Resul-i Ekrem (s.a.v.) bir gün şöyle buyurdu: "Yazıklar olsun ahır zaman babalarına!"
Bunun üzerine Ashab sordu: "Yoksa müşrik mi olacaklar?" Peygamberimiz (s.a.v.) şöyle buyurdu:
"Hayır, Müslüman kalacaklar; ama çocuklarına dini öğretmeyecek ve hatta çocukları dini öğrenmek istediklerinde onlara engel olacak ve onları dünya malı kazanmaya sevk edeceklerdir. İşte ben böyle babalardan uzağım; onlar da benden uzaktırlar." -Müstedrek'ül-Vesâil, c.2, s.625-
Bir Müslüman her şeyden önce çocuklarına haram ve helali öğretmelidir. Haram öğrenmeyen çocuklar kendilerine ait olmayan eşyaları alabilmektedirler.
Günümüzün en büyük problemi Müslümanların kendi çocuklarının terbiyesi ile gerektiği şekilde ilgilenmemeleridir. Bizler çocuklarımıza haram ve helal olan şeyleri öğretirsek çocuklarımız hiçbir zaman başkalarının mallarına el atmazlar. Eğer hata yapsalar da hatalarından vazgeçerler. Haram konusunda duyarlı olan bir gencin hikayesi anlatılmaktadır. İslami kitapları çantasında olan bir genç bir bahçenin önünden geçerken suda bir elma görür. Bu elmayı alır ısırır sonra aklına başkasının malı olduğu gelir ve pişman olur. Sahibini arar. Biri der ki; bu elmalar filan şahsın bahçesinden olan elmalardır. Gider ve bahçenin sahibinin bulmaya çalışır. Adam der ki; sahibi burada değil başka bir şehirdedir. Onun peşinden o şehre gider. Adamın evini bulur. Adamın camide olduğu söylenir. Camiye gider ve başından geçeni anlatır. Helallik ister. Adam hakkını helal etmeyeceğini söyler. Genç, “ne istersen yaparım. Yeter ki hakkını helal et. Ben bu günah ile Rabbimin huzuruna gitmek istemem” der. Adam onu evine götürür. Odada oturtur ve diğer tarafa geçer. Biraz kalır ve gelir. Der ki, ben ancak bir şartla hakkımı sana helal ederim. Genç, ne istersen yaparım. Yeter ki bu günahtan beni kurtar. Adam, “benim kör, sağır bir kızım var. Eğer onunla evlenirsen, sana hakkımı helal ederim” der. Genç kabul eder. Onların nikahını kıyarlar. Genç damat odasına gider ve görür ki, kız ne kördür ne de sağırdır. Güzel de bir kızdır.
Çocuklarına haram ve helalı öğreten anne ve babaların karşılaşacağı manzaralar hayırlı olur. Bazen köylülerden ve diğer halklardan duyuyoruz. Çocuklar onların bahçelerine zarar vermektedirler. Duvar ve tellerden atlayarak onların meyve ve sebzelerini koparmaktadırlar.
Birçok aile, çocuklarının bol para harcadığını görür. Gece eve gelmediğini veya çok geç geldiğini bildiği halde sorgulamaz. Bir süre sonra çocuklarının başı belaya girince dövünmeye başlar, ama yine de bu hapse giren çocuğuna para gönderir. Hiç bir şey yapmamış gibi onu sorar. Çocuk hapiste daha da uzmanlaşır.
Çocuklarımıza, haram ve helalı öğretelim. Haram olan şeylerden uzak durmalarını tavsiye edelim. Onlarda, vermediğimiz bir para veya eşya gördüğümüzde kaynağını soralım. Çocuklarımızı küçük iken eğitelim.
Resulullah (s.a.v) buyurmuştur:
"İyilik etmeleri için çocuklarınıza yardımcı olun. Her anne ve baba çocuklarının itaatsizliğine engel olabilir." -Mecma'uz-Zevâid, c.8, s.146-