CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, milletvekili Enes Berberoğlu’nun ceza alarak hapse girmesi sonrası sözde başlattığı “Adalet Yürüyüşü” ile “Adalet” kavramı kamuoyunda sürekli gündeme geldi.
Öncelikle Adalet kelimesi üzerinde duralım…
Adalet kavramı Allah’ın “El-Adl” isminden türemiştir. El-Adl; hakkı ve gerçeği bilerek doğru hüküm veren, zulmetmeyen, sınırsız, sonsuz adalet sahibi Allah mutlak adildir; çok adil olan, asla zulmetmeyen, hak ile hükmeden, adalet sahibi manalarına gelmektedir.
Adalet; dengelemek, dengeli davranmak, tesviye edip düzeltmek, bir şeyi uygun yere koymak, bir hakkı sahibine vermek anlamlarına gelir. Bu kavramın içinde insaf, hakkaniyet, istikamet manaları da vardır. Dolayısıyla adaletli davranmak, bir şeyi, bir işi hakkaniyet ve insaf ölçülerine göre yapmak demektir.
Şimdi İslam’ı ve İslam’ın bütün şiar ve kurumlarını ortadan kaldıran ve bununla da sürekli övünen; İslam’la ilgili her gelişmeye kör bir taassupla karşı çıkan CHP zihniyetinin sözde “Adalet” arama amacıyla eylem ve yürüyüşüne ancak kendilerini inandırırlar.
CHP’li Başbakan Şükrü Saraçoğlu’nun 1946’da TBMM Kürsüsündeki konuşmasında: “Din zehirdir. Türkiye’den dini tamamen atabilmek için bize 30 sene daha lazım” sözü her şeyi zaten anlatıyor. Tarihi boyunca sürekli olarak İslam’la savaşmış ve İslam’ı kökünden ortadan kaldırmaya çalışan, camilerimizi ahıra çeviren, alimlerimizi asan bir zihniyetin adalet arama diye bir derdi olabilir mi?
Yapılan sadece kendilerine verilirken rolü yerine getirmek ve ülkeyi karıştırmaktan başka bir şey değildir. CHP zihniyetinin bugüne kadar kendileri dışında kimseye yapılan haksızlığa karşı çıkıp adalet istediklerini gören oldu mu?
6-7 Ekim olaylarında Yasin Börü ve arkadaşları, tarihin en alçak ve vahşiyane usulleriyle katledilirken CHP neredeydi? Yasin Börü davasında Ankara Adliyesine neden gelmediniz? Katillerin ve arkasındaki güçlerin ortaya çıkması adına neden adalet istemediniz?
28 Şubat sürecinde tanklar yürürken ve milyonlarca mütedeyyin insana her türlü zulüm yapılırken neden zulme yardımcı oldunuz?
CHP zihniyeti ve sol çevreler emek ve işçi hakları konusunda olduğu gibi adalet konusunda da sadece işin edebiyatını yapıyorlar. Gerçekte samimi bir yaklaşımları olmamıştır, olmayacaktır. Şimdi tarihleri İslam’a ve Müslümanlara savaş ile geçmiş bu zevat kalkmış, Allah’ın “El-Adl” isminden türemiş “Adalet” kavramının edebiyatını yapmaya çalışıyor. Allah’ı ve Allah’ın dinini kabul etmeyenlerin adalet taleplerine kim inanır? Sizler ancak işin ucu size dokununca vaveyla edersiniz. Yıllardır JİTEM, FETÖ ve PKK zulmüne uğramış bölge halkı ve bölge Müslümanlarına adalet adına ne verdiniz? Aksine zulmü işleyenlerle beraber oldunuz ve daha çok zulmetmelerini istediniz.
20 yıldan fazladır cezaevinde olan 28 Şubat, ETÖ ve FETÖ yargısı mağduru olan Yusufilerin ve ailelerinin; adalet, yeniden yargılama taleplerine kulak tıkadınız ve seslerini duymadınız.
Şimdi Kılıçdaroğlu, FETÖ ve PKK’yı savunmak ve kendisine cezaevi yolu göründüğünü fark ettiğinden şark kurnazlığı ile ortalığı velveleye vererek vaziyeti kurtarmaya çalışıyor. Kimse bunu yemez. Dış güçlerin maşalığı ve “Tayyip düşmanlığı” ile bir yere varamazsınız. Bu halk sizin ne olduğunuzu çok iyi biliyor.
Gerçek adalet arayanlar ve adaleti hakim kılma yolunda Peygamberlerin verasetini yerine getiren alim ve okumuşlarımız yıllarını cezaevinde geçiriyor. Sizin gibi işin edebiyatını yapmıyor.
Selam ve dua ile…