HÜDA PAR kimin taraftarıdır. Toplumun değişik kesimlerinde değişik iddialar mevcuttur. Kimisi İrancı der. Kimisi AKP der. Kimisi başka yaftalarda bulunur. Her kesim kendi hesabına göre iddialar ileri sürer. Ama işin gerçeği nedir?
Olayları takip eden biri olarak medyada veya toplumun değişik kesimlerinde söylenen yazılan iddiaları dinledim. Okudum. Merak ettim. Gerçekten bunlar kimin tarafı? Onların demeçlerine baktım. Sonunda bu konuyla ilgili bir yazı yazmaya karar verdim.
Genel başkan Zekeriya Yapıcıoğlu Müslümanların ittifakı ile ilgili bir demeç verir. Bakarsınız ki altta Bir sürü yorum. Yok, efendim “siz İrancısınız” gibi aslı olmayan karalama yorumları. Diğer taraftan Irak Kürdistan’ın da Mesut Barzani'nin bağımsızlık ile ilgili referandumları hakkında “Onların da kendi durumları ile ilgili karar verme hakları vardır.” açıklamasına binaen bazıları da bunlar milliyetçilik yapıyorlar gibi söylentiler de bulunuyorlar. Bulunduğum bazı ortamlarda bazı topluluklarla aramızda şöyle konuşmalar geçti. Birinde biri dedi ki, “bunlar İrancıdır” Nereden çıkardın? Dedim. Dedi ki, “İran'a karşı olan saldırıları kabul etmiyorlar. İran’la ilişkileri vardır.” Dedim ki, “bunlar Mısırdaki İhvan hareketi ile de samimidirler. Onlarla da görüşüyorlar. Onlara yapılan saldırılara da karşı çıkıyorlardı. Mısır'a gidip onları ziyaret ediyorlardı. Mısırdan İhvan hareketi gelip bu partiyi de ziyaret ediyordu. Hamas ile görüşüyorlardı. Hamas dışişleri Bakanı konumunda olan Sayın Tekruri Türkiye'de bunlarla sürekli görüşüyordu. Birbirlerini ziyaret ediyorlardı. Hamas için Yardım topladılar. Bunlar İhvancıdırlar ya da Hamasçıdırlar demiyorsunuz. Sizin derdiniz İrancılık yaftası ile onları karalamaktır.” dedim. Eğer bazılarıyla selamlaşmak, görüşmek, onlara yapılan saldırıları kınamak, onlarcı oluyorsa Müslümanlar Hıristiyanlara yapılan terör saldırılarına da karşıdırlar. O zaman Hıristiyancı mı oluyorlar?
Başka bir ortamda Barzani taraftarı olan bir şahıs: “HÜDAPAR milliyetçilik çizgisine döndü. Barzani’nin referandumuna destek oluyorlar” dedi. Dedim ki, “Meseleyi yanlış algılıyorsunuz. Mesele o değil. Müslümanlar usul olarak bütün Müslüman devletlerin tek bir çatı altında olmasını arzu ederler. Yani hepsinin bir halifenin etrafında toplanmasını isterler. Arzu bu. Ama şu anda böyle bir şey görünmüyor. Mademki hal budur. O zaman 200 bin nüfuslu Irklar kendi devletlerini kurma hakkına sahipseler. 30 - 40 milyonluk nüfusa sahip halklarda kendi gelecekleri ile ilgili karar verme hakkına sahiptirler diyorlar” dedim.
Benim basından Takip ettiğim kadar HÜDA PAR dünyanın neresinde olursa olsun başta Müslüman halklar dahil olmak üzere tüm insanlara yapılan haksız saldırılara karşıdır. Suriye'de olan dış ve hiç müdahalelere, Irak'ta olan bütün müdahalelere Afganistan'da olan, Arakan-Myanmar'da olan, dünyanın her yerinde olan zulümlere karşı tavrını net ortaya koyuyor. Dolayısıyla Avrupa'da olan Hristiyan bir ülkeye düşmanca saldırılara da karşıdır. ABD ve diğer emperyalist güçlerin savunmasız olan Milletlere saldırılarına da karşıdır.
Zulmün haksızlığın karşısında İslami kimliğinden dolayı durmak mecburiyetindedir. İnsanların haksız saldırılarını göz önüne alarak hakkı savunmaktan geri duramaz. Müslümanın yanlışına yanlış denilir. Ama Müslümanın yanlışından dolayı Müslüman terk edilmez. Yanlıştan kurtulması için ona yardım edilir.