardımlaşmalı ve aralarındaki küskünlük ve sorunları, Allah’ın emrine göre kardeşçe ve adil bir şekilde çözmelidirler.

        3 – Allah; adaleti, iyilik yapmayı ve yakınlara yardım etmeyi emrediyor. Her türlü kötülüğü, adaletsizliği ve azgınlığı da yasaklıyor.

        4 – İmanın gereği olarak Müslümanlar, kendi nefisleri için istediklerini diğer Müslüman kardeşleri için de istemelidirler.

        Komünisti, kapitalisti, ulusalcısı, ırkçısı, batılı ağababaları ne der bilemem; ama “Ben Müslümanım” diyen herkesin Allah’ın bu emirlerine ve “Ben insanım; adalet, eşitlik ve özgürlükten yanayım” diyen herkesin bu değerlere sahip çıkmaları şarttır.   

        Barışın, kardeşliğin, İslam ve İmanın tanım ve edebiyatını çok iyi yapıyoruz da, ya yaşanan gerçek hayatta bunları ne kadar uygulayabiliyoruz?

        Ey Kürt meselesi her konuşulduğunda İslam kardeşliğinden bahseden kardeşim! İslam ve kardeşliğin hukuk ve gereğini neden yapmıyorsun? Eğer sen İslami ve insani görevini yapmış olsaydın, Müslüman Kürt halkının çocukları Marksist ve emperyalistlere yemlik olurlar mıydı?

        Ey Kürt ve Kürdistan sözlerini her duyduğunda yerinden hoplayan ve bu kavramları dillendiren herkesi “Bölücü, ırkçı…” diye yaftalayan zavallı kardeşim! Tıpkı senin gibi Allah’ın birer ayeti olan bunlara karşı bu kin ve alerjiyi kimler sana aşıladı. Neden “Türkiye, İngiltere, Almanya, İtalya, Japonya…” isimlerinden rahatsız olmasında, seninle bin yıldır kader birliği yapmış; Malazgirt’te,  Çanakkale’de, Kıbrıs’ta, Doğu cephesinde… Seninle beraber savaşmış Kürt kardeşlerine ve yaşadıkları bölgenin tabii olarak kendi isimleriyle anılmasına tepki gösteriyorsun?

        Türkmenlerin, Azerilerin, Ukraynalıların… Bağımsızlığına sevinenler, neden aynı inancı ve toprakları yaşadığımız Mesut Barzani’nin “Bağımsızlık” söylemine tepki gösteriyorlar. 15 yıla yakın bir süredir bağımsızlık tecrübesi edinen Mesut Barzani ve Kürdistan yönetimi, bütün saldırı ve olumsuzluklara rağmen bütün bölge ve ülkelere örnek olacak; her ırk ve inancın kendini özgürce ifade edebildiği örnek bir yönetim sergiliyorlar.

        Allah’ın arzında renk, dil, din, ırk, mezhep… Bütün farklılıkların ve insanların bir arada; barış, huzur ve adalet içinde bir arada yaşamalarını istiyor ve bunun için mücadele ediyoruz. Ama eğer adalet ve birliktelik sağlanamayacaksa da, kavga ve huzursuzluk yerine herkes kendi evinde huzur içinde yaşamalıdır.

        Bu hassas dönemde Türkiye’nin idarecilerinin bir asırdır gelen devlet politikası, ulusalcı ve milliyetçilerin tepkilerini yumuşatmak için politik bir dil kullandıklarını anlayabiliyorum. Ancak Türkiye ve baştaki idarecilere en yakın ve güvenilir dost ve kardeş, Kürtler ve Başkan Mesut Barzani olduğu herkesçe bilinmelidir. Kardeş ve komşu halklar olarak emperyalist ve komünistlerin oyununa gelip birbirimize düşmanlık yapacağımıza, birlik olup İslam ve insanlık düşmanı emperyalistlere karşı birliğimizi sağlamalıyız.  

        Hep ayaklar altında ezilen Kürt halkının Bağımsızlık talebi desteklenmeli, Adalet ve kardeşliğin hukuku tesis edilerek gönüllü bir birliktelik kurulmaya çalışmalıdır. Bunun aksini yapmak; Kürt halkının komünistlerin, emperyalistlerin, ABD ve İsrail’in saflarına itmek olur ki, bu da İslam’a ve insanlığa ihanettir…

        KARDEŞSEK, KARDEŞLİĞİN HAKKI VERİLMELİDİR…  

  • Bu haberi paylaşın:
UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik ve tamamı büyük harfle yazılan yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları
1281 gün önce
1712 gün önce
2271 gün önce
2345 gün önce
2447 gün önce
2523 gün önce
2532 gün önce
2547 gün önce
2604 gün önce
2608 gün önce
2709 gün önce
2796 gün önce
3052 gün önce
3058 gün önce
3101 gün önce
3162 gün önce
3182 gün önce
3225 gün önce
3243 gün önce
3305 gün önce
3326 gün önce
3341 gün önce
3349 gün önce
3367 gün önce
3373 gün önce
3396 gün önce
3407 gün önce
3410 gün önce
3421 gün önce

RSS
© 2024 - Batman Basın
bmV0aGFiZXJ5YXppbGltaS5jb20=