Boykot yapacak olan insanların her şeyden önce kendi ceplerine ve nefislerine sahip çıkmaları gerekir. Diğer taraftan boykot çağrısı yapmadan önce alternatif ürünler bulmamız gerekiyor. Alternatifsiz çağrılar hiçbir fayda vermiyor. Ayrıca Müslümanların boykot için yan yana gelip programlı, planlı bir çalışma yapmaları gerekir.
Boykot yerinde kullanılırsa çok etkili bir yaptırım silahıdır. Bunun için boykot yapacak olan güçlerin yan yana gelmeleri ve üzerinde ittifak kurabilecekleri bir plan yapmaları lazım. Ayrıca bütün ürünleri birden boykot listesine koyup halkı boykota çağırmak, boykota katılacak olan halkı çaresiz bırakmaktadır. Bunun yerine 3 tane mal tespit edilse ve halkı bu 3 malı protesto etmeye davet etseler ta ki bu şirketler iflas edinceye kadar devam ederler. Ondan sonra 3 mal daha tespit edip protestoya devam ederler. Bir süre sonra bu üreticiler ya iflas edecekler ya da Müslümanların isteklerine boyun eğecekler.
Halkı Müslüman olan devletler ile yöneticiler birbirleri ile ittifak etmiyorlar. Bir kısım insanlar israil ve ABD mallarını boykota çağırırken, devletler batılı şirketlerle trilyonlarca dolar değerinde anlaşma yapmaktadırlar. Bu şekilde yapılan boykot çağrıları hem sonuçsuz kalmaktadır hem de bu malları üreten şirketler cesaret almaktadırlar.
Müslümanlar, boykota davet etmeden önce O malların alternatiflerini üretmelidirler. Giyimden içeceğe, kullandığımız arabalardan uçaklara, inşaat sektörlerinden tarım sektörüne kadar bütün araç ve gereçler İslam düşmanı olan şirketlerin ürettikleridir. Dolayısıyla halk bir markete gittiği zaman markette bulunan malların yüzde sekseni bu şirketlerin ürettikleri mallardır. Halk ne yapsın 3 TL'lik Coca Cola’yı protesto ederken yüz milyarlık Volkswagen'in veya diğer Yahudi şirketlerin üretmiş oldukları arabalara binmektedirler. Müslümanların ürettikleri dediğimiz birçok markanın da ortakları Yahudi menşelidir. Hatta boykot esnasında Yahudiler kendi ürünlerine indirim yaparken, İslam görüntülü Ülker, Bingoya yüzde yirmi zam yapmaktaydı. Fırsattan istifade ederek karını yüzde 20 arttırma yoluna gidiyordu. Böyle bir durumda başarı nasıl elde edilir. Bu İslam görüntülü şirketlerinde ortakları Yahudi sermayeleridir. Borsada ortaktırlar.
Yahudi sermayesi dünyanın her tarafını sarmış bulunmaktadır. Hıristiyanların sermayelerine bile hüküm etmektedirler. Bundan dolayı Müslümanlar üretici konumuna geçmelidirler. Müslümanlar üretmedikleri sürece ne kadar boykot çağrılarında bulunsalar bile boştur. Boykot çağrılarında bulunan esnaflar bile kendi dükkanlarında, iş yerlerinde bu Yahudilerin ürettikleri malları satmaktadırlar. Bir markete gittiğinizde sahibi boykota davet ederken, sattığı ürünlerin yarısından fazlası boykot mallarıdır. Bu şekilde nasıl bir sonuca varılabilir. Yan yana geldiğimizde Müslümanlar bunu yapmaz deyip birbirimizi suçlayarak İslam’ın dışına itmeye çalışıyoruz.
Sonuç olarak boykotların başarıya ulaşabilmesi için İslami hareketlerin dünya çapında yan yana gelerek bir plan yapmaları ve bu plan çerçevesinde Yahudilerin, Amerikalıların mallarına boykot uygulamaları gerekir. Aynı zamanda yaşadıkları devletlerinde onlara destek olması gerekir. Bu devletler Yahudilerle, Hıristiyanlar ile iş birliği yapıyorlar. Bu devletler kendi halklarına destek vermezler. Bizde birbirimizin kalbini kırmadan birbirimizi suçlamadan, bir şeyler yapma yolunu tutmalıyız.
Allah yardımcımız olsun…