Değerli dostlar! Hani halk arasında bazı sözler durumumuzu aynen özetler; “Dünya aya, biz yaya” gibi…
İşte şu an içinde bulunduğumuz durum tam bu sözlerin işaret ettiği gibi maalesef. Dünya ne ile uğraşıyor? Biz ne ile uğraşıyoruz? İslam coğrafyası kan gölüne dönmüş, ırki ve mezhebi çatışmalar gittikçe derinleşmesi yetmezmiş gibi, küresel emperyalizm ve Dünya siyonizmi yeni oyunlar peşinde.
Önce Afganistan, sonra Irak ve Suriye talan edilip, kan gölüne çevrilmesi yetmedi birde Lübnan’ı Suriye’ye çevirme planı devreye girdi. ABD Başkanı Trump’ın Suudi ziyareti sonrası yeni planlar uygulamaya girdi. Geçen hafta önce Suudi’nin veliaht prensi durduk yerde bundan sonra “Ilımlı İslam”ı uygulayacaklarını söyledi. Sonrada Suud’da 17-25 Aralık benzeri operasyon yapılarak bazı prens ve bakanlar derdest edildi veya katledildi. Bu sırada Suud’da bulunan Lübnan Başbakanı Saad Hariri, sözde can güvenliği tehdidi olduğunu ileri sürerek istifa etti ve Hizbullah ile İran’ı suçladı. Hariri istifa sonrası Lübnan’a dönmedi.
Şimdi! Suud ve onun yörüngesinden çıkmayan körfez ülkeleri, İsrail ile koordineli olarak ABD kontrolünde Gazze ve Lübnan’a saldırmak, Hamas ve Hizbullah’ı ortadan kaldırarak Ortadoğu’nun kiralık katili İsrail maşası Muhammed Dahlan’a alan açıp devletlerin başına geçirmek istiyorlar. İslam dünyasında başrolünde İran ve Hizbullah ile Suud ve İsrail çetesinin olduğu 3. Dünya savaşı çıkarma peşindeler.
Günlerdir tüm dünya Lübnan’a ve bu felaket senaryosuna odaklanmış ve Müslümanlar olarak ümmetin zarar göreceği böyle bir senaryoya fırsat vermemesi için Rabbimize sürekli yakarışta bulunduğumuz bir zaman diliminde İslam dünyasının umudu olmakla övünen Türkiye ve Türkiye halkları ise kafasını kuma gömmüş gibi 10 Kasımı şamataya çevirmekle oyalanıyor.
Şimdi! Ülke olarak bizler etrafımızda cereyan eden olaylara ve düşman hattına karşı süreci iyi okuyup gerekli tedbir ve atılacak adımları planlamamız gerekirken, putperestlik devrine özenmiş bir halde batıl işlerle uğraşan devlet adamları ve peşlerinden gidenlere şaşıp kalıyoruz.
Yıllardır bir kesimin bilinçli ve planlı olarak halka dayattığı ve üzerinden beslendiği ve bununla İslam’a olan kinlerini kustukları bir kişiyi ve günü sürekli gündem yaparak küfre ve şirke girmelerine şahit olmuştuk. Lakin bu yıl dindar kitlelerinde onlara özenerek put seviciliğe başlaması ve kutsaması akidevi olarak büyük bir tehlikenin habercisidir.
Ölen kişiden medet ummanın neresi çağdaşlıktır? Sapkınlık o kadar ileri boyuta gitti ki; güler misin ağlar mısın? İçinden çıkamadık. Çocuklara heykele rûku yaptırmaktan, ona mektup yazmaya, Kürtçe ağıt ve ondan yardım talep edene ve ‘iman tazelemeye geldik’ diyen politikacılara kadar, bir sürü sapkınlık ile karşılaştık. Mekke ve Hz.İbrahim dönemi putperestlerini aratmayan görüntülerden beriyiz Ya Rabbi!
15 Temmuz sonrası FETÖ’nün boşalttığı alanı dolduran Milliyetçi ve Mao’cu Ulusalcı nevzuhur Kemalistler anlaşılan iktidarı fikren ve ruhen esir almışlar. Önce IKBY’deki referandumda iktidar fabrika ayarlarından çıkarak arızalı bir tavır sergiledi. Bu yetmedi, şimdide asrın projesi olan ve İslam ümmetinin kalbindeki hançer olan Kemalizmi kutsamaya başladı. En kötüsü de dindar kitleleri peşlerinden sürükleyip “Yeşil Kemalist” yaparak alay konusu oldular. El Bakara 120 ayetini ve İlahi uyarıyı unuttular. “Sen, dinlerine uymadıkça Yahudiler de, Hıristiyanlar da, senden asla hoşnut olmazlar. Allah'ın hidayeti asıl hidayetin ta kendisidir, de…”
Doğruhaber Yazarı Mustafa Karakaş’ın dediği gibi; “Hedef 2023 dediniz, 1923’e geri döndünüz” Yazıklar olsun…
Birde ne kadar rüzgara göre hareket edip Kemalizm yalakalığı yapan kişi ve kurumlar olduğunu gördükte istikbalden endişe eder olduk.
Çözüm (Çözülme) sürecinde hükümete yalakalık olsun diye birçok kurum gibi İHL’lerde bile başörtülü kız öğrencilere Newroz ateşi önünde halay ile kutlama yaptıran kansız idarecilere şahid olmuştuk. Şimdide aynı kansızlık ve yalakalığı yapanlara şahid olduk. Ya Rabbi! Asrın Samiri’lerini Samiri’yi helak ettiğin gibi helak et, biz onlardan beriyiz. İçimizdeki beyinsizler yüzünden bizi helak etme Ya Rabbi!…
Bizi İslam’dan uzaklaştırmak için çeşitli isimlerle kurulan tuzak ve “izm”lerden kurtulup, asli vazifemize odaklanmazsak yarın çok geç olabilir. Wesselam…