Evet, Batman’da geçtiğimiz Perşembe günü Çarşı Mahallesi Raman Caddesi üzerinde bulunan çok sayıda esnafa polis tarafından “kaçakçılık” operasyonu yapıldı.
Sürekli esnafın baskınlarla taciz edildiğini iddia eden esnafta tezgahlarında bulunan malların alınmasına tepki göstermesi ile önce arbede sonra deyim yerindeyse kıyamet koptu.
Şimdi, bu nereden çıktı?
15 Temmuz’dan bu yana darbeye karşı çıkanlara yönelik bir operasyon çekildiğini daha önce yazmıştım. Maalesef Hükümet uyumaya devam ettiği için bu kripto el operasyona devam ediyor. Darbeye karşı ortaya çıkanlar ve “çukur siyaseti” ne alet olmayanlar cezalandırılıyor. Çukur siyaseti ve sözde “özerklik” ilanlarına destek olmadığı için Batman halkı ve esnafı PKK tarafından “hain il” ilan edildi. Anlaşılan o ki; içlerine FETÖ kaçmış bazı güçler polisi yanlış yönlendirerek, esnafı ve halkı cezalandırmak istiyor.
Batman ve bölgede 6-7 Ekim vahşetinden bu yana ticaretin bıçak gibi kesildiğini, esnafın zor dönemler geçirdiğini herkes biliyor. Esnafın durumu bu kadar vahim ve “kaçakçılık” bölgenin bir gerçeği olduğu bilinmesine ve birde “Ahilik haftası” içerisinde olmamıza rağmen bu baskın ile ne amaçlandı?
MÜSİAD Şube Başkanı Suad Özdemir’in 24.07.2017 tarihinde, “Batman Mükafat Yerine Ceza Alıyor” açıklaması tam yerine oturuyor. Anlaşılan bazı güçler Batman’a kafayı takmışta, habire bahane üretiyor.
Yoksa Roboski katliamı döneminde İçişleri Bakanı olan FETÖ’cü İdris Naim Şahin'in "Bu vatandaşlarımız kaçakçılık yaparken vurulmuştur. Sağ yakalansalar kaçakçılıktan yargılanacaklardı..." gibi akla ziyan açıklamalarındaki düşünce yapısı ve zihniyet devam mı ediyor?
Efendim, tabi ki polis görevini yapacak. Kimsede polisin görevini engelleme hakkına sahip değil. Amma velakin! Bu hassas dönemde halkı kazanmak varken, 15 Temmuzda emniyeti ve valiliği etten duvarla koruyan halka bu reva mı? Polisin daha önemli öncelikleri olması gerekmiyor mu? Sonuç itibariyle bu işte var bir bit yeniği! Kaçmıştır birilerinin içine FETÖ tezgahı! (Yani: fitne ek topla örgütü)
2012 yılında aynı mahalde telefon işi yapan bir esnafın işyerine hırsız veya hırsızlar girip telefon ve para çaldılar. O dönemde muhtemelen FETÖ’cü olan polisler marifetiyle hırsızı bulmak yerine bu esnafa kaçakçılık işlemi yaptılar. İşte böyle bir ülkede yaşıyoruz. Sonra ne mi oldu? Yüklü miktarda para cezası alan esnaf işyerini kapatmak ve esnaflığı bırakmak zorunda kaldı. (Bunu o dönemde haber yapmıştık)
Polisle arbede olayı dışında, esnafı tebrik etmek lazım. Bölgemizde pek olmayan bir birliktelik göstererek örnek oldular. Haksız yere gözaltına alındıklarını düşündükleri arkadaşlarının serbest bırakılması konusunda ısrarcı oldular ve iki gün boyunca işyerlerini açmadılar. Neyse ki gözaltındaki 3-4 esnafta savcılık tarafından sonraki gün bırakıldı. Birde olay olur olmaz olay mahalline giderek olayın yatışmasını sağlayan ve esnafla konuşan ve sorunlarıyla dertlenen Mustazaflar Cemiyeti Şube Başkanı Feyzi Aydın ve HÜDA PAR İl Başkanı Davut Şahin ve yönetimini tebrik ediyoruz.
Peki, bütün bunlar yaşanırken esnaf oda ve STK’ları neredeydi? Neden esnafın polisle olan arbede ve “orantısız güç kullanımı” sırasında görünmediler. Oysa o gece Kristal Park’ta yapılan “Ahilik Haftası”programında cafcaflı lafları bol keseden sallıyordular. Esnafı soruyoruz falan… Hani nerde?
Ha birde içine FETÖ kaçmış zavallılara acizane tavsiyem olacak! Bundan sonra hangi meslek grubunun özel günü varsa o günde onlara bir operasyon çekin. Nasıl olsa bir bahane bulursunuz. Mesela basın bayramı gününde bütün gazete ve ajanslara baskın yapın. Tıp bayramı gününde özel- devlet fark etmez bütün hastane ve sağlık kuruluşlarına baskın yapın. Sizi kesmezse; okurlar ve hastaları da gözaltına alın. Böylece halkı devlete düşman etmeyi başarabilirsiniz belki. Wesselam…