31 Temmuz 2010 gece saatlerinde PKK’nın önce petrol sahasına saldırması ardından Demirbilek (Meymuniye) Köyü yoluna mayın yerleştirmesi sonucu Salih, Sadi, Sıddık Özdemir ve Avukat Sedat Özevin feci şekilde can verdi.
O dönemde İLKHA Batman Temsilcisi idim ve gece yarısı bu haberi ilk aldığımda inanamamıştım. Birkaç kez teyid ettikten sonra anca inanabilmiştim.
Şimdi aradan 7 yıl geçti, anmalara ve yapılan sözde açıklamalara bakıyorum da hayrete düşüyorum. Öyle bir algı operasyonu ve utanmazlık sergileniyor ki, olayı ve o dönemi bilmeyenler; bu olayı bir doğal afet olmuşta bu insanlar ölmüş zannedecekler.
Oysa olay hiçte öyle değil. O dönemde taziyeye gelen Gültan Kışanak ve HDP heyetini kovmaktan beter eden Sabri Özdemir bakın ne demişti:
“Aile olarak, özellikle ağabeyim bu ülkeye barış gelmesi için 30 yılını harcadı. Başını bu yola koydu. Ne işkencelerden geçti, ne zorlu durumlardan geçti, hiçbir zaman yılmadı. Hep barış dedi, hep demokrasi dedi. Hiçbir zaman silahı tasvip etmedi. Ağabeyim barışı istediği için parti içerisinde kalması için iradesini istediler. Ama o (Ben irademi sizin gibi insanlara teslim etmem. Demokratik bir ülkede yaşayabilmek için, iradem için 30 sene mücadele vermişim. Ben irademi sizlere teslim ettiğim zaman ben boş bir insan olurum) deyip iradesini teslim etmedi ve siyasetten geri çekildi. Köyüne yerleşmişti. Ona, 30 yıllık demokrasi mücadelesinin hediyesi bir mayın olmuştur. Allah Bırakmasın. Biz biliyoruz ne olduğunu tüm PKK tüm partililer bu köyün Salih Özdemir’e ait olduğunu biliyordu. Nasıl 30 sene mücadeleden sonra onun köyüne mayın koyarlar?”
Şimdi aileler ve sözde anma yapan STK’lar olayı doğal afet edasıyla özellikle bilinçli şekilde PKK’yi ketmederek güzellemeler yapıyor. Basınımızda olayı aynı dille veriyor.(Batman Sonsöz’den Ubeyd Baş’ın yazısı hariç) Peki, ama bu olay olmuş ve 4 insan ölmüşse bunun bir faili yok mu? Neden olayın failini söylemekten çekiniyorsunuz? İnsanları aptal mı zannediyorsunuz? Mayını koyan PKK’li grubu neden gizliyorsunuz? Bu olayı bile bile yaptıkları ortadayken katile tek laf söylemeden anma programını nasıl beceriyorsunuz? Siz nasıl insanlarsınız böyle?
Bakın aynı günlerde Özdemirlerin akrabası olan 13 Ağustos 2010’da Taraf Gazetesindeki köşesinde Orhan Miroğlu ne yazmıştı:
“…Hepimiz biliyoruz ki, Devletin Meymuniyê’deki hain tuzağın müsebbibi olduğuna inanılsaydı, yer yerinden oynardı...Ama bu sefer şüphelerin hedefinde PKK vardı. Herkes bekledi bu yüzden...PKK olayı araştırıyordu çünkü! PKK yetkililerinin açıklamalarına bakılırsa, bu yurtsever aileyi hedef alan bir eylem söz konusu değildi! Ölenler ‘bizim insanlarımız’, ‘ bizim şehitlerimizdi!’ Yani bu eylemde ölenler Batmanlı Raman aşiretinin gençleri ve bir demokrat insan değil, askerler olsa sorun olmayacaktı!...”
Hatırlayan bilir Orhan Miroğlu bu yazıyı yazdıktan sonra PKK tarafından “Hain” ilan edildi. Her zamanki gibi kendilerinden olmayan veya onları gerçeklerle yüzleşmeye davet eden herkesi “hain” ilan ettikleri gibi. Bu halka ihanet içinde olanların başkalarını hain ilan etmeleri ayrı trajikomik bir vakıadır.
Anma yapıyoruz unutmadık diye açıklama yapanlara bakın hele! Hem adamları öldürün, hem taziyeye gidin, hem de anma etkinliği yapın ve katillere tek kelime laf etmeyin. Batsın sizin demokratlığınızda, insan hakları savunuculuğunuzda…
Birde ailelerine yapılan mahalle baskısı ile sanki depremde ölmüşler gibi olayın faili olan PKK katillerine tek kelime söyletmeden anma yaptırıyorlar. Ölen insanlara methiyeler diz, amma katillere tek laf etme. Bu aymazlık “Stockholm Sendromu”nu da aşan bir aymazlık ve utanmazlığın ötesi bir durumdur.
Konuyu 1048-1131 yılları arasında yaşayan İranlı ünlü şair, yazar, matematikçi, filozof ve astronom Ömer Hayyam’ın dörtlüğü ile bitirelim:
Celladına âşık olmuşsa bir millet
İster ezan, ister çan dinlet
İtiraz etmiyorsa sürü gibi illet
Müstehaktır ona her türlü zillet