Amerika, büyük şeytan görevini her yerde ve her zaman layıkıyla yürütmeye çalışıyor. “Şeytan insanları günaha ve yanlışa sürükler. Ondan sonra bir tarafa saklanır. İnsandan uzaklaşır ve onları yalnız bırakır. Bedir Savaşında dostlarını savaşa teşvik edip ben de sizinle beraberim diyen şeytan, savaşın meleklerin yardımıyla başladığını görünce, kendisi kaçmaya başlıyor ve dostlarına sizin görmediklerinizi iyi görüyorum” diyor.
Amerika, Ortadoğu'da aynı taktikleri uygulayarak değişik devletleri tuzaklara çekiyor. Daha önceden Saddam Hüseyin ile çalışarak İran'a saldırdı. Bundan sonuç alamayınca Saddam'ı Kuveyt'in üzerine saldırttı. Saddam, Kuveyt'i işgal ettikten sonra Amerika Saddam’ın Kuveyt'ten çıkmasını istedi. Alttan da Saddam’a çıkmaması noktasında telkinlerde bulundu. Bu şekilde Saddam'ı kandırarak bütün dünya ülkelerini Saddam'ın üzerine saldı ve o tarihten beri Ortadoğu'da yerini, fitne çıkararak sağlamlaştırmaya başladı. Suriye'de PYD ye yardım ederek Türkiye'yi köşeye sıkıştırmaya ve kendisine daha bağımlı kılmaya çalıştı.
Şu anda Irak'taki Kürtler bağımsızlık için referanduma giderken işi daha da fazla kızıştırmaya ve fitneyi yaygınlaştırmaya çalışıyor. Bir taraftan referanduma karşı olduğunu söylerken, diğer taraftan askerlerini özellikle petrol bölgelerinde tutmaya başlıyor. Onun derdi bu karışıklıklardan faydalanarak dünyanın en zengin Petrol yataklarına sahip olan Kerkük ve diğer petrol bölgelerini elinde tutmaktır. Diğer devletlerin Mesut Barzani ile aralarını bozmaya çalışırken, kendisi onlarla daha iyi ilişkiler içine girmektedir.
Peki, Kürtler Irak'ta bağımsız bir devlet kursalar, bölgedeki hangi devlete faydalı olur. Daha önceden yazmış olduğum bir yazıda Müslümanların prensipte bütün İslam ülkelerinin bir devlet çatısı altında birleşmelerini istediklerini, ancak günümüzde bunun olamayacağını, dolayısıyla Kürtlerin de bu bölgede kendi gelecekleri ile ilgili karar verme haklarının olduğunu belirtmiştim. Eğer Kürtler Irak'ta bir devlet kursalar, en fazla ilişki içinde olacakları devlet Türkiye olur. Petrollerini de Türkiye üzerinden Avrupa'ya satarlar. Bütün Ticaretlerini Türkiye üzerinden gerçekleştirirler.
Bir taraflarında İran, Irak hükümeti, Suriye PYD ve bir tarafta Türkiye. Dolayısıyla bütün Ticaretlerini Türkiye üzerinden yaparlar. Eğer Türkiye'deki Kürtlerin Irak'ta kurulacak bağımsız bir Kürt Devletine katılacağını düşünüyorsanız ve bu yüzden karşı çıkıyorsanız, yanlıştır. Türkiye'deki Kürtler kanaatime göre hiçbir şekilde Türkiye'den ayrılmak istemezler.
Amerika, Irak Kürdistan’ındaki petrolleri Irak- Suriye koridorundan Akdeniz'e ulaştırmak istiyor. Irak'taki Kürtler kendi ticaretlerinin PKK- PYD kontrolündeki bölgeden olmasını istemezler. Bu şekilde olursa tümüyle PKK’ye bağımlı kalırlar. En ufak bir şeyde PKK onların ticaretini engelleyecektir. Bu yüzden Amerika Türkiye ile Irak'taki Kürtler arasında fitnenin olmasını istiyor. Eğer Türkiye ile Irak'taki Kürtler dost olurlarsa, Amerika'nın bu planı boşa gider. Daha önceden kendi zararına dahi olsaydı Amerika'nın menfaatine Olan şeyleri tercih eden Türkiye, şu anda kendi menfaatini düşünen bir duruma gelmiştir. Yeni kurulacak ticaret hattında tümüyle Amerika hakim olacaktır.
Yukarıda saydığımız bütün bu sebeplerden dolayı Türkiye Irak'taki Kürtleri düşman olarak görmemeli ve onları himaye etmelidir. Bunlar Türkiye'ye zarar vermezler. Ticaretlerini de, ilişkilerini de Türkiye üzerinden yapmak isterler. Şunu düşünelim. Mesut Barzani Almanya'ya gitmek isterse, İran üzerinden mi? Irak hükümeti üzerinden mi? Suriye üzerinden mi? yoksa Türkiye üzerinden mi? gitmek ister. Ve hangisinde daha güvende olur. Kürtlerin Irakta bağımsız olmalarını istemeyenler İran, Irak, Türkiye, PYD - PKK ve sözde Amerika Rusya
Türkiye, Kürtleri Amerika’nın himayesine bırakmamalıdır.